Show must go on! (Gösteri devam etmeli!)
Yaklaşık 10 gün önce Brezilya Voleybol Kadınlar Süper Ligi çeyrek finalinde tüm dünyada ses getiren bir gelişme yaşandı.
Fluminense forması giyen 33 yaşındaki Priscila Heldes, 5 aylık hamileyken sahaya çıktı.
Bu durum spor camiasını karpuz gibi ikiye böldü.
Takdir edenler de oldu eleştirenler de.
5 aylık hamile olmasına rağmen gösterdiği performans taktire şayan olsa da kendisi ve çocuğu adına risk aldığı netti.
Haberi okuduğumda sporcu sağlığı konusunda uzman olan, geçmişte kulüp ve Milli Takımlar doktorluğu yapmış olan Dr. Adnan Bağrıaçık hocamı aradım.
Ayrıca konuyla ilgili yapay zekadan da faydalandım.
Priscila Heldes
VOLEYBOL TEMASSIZ SPOR AMA
Voleybolseverler, hatırlayacaktır. Fenerbahçeli voleybolcu Melissa Vargas, 2023'te CEV Kadınlar Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda İsveç'e karşı oynanan maçta 112 km/sa hızındaki servis ile Tijana Boskovic'e ait olan 111,4 km/sa'lik servis hızı rekorunu kırmıştı.
Voleybol topunun resmi ağırlığı 260-280 gr. arasında değişiyor.
Üst limitleri baz alarak, 5 metre mesafeden böyle bir servisin etkisini hesaplamak için yapay zekadan yararlandım.
Kinetik Enerji (E):
E = \frac{1}{2} m v^2 = \frac{1}{2} \times 0.28 \times (31.1)^2 \approx 135.6 \, \text{Joule}
Yapay zekadan aldığım cevap aynen şu şekilde: 135.6 Joule, oldukça yüksek bir enerjidir.
Bu enerjiyle:
- İnce yapılı bir tahta duvarda kırılma veya ezilmeye,
- Alçıpan gibi zayıf malzemelerde delik açmaya neden olabilir.
YA O MAÇTA KARNINA DARBE ALSAYDI?
Topun enerjisi yaklaşık 135 Joule. Bu, oldukça yüksek bir çarpma enerjisidir. 112 km/s hız, özellikle kısa mesafeden gelen bir cisim için büyük bir darbe. 5 aylık hamilelikte (2. trimester), rahim karın içinde daha savunmasız bir konuma gelir. Karın bölgesine doğrudan böyle bir darbe, plasenta ayrılması (plasental abrupsiyon), iç kanama, erken doğum hatta düşük gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Eğer bu hızda gelen top doğrudan hamile bir kadının karın bölgesine çarparsa, çocuğun düşme riski vardır ve bu hayati bir acil durum oluşturur.
DOĞUMDAN SONRA DA ETKİLERİ GÖRÜLEBİLİR
Böyle bir darbe alan sporcu diyelim ki düşük yapmadı. Peki ilerde çocuğun sağlığı için ne gibi tehlikeler oluşturabilir?
Eğer çarpma sonrasında hemen bir düşük yaşanmadıysa bile, bu tür bir travmanın ileride çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bunlar travmanın şiddetine, çarpma noktasına, annenin genel sağlık durumuna ve tıbbi müdahaleye bağlıdır.
OLASI TEHLİKELER
Plasenta Sorunları: Travma, plasentada mikro hasarlara neden olabilir. Bu, ilerleyen aylarda plasenta yetersizliği ya da erken doğum riskini artırabilir.
Amniyotik Sıvı Azalması (Oligohidramnios): Eğer zarlar zarar görmüşse, amniyotik sıvı sızıntısı olabilir. Bu da bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir (özellikle akciğer ve kas gelişimi).
İç Kanama ve Fetal Hipoksi: Rahim içi kanamalar bebeğe giden oksijenin azalmasına (hipoksi) neden olabilir. Bu durum beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Beyin Gelişiminde Sorunlar: Travmaya bağlı dolaylı etkiler (kan akışının azalması, stres hormonları, inflamasyon vs.) bebeğin nörogelişimini etkileyebilir. İleride öğrenme güçlükleri, davranış bozuklukları ya da motor gelişim sorunları gibi durumlar görülebilir.
Rahim İçi Büyüme Geriliği (IUGR): Bebek olması gereken hızda büyümeyebilir. Bu da doğumdan sonra hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi etkileyebilir.
TIBBİ AÇIDAN DEĞERLENDİRME
- 5 aylık hamile bir kadının voleybol gibi temas ve ani hareketlerin olduğu bir sporda aktif oynaması, özellikle rekabetçi maç seviyesinde, ciddi riskler taşır.
- Voleybol topu 110+ km/s hızla geldiğinde, bu top büyük bir kinetik enerji taşır ve karın bölgesine denk gelirse çok tehlikeli olabilir.
- Ani zıplamalar, yere düşmeler, takılmalar ya da çarpışmalar gibi durumlar da düşük ya da erken doğum riski yaratabilir.
- Hamilelikte vücudun denge merkezi değişir; bu da yaralanma riskini artırır.
ETİK AÇIDAN DEĞERLENDİRME
Bireysel Özgürlük:
- Kadın kendi bedenine karar verme hakkına sahiptir. Eğer doktoru onay verdiyse ve tüm risklerin farkındaysa, kararı saygı görmelidir.
- Fetal Haklar: Ancak etik tartışmalarda annenin özgürlüğü ile fetüsün güvenliği arasında hassas bir denge vardır. Anne riskli bir davranış sergilediğinde, bu doğmamış çocuğun sağlığını riske atmak anlamına gelebilir.
- Spor Kulübü / Takım Sorumluluğu: Eğer kulüp, antrenör ya da federasyon bu durumu biliyor ve yine de sporcunun oynamasına göz yumuyorsa, bu da etik açıdan sorunlu bir durumdur.
SOSYAL AÇIDAN DEĞERLENDİRME
- Diğer kadın sporculara yanıltıcı bir mesaj verilebilir: “Hamileyken de profesyonel maçlara çıkmak normaldir.” Halbuki bu bireysel, dikkatli ve doktor gözetiminde alınması gereken bir karardır.
-Ayrıca toplumda “kahramanlık” gibi algılanırsa, bu tehlikeli bir cesaret örneği haline gelebilir.
Bitireyim.
Attığım başlık, konuya bakış açımı özetliyor.
Hamile sporcularla ilgili yasal bir düzenleme getirilmesi şart.
Nasıl ki 36 haftalık hamile bir kadın uçağa alınmıyor, 10 haftayı geçen gebelikte kürtaj için özel şartlar aranıyorsa, hamile sporcular için de yaptıkları spora göre bir düzenleme yapılması zaruridir.
Kadının kendi bedeni üzerinde söz hakkı olması elbette temel bir özgürlüktür ancak bu özgürlük, doğmamış bir canın güvenliğiyle dengelenmeli.
Ayrıca kulüplerin ve federasyonların bu tür durumlarda sorumlulukları sorgulanmalıdır.
ÖNCÜLÜK ETMEK ÇOCUK BAYRAMI OLAN TÜRKİYE’YE YAKIŞIR
Buna öncülük eden ülke neden Türkiye olmasın?
Ki en çok da bize yaraşır bu noktada öncülük etmek.
Yarın 23 Nisan. Dünyada çocuklar için kutlanan tek bayram.
Bu bayramın önemini ve değerini anladığımızda, geleceğimiz olan çocuklarımızı daha anne karnındayken koruyup kollamanın yollarını bulan ve öncü olan ülke oluruz dünyada.
Bunu başardığımızda Türkiye, Yenidoğan Çetesi gibi suç örgütleriyle anılmaz bir daha.
Bir daha, çocuk işçi sayısın her gün arttığı, beslenme çantaları bomboş olan çocukların haberleriyle çıkmayız karşınıza.
Normal doğum - sezeryan tartışmalarından önce çocuklara her anlamda gereken ehemmiyetin verilmesi gerektiği konularını tartışırız.
Dünya liderlerinin ya da dünya lideri olduğunu iddia edenlerin davranışlarını bir düşünün isterim.
Davranış bozuklukları olan liderlerin çocukluklarında yaşadıkları travmaların, maruz kaldıkları şiddetin izlerini; sözlerinde, eylemlerinde, beden dillerinde, çıkardıkları yasalarda görürsünüz.
Değerli okurlarım, ‘Gösteri devam etmeli’ anlayışını bir daha gözden geçirin istedim.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun.
NOT:
Bu hafta önereceğim kitap Şeker Portakalı.
Jose Mauro de Vasconcelos’un bu eseri, küçük bir çocuğun gözünden dünyanın acımasızlığına ve hayal gücünün kurtarıcı gücüne tanıklık etmemizi sağlıyor. Şeker Portakalı’nın başkahramanı Zeze’nin yoksulluk, aile içi şiddet ve sevgisizlikle baş etmeye çalışırken bir portakal ağacıyla kurduğu hayali dostluk, hem masumiyeti hem de hayal gücünün bir savunma mekanizması olduğunu gösteriyor bizlere. Bir çocuğun içsel kırılganlığını ve büyüme sancılarını oldukça saf ve etkili bir dille anlatıyor eser.
Ayrıca roman, Latin Amerika toplum yapısına dair güçlü sosyal eleştiriler de barındırıyor. Bunu dramatize etmeden, Zeze'nin gözünden sade ve dokunaklı bir dille yapıyor.