Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 2 saat 15 dakika sürdü.

"GEREKLİ ADIMLAR ATILMAZSA SÜRECİ DONDURURUZ"

Erdoğan, toplantı sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:

* "Geçen hafta idrak edilen bir diğer önemli gün 15 Temmuz darbe girişimin 6. yıl dönümüdür.Dünya tarihinde eşine az rastlanabilecek bir feraset, cesaret ve fedakarlıkla milletimiz tarafından akamete uğratılan 15 Temmuz ihanetinin nesiller boyunca hatırlanmasını sağlamak hepimizin boynunun borcudur.

* Pek çok yerde başarıyla uygulanan sinsi bir senaryoyu ülkemize de teşmil etmek isteyenlerin heveslerini canları pahasına gün doğmadan kursaklarında bırakan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Rabbim ülkemizi bir daha böyle bir ihanetle karşı karşıya bırakmasın diyorum. Şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyorum.

* Bayram tatili vesilesiyle sılayırahim ve dinlenmek için ülkenin dört bir yanına seyahat eden vatandaşlarımızın gönüllerince günler geçirdiklerine inanıyorum. Ruhen ve bedenen dinlenmiş olarak evlerine, işlerine, günlük hayatlarına geri dönen her bir insanımızdan kendisi, evlatları ve ülkesi için daha çok çalışmasını, daha çok üretmesini, daha çok gayret göstermesini bekliyorum.

* Dünyadaki siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden inşa edildiği şu kritik dönemde birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak inşallah ülkemizi hak ettiği seviyeye hep birlikte getireceğiz. Türkiye'nin tökezlemesini, Türk milletinin pes etmesini, kazanımlarımızın heba olmasını, hedeflerimizden vazgeçmemizi bekleyenlere cevabımızı işte bu şekilde vereceğiz.

* Son yapılan kabine toplantısından bu yana yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldık, görüşmeler gerçekleştirdik, yürütülen çalışmaları da yakından takip ettik. 27 Haziran'daki kabine toplantısının ertesi günü NATO Liderler Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil etmek üzere İspanya'ya gittik. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle önemli bir dönemde yapılan zirvede Türkiye'nin küresel ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımlarını en üst düzeyde dile getirdik.

* NATO'nun genişleme politikasının Türkiye'nin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda gayet açık ve kesin bir tavır ortaya koyduk. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri sürecinin başlaması için masaya getirdiğimiz şartların kabulü üzerine şartlı onayımızı üye ülkelerle paylaştık. Bu ülkelerin şartlarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

* Ana muhalefetin, yavru muhalefetin öyle veya böyle değişik değişik bir şeyler söylemesi biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece bizi bağlamaz. Özellikle İsveç'in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir.

"ORDUMUZA OLAN GÜVENİMİZ BİR KAT DAHA ARTMIŞTIR"

* İspanya programının ardından Temmuz ayının ilk günü Milli Savunma Üniversitesi'ne bağlı Harp Enstitülerinin diploma törenine katıldık. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin personel temin ve eğitim sistemini 15 Temmuz'un ardından modern bir yaklaşımla ve günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmıştık.

* Milli Savunma Üniversitemizin diploma töreninde yeni sistemin gayet verimli bir şekilde çalıştığını; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerimize iyi yetişmiş subaylar kazandırdığını görmekten memnuniyet duyduk. Bu tablo karşısında FETÖ'cü alçakların tasfiyesinin hemen ardından en zor döneminde Türkiye'nin en kritik ve başarılı sınır ötesi harekatlarını gerçekleştiren ordumuza olan güvenimiz bir kat daha artmıştır.

* Ertesi gün de aslında Bursa'da bir dizi programa katılacaktık ancak küçük bir rahatsızlık sebebiyle programlara birkaç günlüğüne ara verdik. İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin, ülkemize 5 Temmuz Salı yaptığı resmi ziyaretle çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ettik. Ertesi gün de Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'u Beştepe'de ağırladık.

* Malezya Başbakanı İsmail Sabri Yakup'un 7 Temmuz'da yaptığı resmi ziyarette iki ülke ilişkilerini Kapsamlı Stratejik Ortaklık Seviyesine yükseltme kararı aldık. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığımız telefon görüşmelerinde bölgenin barış ve huzuru konusundaki telkinlerimizi kendileriyle ayrı ayrı paylaştık.

* Bayram günlerinde de telefon diplomasimiz kesintisiz devam etti. İsrail Başbakanı Yair Lapid, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz El Suud ile telefonda görüştük.

* Ayrıca Suudi Arabistan Kralı Hadimul Haremeyn Şerifeyn Selman bin Abdülaziz El Suud ile de telefonda görüştük. Türk Cumhuriyetlerinden Afrika'ya, Ortadoğu'dan Balkanlar'a kadar dost ve kardeş ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdik.

"BUGÜN TAHRAN'A GİDİYORUZ, PERŞEMBE MGK TOPLANTISI VAR"

* Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanan yangınları yakından takip ederek görevlendirdiğimiz bakanlarımızdan her aşamada bilgi aldık ve gereken yönlendirmeleri yaptık.

* Milletimizin şanlı direnişinin sembol mekanlarından İstanbul Saraçhane'de düzenlenen 15 Temmuz mitinginde vatandaşlarımızla kucaklaşarak şehitlerimizi yad ettik, gazilerimize şükranlarımızı sunduk. O gün Cumhur İttifakı'nın diğer kanadı Sayın Devlet Bahçeli ile beraber Saraçhane Meydanı'nda bulunduk.

* Yarın yapılacak Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi ve Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin yedinci toplantısı vesilesiyle bugün Tahran'a gideceğiz, perşembe günü de Milli Güvenlik Kurulu Toplantımız gerçekleştirilecek. Cuma günü İstanbul'da çeşitli açılışlara katılacağız, cumartesi de Kayseri programlarımızı gerçekleştireceğiz. Durmak yok, yola devam. Aşkınan çalışan yorulmaz, inancımız budur diyerek Türkiye'yi büyütmeye, itibarını artırmaya, içeride ve dışarıda milletimizin çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz.

KÖPRÜLERİ KULLANAN ARAÇ SAYILARINI AÇIKLADI

* Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkartacak, milleti hak ettiği refah seviyesine kavuşturacak projeleri planlayıp, inşa ediyoruz ve Türk vatandaşlarıyla birlikte tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejilerimize uygun biçimde hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerin meyvelerini almanın mutluluğunu şu anda yaşayan ülkelerin başında geliyoruz.

* İzmit Körfezi'ni otomobille mevcut yolu kullanarak geçmek 1,5- 2 saat, feribotla da sadece deniz kısmıyla yaklaşık 1 saatti. Yoğun günlerde çok uzun saatlerde ancak katedilebilen İzmit Körfez geçişi artık Osmangazi Köprüsü'yle 5 dakikada tamamlanıyor. Osmangazi Köprüsü'nden sadece 8 Temmuz günü tam 80 bin 624 araç geçti Bay Kemal. Bu öyle herkesin karı değil, bu inanmış kadroların karıdır. Şayet bu köprü olmasaydı bu kadar aracın feribotla taşınması mümkün değil, karayolu kilitlenip, seyahatler kesintiye uğrayacaktı ve ulaşım çileye dönüşecekti.

* İzmir-İstanbul Otoyolu, senin milletvekili olduğun yer Bay Kemal ve Osmangazi Köprüsü sayesinde bu güzergahta yapılan yolculuk çile olmaktan çıkmış, artık keyif halini almıştır. Nitekim 5 Temmuz ile 16 Temmuz tarihleri arasında Osmangazi Köprüsü'nü günlük ortalama 54 bin araç kullanmıştır. Böylece araç başı ortalama 6,5 saat ve toplam 4,2 milyon saat vakit tasarrufu ile 2,5 milyon litre yakıt tasarrufu elde edilmiştir.

* Sonuçta sadece bu tarihlerde İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde ülkemiz yakıttan, zamandan ve emisyondan 140 milyon liralık bir kazanç sağlamıştır. Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu'nun 2016 yılından bugüne garanti karşılama oranları yüzde 36'dan yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu durum devlet kasasından tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin, devlete üste kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor.

* Çanakkale Boğazı'nda tarihte ilk kez kesintisiz karayolu bağlantısını sağlayan enlerin ve ilklerin projesi 1915 Çanakkale Köprüsü'yle boğazın bu güzergahtaki geçiş süreci de 6 dakikaya indi. Allah'a hamdolsun, bunlar bize nasip oldu ve bunlarla birlikte Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başlamıştır. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan 2 milyar 545 milyon avro maliyetle inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 8 Temmuz günü, 14 bin 275 araç kullanmıştır. Nereden nereye?

* Ülkemizin dünyayla olan ticari ve sosyal ilişkilerine büyük katkı sağlayan 1915 Çanakkale Köprüsü'ndeki trafik akışı da tıpkı Osmangazi Köprüsü gibi bir süre sonra geçiş garantisinin üzerine çıkacaktır. Bu arada köprüden geçecek araç sayısı tahminiyle, araç garanti sayısı arasındaki farkı bilmeyenlere de hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz. İstanbul Boğaz geçiş trafiğine rahat bir nefes aldıran Yavuz Sultan Selim Köprüsü ise 8 Temmuz'daki 132 bin 377 araç ve günlük ortalama 60 binden fazla araç geçişiyle kamu-özel iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir.

"ARAÇ SAYISI 3 KAT ARTTI! HANİ EKONOMİK SIKINTIDAN BAHSEDİYORDUN?"

* Hayata geçirdiğimiz kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili yalan, iftira, karalama kampanyalarının gerisindeki sinsi niyetleri biz gayet iyi biliyoruz. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler, kalkınmanın temel altyapısı olan ulaştırma, enerji, şehirleşme gibi yatırımlarımıza saldırıyorlar. Bu hezeyanların amacı asla ülkenin çıkarını, milletin menfaatini, çevreyi veya benzeri hayırlı niyetleri savunmak değildir. Doğrudan ülkemize ve milletimize husumetlerini ifade edemedikleri için yatırım düşmanlığıyla ayağımıza çelme takmaya çalışıyorlar. Esasen ulaştırma yatırımlarımızın, ülkemize ve milletimize katkısını ifade etmek için sadece şu rakamlar bile yeterlidir.

* Son 20 yılda ülkemizdeki araç sayısı, hani diyorlar ya? 'Ekonomik durum şöyle, ekonomik durum böyle' 8,5 milyondan... araç sayısı veriyorum dikkat edin, 26 milyona çıkarak, 3 kat artmıştır. Hani ekonomik sıkıntıdan bahsediyordun? Bakın rakam ortada. Bu kadar korkunç bir rakama ulaşmış ve şu anda otomobil satış yerlerinde birinci el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve ikinci elle işi idare etmeye çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen yaptığımız 112 milyar dolarlık altyapı yatırımı sayesinde kara yollarındaki ulaşım hızı güvenli, konforlu hale gelirken, trafik kazası oranları ve can kayıpları da yüzde 82 düzeyinde azalmıştır.

* Havayollarında da durum aynı. Havayollarımızda rekor üstüne rekor. İstanbul Havalimanımız bayram boyunca günde ortalama 1400 uçağın iniş kalkışına ve günde ortalama 230 bin yolcuya hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Ve ne kadar haklı olduğumuz orada da ortaya çıktı. Dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı olarak gösterilmektedir. Antalya Havalimanının kapasite genişletmesi ihalesine verilen 8,5 milyar avroluk bedelin ilk ödemesi olan 2 milyar 138 milyar avrosu 28 Mart 2022'de Hazine'ye aktarılmıştır. Mevcut kapasiteyle de bu havalimanımız 16 Temmuz'da toplam 1068 uçak ve 188 bin 504 yolcuyla o da kendi rekorunu kırmıştır.

* Ülkemize 20 yılda asırlık kalkınma altyapısı kazandırmış olmakla gurur duyuyoruz. Hamdolsun bugün veya bugüne kadar neyin sözünü verdiysek yaptık. Allah'ın izniyle bundan sonra da milletimize verdiğimiz tüm sözleri yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

"ÜLKEMİZ BİR SÜREDİR İSTİSNAİ DÖNEMLERDEN GEÇİYOR"

* Ülkemiz bir süredir istisnai dönemlerden geçiyor, istisnai hadiselere de şahit oluyor. Bu istisna, Gezi olaylarında kimi şehirlerimizin ana meydanlarının yaklaşık 1 ay boyunca işgaliyle, sosyal bünyemizi çatlatma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, çukur eylemlerinde PKK'nın kimi ilçelerimizin mahallelerindeki eylemleriyle, milli birlik ve beraberliğimizi yıkma girişimi olarak tezahür etmiştir.

* Bu istisna, emniyet ve yargı içindeki hainlerin 17-25 Aralık'taki kumpaslarıyla, milli iradeyi gasp girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından oluşan belirsizliği fırsat bilenlerin siyaset kurumunu felce uğratma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 15 Temmuz'da ülkenin topyekün işgali, milletin topyekün esir alınma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, Suriye sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruyla vatanımızı bölme girişimi olarak tezahür etmiştir.

* Bu istisna, 2018'deki ekonomimizi mahvetme tehditleriyle ülkemizi dizleri üstüne çökertme girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2020'deki tüm dünyayı etkileyen corona virüsü salgını ile ülkemizi bu küresel sağlık krizinin altında bırakma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, 2021 Aralık ayında başlatılan panikle ülkemizi kur dalgasında boğma girişimi olarak tezahür etmiştir. Bu istisna, salgınla başlayıp Rusya-Ukrayna savaşıyla daha da derinleşen küresel çalkantıların faturasını ülkemize kesme girişimi olarak tezahür etmiştir.

"KÜRESEL KRİZLERİ BAŞARIYLA YÖNETTİK"

* Bu istisna, halen maliyet artışları ile açıklanamayacak fiyat hareketlerinin tetiklediği enflasyon ve hayat pahalılığıyla insanlarımızı karamsarlığa sürükleme girişimi olarak tezahür etmeyi sürdürmektedir. Türkiye tüm bu imkanları başarıyla vererek yoluna devam etmiş, bugünlere gelmiş bir ülkedir. Avrupası'ndan Amerika ve Asya'sına kadar tüm dünyanın enflasyondan resesyona nice sıkıntılarla boğuştuğu bu küresel fırtınadan Türkiye'yi kurtararak inşallah sahili selamete ulaştırmakta biz kararlıyız. Yaşadığımız her tecrübe bize sonraki adımlarımız için eşsiz dersler vermiştir.

* Geçmişten bugüne edinilen tecrübeler ışığında ülkemizin sadece altyapısını adeta yeni baştan inşa etmekle kalmadık, yönetim sisteminde de köklü değişiklikler gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin zirvesini oluşturduğu bu değişimlerin her başlığı birer sessiz devrim niteliğindedir. Geçmişte siyasi, sosyal, ekonomik düzenimizi bir anda altüst edecek nice sınamayı bu süreçte nispeten küçük bedellerle atlatabilmemizi, gerçekleştirdiğimiz tarihi reformlara borçluyuz. Son dönemde ekonomide bu hakikatle yüzleşildi. Dünyanın gelişmiş diye tabir edilen ülkelerinin bile göğüslemekte zorlandığı küresel krizleri başarıyla yönettik.

"YIL SONUNDA SABİT GELİRLİLERİN DURUMLARINI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ"

* Önceliği istihdama ve büyümeye, yani insanlarımızın işine, aşına, huzuruna verdiğimiz programımız sayesinde içeride ve dışarıda artık yavaş yavaş itiraf da edilmeye başlandığı gibi emin adımlarla hedeflerimize ilerliyoruz. Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların insanların hayatında yol açtığı refah kaybını telafi edecek tedbirler aldık. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her kesimden vatandaşın gelir seviyesini yükseltecek artışlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

* Yılbaşında ve temmuz ayı başında yaptığımız düzenlemelerle, insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirdik. İnşallah yıl sonunda gelişmelere göre sabit gelirlilerin durumlarını yeniden gözden geçireceğiz. Aynı şekilde üretimin ve ihracatın artmayı sürdürmesi sayesinde küresel krizi fırsata çevirecek adımları da atıyoruz.

* Önümüzdeki şubat, mart aylarıyla birlikte uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız. Türkiye'yi 2023 hedeflerine kavuşturduğumuz gibi 2053 vizyonunu da inşallah biz şekillendireceğiz. Yaptığımız hiçbir fedakarlığın, döktüğümüz her damla alın terinin, verdiğimiz hiçbir emeğin boşa gitmeyeceğinden emin olunuz.

* Ülkemizi geri kalmışlığın sefaletinden, vesayetin zincirlerinden, terör örgütlerinin pençesinden, darbecilerin saldırılarından, içerideki kifayetsizlerin basiretsizliğinden, dışarıdaki düşmanların tuzaklarından, velhasıl 20 yıldır bunca badireden nasıl kurtardıysak inşallah bugünkü sıkıntıları da yine biz çözüme kavuşturacağız. Yeter ki sabredin, yeter ki çalışalım, yeter ki üretelim, yeter ki ülkemize sahip çıkalım, yeter ki kardeşliğimize halel getirmeyelim, gerisi kendiliğinden gelecektir. Türkiye 2023'ü kazasız, belasız ve hedeflerine uygun şekilde geride bıraktığında, önümüzde yepyeni ve aydınlık bir dönemin bizi beklediğini hep beraber göreceğiz.

"SPORCULARIMIZA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"

* Sporcularımız bu yılın 7 ayında uluslararası müsabakalarda gösterdikleri başarılarla herkesi gururlandırmaya devam ediyor. Bu yıl ülkemize 38 farklı branşta 2 bin 632 madalya kazandıran sporcularımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Sporcularımız son olarak Cezayir'de düzenlenen 19. Akdeniz Oyunları'nda başarı çıtasını biraz daha yükseltti.

* Akdeniz Oyunları'ndan 108 madalya ile dönen sporcuları tebrik ediyorum. Madalyalardaki branş çeşitliliği ülkemizde spor altyapısının nasıl dengeli bir şekilde geliştiğinin de işaretidir. Ülkemizin 81 şehrine inşa ettiğimiz spor tesislerini sporcu yetiştirme çalışmalarıyla, performans takip sistemiyle, modern antrenman teknikleriyle birleştirdik. Gençlerimizin azmi, kararlılığı, çalışkanlığı da üzerine eklendiğinde ortaya işte bu başarılar çıktı.

* 9-18 Ağustos tarihlerinde Konya İslami Dayanışma Oyunları ile 29 Eylül-2 Ekim tarihlerinde İznik Dünya Göçebe Oyunları düzenlenecek. Ardından da Paris 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları geliyor. İnşallah bu müsabakalarda başarı ivmemizi artırarak sürdüreceğiz.

* Geçen haftalarda yaz tatilini seyahatle geçirmek isteyen gençlerimiz için 81 ilde belirlenen yurtların 15 Temmuz-1 Eylül tarihlerinde açık olacağı müjdesini vermiştik. Gençlerimiz rezervasyon sistemiyle işleyen bu hizmetten yararlanmaya başladı.

* Gençlerimiz Türkiye'nin her köşesindeki tarihi eserleri rahatça görebilmeleri için Müze Kart cinsi uygulamayı da hayata geçirdik. Bu sayede 18-25 yaş arasındaki tüm gençler 300'den fazla müze ve ören yerini ücretsiz olarak ziyaret edebilecek.

KYK BORÇLARINA YENİ DÜZENLEME

* Ülkemiz dünyanın devlet eliyle verilen en kapsamlı yükseköğrenim yurdu, öğrenim kredisi ve öğrenci bursu sistemine sahip ülkesidir. Bu yıl 750 bine yakın gencimiz yurt imkanından faydalanarak, 520 binden fazla gencimiz burs, 881 binden fazla gencimizin ise öğrenim kredisi alarak eğitim öğrenimine devam etti. Geçtiğimiz 20 yılda kredi ve burs miktarlarını 14 kat artırdık.

* Göreve geldiğimizde lisansta 45 lira burs veya kredi veriliyordu, bugün ise 850 lira, yüksek lisansta 1700 lira, doktorada 2 bin 550 lira kredi veya burs alınıyor. Yılbaşında bu rakamlar yükseltilecek. Burs almak isteyen öğrencilerimizin başvuruları 12 farklı kamu kurumunun veri altyapısında yapılan taramayla gayet adil ve şeffaf bir sistemle değerlendiriliyor. Öğrenim kredisi, başvuran her öğrenciye veriliyor.

* Alınan kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor. Bu süre içinde mezun öğrenci henüz sigorta girişi olan bir işe başlamamışsa ödemeyi erteleyebiliyor.

* Kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi belirli bir faiz oranı üzerinden değil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına göre yapılıyor. Hiçbir zaman faiz uygulaması yapmadık. Ama Bay Kemal, yalan bol. Utanmadan, sıkılmadan faizden bahsediyor. Öyle bir şey yok. Sıkıyorsa gel kendin bunu ispatla. Kimden faiz almışız, bunu ortaya koy. Hiçbir öğrenci faiz uygulamasına tabi tutulmamıştır.

* Son dönemden enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Gençlerimizi böyle bir yükün altında bırakamazdık. Haftalar öncesinden çalışmaları başlattık.

* Kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani ana para. Bu uygulamadan hâlâ kredi geri ödemesi yapan bütün gençlerimiz faydalanacak. Toplamda 26 milyar TL'nin üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış olduk.

* Böylece mezun olup geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin, kredi almış ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere toplam 3 milyon 157 bin gencimizin öğrenim kredisi sorununu kökten çözmüş oluyoruz.

* Önümüzdeki yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerimiz de artık sadece aldıkları kredi rakamı kadar sorumlu olacak.

ÖĞRETMENLERE HER 5 DERS İÇİN İLAVE 1 SAAT EK DERS ÖDEMESİ

* Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığı görev yapan öğretmenlere ve usta öğreticiler ile Kur'an kurslarında görevlendirilen öğreticilere her 5 ders için ilave 1 saat ek ders ödemesi yapacağız. Bu düzenlemenin ardından haftada 30 saat derse giren bir öğretmenin, usta öğreticinin ve Kur'an kursu öğreticisinin alacağı ücret 3 bin 400 liradan yüzde 68 artışla 5 bin 740 liraya yükselmektedir. Usta öğreticilerimizin 40 saat üzerinden alacakları ücret de 4 bin 500 liradan yüzde 64 artışla 7 bin 400 liraya çıkmaktadır. Yeni düzenlemenin ücretli çalışan öğretmenlerimize, usta öğreticilerimize ve Kur'an kursu öğreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

"HİÇBİR ŞİDDET EYLEMİ KABUL EDİLEMEZ... BU İHANETTİR"

* En büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında sağlık geliyor. Öğrencisinden en üst düzey yöneticisine kadar sağlık çalışanlarının tamamının işini huzur ve güven içinde yapması en önemli önceliğimizdir. Bunlar arasında tıp ve diş hekimliği fakültelerimizin son sınıflarında kurum personeli gibi mesai yaparak, nöbet tutarak çalışan, bilfiil hastalarla ilgilenen öğrencilerimiz de vardır.

* Hekim adayı öğrencilerimizin hem emeklerinin karşılığını vermek hem motivasyonlarını yükseltmek için kendilerine yapılan ve asgari ücretin üçte biri kadar olan ödeme miktarını artırma kararı aldık. Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak. Bu düzenlemenin her iki fakültemizin öğrencilerine hayırlı olmasını diliyorum.

* Sağlık çalışanlarına yönelik hiçbir şiddet eylemi kabul edilemez. Bunun asla affedilir yanı yoktur. Bu ihanettir. Böyle bir ihaneti biz devlet olarak kabul etmeyeceğimiz gibi yargımızın tüm kurumları da bunların zaten üzerine üzerine gitmektedir. Hastanelerde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların önüne geçmek için caydırıcı tedbirler alınması hususunda Sağlık ve İçişleri bakanlıklarımız gereken koordinasyonu sağlayacaktır."

[old_news_related_template title="Erdoğan'ın 40 yıllık arkadaşı Külünk ekonomiyi ağır eleştirdi" desc="AK Parti iktidarının ekonomi politikalarına ağır eleştiri bu defa çok yakından geldi. Erdoğan'a en yakın isimlerden Metin Külünk, 'Zenginle fakir arasındaki fark 23 kat arttı. Büyüme rakamı açıklayarak sokağın gönlünü almak mümkün değil. Kamu bankaları asli vazifelerine dönmeli. İnşaat sektörüne kaynak aktarımı minimize edilmelidir. Kaynaklar holdinglere aktarılmamalı' dedi. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/07/18/iecrop/depophotos_15181868_16_9_1658148413.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/erdogana-en-yakin-isimlerden-kulunk-ekonomiyi-agir-elestirdi-7255573/"]