Belalı bir yıl geçirdik!
Toplum olarak pestil gibi ezildik.
Üzerimizden bir silindir geçti sanki!
Allah bize bir daha böyle kabus dolu bir yıl yaşatmaz inşallah!
Yalnız biz söylemiyoruz bunu...
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati Bey bakınız ne diyor?
“2022 yılı en kötü yıl olarak tarihe geçecek. 100 milyar dolar dış ticaret açığı, 50 milyar dolar cari açık söz konusu ama çok şükür bu zor dönemi geride bırakıyoruz.”
★★★
AKP “Yolsuzluk, Yokluk ve Yasakları” yok etmek vaadiyle iktidara gelmişti. Tam tersi oldu:
Yolsuzluklar tavan yaptı, Yokluk daha beter hale geldi, Yasaklar nefes almayı bile zorlaştırdı!
Yasakları yok etmeyi vaat eden iktidar şimdi yasaklarla ayakta kalmaya çalışıyor.
Memlekette liyakat sistemi kalmadı...
Güreşçiden banka yöneticisi yapıldı...
Adı rüşvetle anılan bir AKP’li “Büyükelçi” tayin edildi...
İntihal yapan (yani başkalarını eserlerini çalan) yandaşın biri üniversiteye rektör atandı. Bu liste çok uzar!
★★★
İktidara gelirken “Ulus olarak prangalardan kurtuluyoruz” diyenler şimdi topluma kendileri pranga vurmaya çalışıyor!
“Dezenformasyonu önleme” adı altında çıkartılan “Sansür Yasası” ile yalnız medyaya değil, internette haberleşenlere bile ağır cezalar getirildi.
İktidarın eleştiriye tahammülü yok...
Haklarını arayanlara şiddet var...
Enflasyon tüm ulusu perişan etti.
Cezaevlerinde çok sayıda fikir ve düşünce suçlusu yatıyor.
“Prangadan kurtuluyoruz” derken “Prangalı bir toplum” haline geldik.
★★★
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen bir konferansta:
“Devlet ancak ve ancak adalet üzerinde yükselir, gelişir, büyür. Adalet dağıtılmayan devlet tıpkı çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur” dedi.
Bu sözler yüzde yüz doğrudur. Tarih sayfaları bunun hazin örnekleriyle doludur.
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözleri doğrudur ama sorun şu:
Bizdeki uygulama böyle mi?
Devlet adalet dağıtıyor mu?
Vatandaşın güveni tam mı?
Bu sorulara olumlu cevap veremiyoruz ne yazık ki... Ülkede önce adalet gerekiyor. Adalete güven olursa diğer sorunlar kolay çözülür.
Adaletiniz bu mu?
2022 yılını, devletin en üst kademesinden bol bol “küfürlü sözler” duyarak tamamladık. Ulusça küfür haznemiz çok gelişti!
İşte o sözlerden bazıları: “Sürtük... Çukur... Çamur... Ahlaksız... Rezil... Şerefsiz... İsrail dölü... Affedersiniz Ermeni... Soysuz... Hain... Terörist... Dönek... Geri zekalı... Cibilliyetsiz” vs.
Muhterem savcılarımız bu sövgülerin hiç birinde “Hakaret” ifadesi görmemiş olacaklar ki, sessiz kaldılar. Fakat, İmamoğlu’nun “Ahmak” sözü ağır hakaret sayılıp dava açıldı ve ona 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verildi.
Bu yetmezmiş gibi İmamoğlu için bir de, terör örgütüyle ilişkili olduğu iddiasıyla soruşturma başlatıldı!
Ülkemizin adaleti böyle işte...
Dilerim 2023 kurtuluş yılı olur.
TEBESSÜM
İçkiyle arası nasıl?
99 yaşındaki bir adamla içki üzerine söyleşi yapmışlar:
“Allah daha uzun ömür versin dede. Yılbaşı geldi. İçkiyle aranız nasıl? Mesela ne içersiniz?”
99’luk dede biraz düşünmüş:
“Ne mi içerim? Normalde bira içerim evladım. Eğer iştahsızsam beyaz şarap, tansiyonum düşükse kırmızı şarap, tansiyonum yükselmişse viski, soğuk almışsam konyak veya votka içerim...”
“Peki, ne zaman su içersiniz?”
99’luk adam şaşırmış:
“Vallahi hiç o kadar hasta olmadım!”
GÜNÜN SÖZÜ
Geçmişe mazi, yenmişe kuzu denir. Yeni yıla bakalım biz!