Eskişehirspor... 1965 yılında ağırlıklı olarak akademisyenlerden oluşan kadrosuyla kurulan Eskişehirspor, Türkiye'nin en üst liginde birçok takımın kabusu olmuştur. Oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla üst sıraları zorlayan 'Es-Es', Türkiye'yi Avrupa'da temsil eden takımlar arasında yer alır.
2016 yılındaa bu yana ekonomik sıkıntılarla uğraşan, FIFA davalarıyla uğraşan, uzun süre transfer tahtasını açamayan bu efsane kulüp, şu anda Bölgesel Amatör Lig'de (BAL) mücadele ediyor.
Bursaspor...1963 yılında kuruldu. İlk olarak 1995 yılında Intertoto Kupası'nda çeyrek finale yükselen yeşil-beyazlılar, tüm Türkiye'nin gönlünde taht kurdu. Timsah yürüyüşü gol sevinci ile tanınan Bursaspor, Süper Lig'de şampiyon olmuş 6 takımdan biri olmayı da başardı.
2022 yılında tarihinde ilk kez 2. Lig'e düşen, elektirik faturalarını ödeyemediği için o dönemin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı, aynı zamanda elektirik dağıtım şirketinin sahibi Nihat Özdemir'den erteleme isteyen, bir yıl ertelemeye rağmen borçlarını ödeyemeyen, maaşlarını veremediği futbolcuları ile FIFA'lık olan 'Timsah', 2. Lig'de kalma mücadelesi veriyor.
Ve şimdi de Altay... 1914 yılında kurulan Türkiye'nin en köklü kulüplerinden İzmir ekibi, Türkiye Kupası'nda şampiyon olan ilk Anadolu takımı olarak tarihe geçti. Mustafa Kemal Atatürk'ün ziyaret ettiği ve "Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir" sözleri ile onurlandırdığı siyah-beyazlı kulüp, ne futbolcusuna ne de personeline para ödeyemez duruma geldi.
Sağlık ekibinin maaşlarını alamadığı gerekçesiyle kulüpten ayrıldığı, futbolcularının alacakları için FIFA'ya gittiği, elektrik borçları ve hacizlerle uğraşan 'Büyük Altay'ın da sonu, Bursaspor ve Eskişehirspor gibi olmaya yakın...
Hesap sorulmazlık, cezasızlık, denetimsizlik Türkiye'de her alanda olduğu gibi futbolda da değerlerin bir bir yok olmasına neden oluyor.