CHP yönetimini şaşkınlıkla izliyorum...

31 Mart Yerel Seçimleri’ne 3 ay 4 gün kaldı...

Hâlâ birçok büyükşehrin adayları açıklanmış değil...

Neyi bekliyorlar? Nedir bu gecikmenin sebebi?

Vatandaş merak ediyor. Doğal olarak ben de merak ediyorum.

İzmir... Eskişehir... Aydın... Adana... Antalya... Tekirdağ... Mersin...

Bu şehirlerden bana gönderilen çok sayıda e-posta var.

“Bizim Başkan başarılı... Bir teredddüt mü var? Neden bu gecikme? Üzülüyoruz.” mealinde mesajlar bunlar...

Anladığım kadarıyla CHP seçmeni o büyükşehirlerin belediye başkanlarından memnun...

Daha önceki yazılarımda zaman zaman belirttiğim gibi ülkemizin büyük sorunlarından ikisi:

1) İşi ehline vermemek

2) Liyakatsiz insanları (siyasi nedenlerle) önemli makamlara getirmek!

AKP iktidarı böyle yaptığı için ülkemizde işler düzgün gitmiyor.

CHP de AKP’nin bu yanlış yolunu izlerse, halkın bütün umutları söner.

★★★

Bizzat tanık olduğum bir durumdan bahsetmek istiyorum...

Son dönemde Eskişehir’e iki defa yolum düştü...

Partili-partisiz tüm Eskişehir halkının Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e olan sevgisini gözlerimle gördüm. Sokağa adımını attığı an millet onu alkışlıyor, fotoğraf çektirebilmek için kuyruğa giriyordu.

Uzun yıllardır Türk siyasetiyle ilgileniyorum. Tüm yerel seçimleri izledim. Prof. Büyükerşen kadar sevilen bir belediye başkanı görmedim.

Tabii ki, bu sevginin geçerli sebepleri var.

1999 yılından bu yana Eskişehir’i yöneten Büyükerşen Hoca, yaptığı çalışmalarla kenti bir Avrupa şehri haline getirdi.

İtalya’da yaygın bir laf vardır: “Venedik’i görmeden ölme!” derler.

Ben bu sözü Türkiye’ye adapte edersem “Eskişehir’i görmeden ölme!” derim.

★★★

“Ben yaptım, oldu” zihniyetinin iktidardan da, muhalefetten de silinmesi lazım.

Her işin ehline verilmesi gerekiyor.

Ziya Paşa’nın şu dizeleri ünlüdür:

“Ayinesi (aynası) iştir kişinin, lâfa bakılmaz,

Görünür rütbe-i aklı eserinden...”

CHP yönetiminin, başkan adayı seçerken onların icraatına bakması, halkla ters düşmemesi gerekiyor.

Kadıköy’den gelen cevap (2)

Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Kayhan da, belediyedeki yolsuzluk iddialarına ilişkin sorduğum sorulara cevap gönderdi. Kayhan’ın çok uzun olan yazısı bu sütuna sığmaz. O nedenle önemli bölümlerini özetle aktaracağım. Şöyle yazıyor:

“Değerli büyüğüm... Bahse konu mesnetsiz iddialara müsaadenizle ben de cevap vereyim.

‘Kadıköy Belediyesi’ne Rüşvet Operasyonu!’ başlığıyla kamuoyuna duyurulan operasyon Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı Mayıs 2022 tarihinde yapılmıştı.

Soruşturmadan 224 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 30’a yakın kişi tutuklanmıştı. Fakat bugüne kadar (18 aydır) bu soruşturmayla ilgili, bırakın dava açılmasını, iddianame dahi hazırlanmamıştır. Operasyon kapsamında tutuklu personelimiz kalmamıştır.

Sabah Gazetesi’ni referans olarak köşenize aktardığınız yazıda ‘yenir yutulur olmayan iddialar’ diye bahsi geçen o iddialar karşısında ne yaptığımı sormuşsunuz.

Değerli büyüğüm... Bu yazıda sizinle aynı fikirde olduğum tek cümle iddiaların ‘yenir yutulur iddialar’ olmadığıdır. Ki ben de yiyip yutmadım.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na haberde adı geçen şahıslar hakkında suç duyurusunda bulundum. Tahkikat devam etmektedir.

Bir başka suç duyurusu da, yazınızda bahsettiğiniz haberi örgütlü bir şekilde Kadıköy sokaklarına asan tetikçiler için oldu.

Hakkımda açılmış ne bir dava, ne bir soruşturma bulunmamaktadır. Halihazırda Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum. Hakkımızı ve hukukumuzu özgür basına teslim ediyoruz. Saygılarımı sunarım. (Fahrettin Kayhan-Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı)

GÜNÜN SÖZÜ

Önce, başkasına çamur atan eller ve diller kirlenir!