Kaklık Mağarası
İl merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Kaklık Mağarası, 1800'lü yıllarda iki Fransız tarafından keşfedildi. 2002 yılında yapılan düzenlemelerle turizme kazandırılan mağara, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Mağaranın tavan yüksekliği 2 ila 5 metre arasında değişiyor. Kuzeydoğu-güneybatı yönünde 40, kuzeybatı-güneydoğu yönünde 65 metre uzunluğundaki mağarada, Pamukkale'dekine benzer traverten basamakları yer alıyor. Ayrıca içerisinde bol miktarda termal su bulunuyor.
Nemli ve ılık havaya sahip mağaranın iç sıcaklığı zaman zaman 32 dereceye ulaşıyor.
"Kaklık Mağarası, Pamukkale'ye alternatif değil, ayrı bir destinasyon"
Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, Kaklık Mağarası'nın eşsiz bir yer olduğunu belirterek, "Pamukkale'ye gelen turistlerin çok önemli bir bölümü turlarla Kaklık Mağarası'na da geliyor. Aylık ortalama 10 binin üzerinde ücretli ziyaretçimiz oluyor. Ücretsiz giriş hakları olanları da saydığımızda aylık 20 bine yakın ziyaretçi ağırlıyoruz." dedi.
Kepenek, mağarada misafirlerin güvenli şekilde vakit geçirmesi için tüm önlemlerin alındığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kaklık Mağarası, bir tane daha olmayan bir mağara. Bu nedenle kıymetini bilmemiz gerekiyor. Suyundaki bazı minerallerin deri hastalıklarına da iyi geldiği bilindiğinden sağlık açısından da önemli bir çekim merkezi. Kaklık Mağarası'na ilgiyi daha çok tanıtarak, daha çok bilinmesine olanak sağlayarak ayda 30 bin ziyaretçi sayısına ulaşmaya çalışıyoruz."
Keloğlan Mağarası
Acıpayam ilçesindeki Dodurgalar Mahallesi'nde 1990'lı yıllarda bulunan Keloğlan Mağarası da 2003 yılında turizme kazandırıldı.
Mallı Dağı'nın doğu yamacında, 145 metre uzunluğundaki Keloğlan Mağarası'nda farklı noktalara yerleştirilen renkli aydınlatmalar, sütun, sarkıt, dikit ve travertenlerin oluşturduğu atmosfere ayrı bir hava katıyor.
Mağaranın adı, yörede anlatılan hikayelerden geliyor. Bir rivayete göre, kel ve köse bir çoban mağarada yedi gün geçirmek zorunda kalmış, köyüne döndüğünde gür saç ve sakala kavuşmuş. Başka bir rivayete göre ise, çobanlık yapan kel bir genç, sevdiği kıza kavuşamadığı için kendini dağlara vurmuş ve bu mağarada yaşamış. Bir süre sonra saçları çıkmaya başlayan genç, köyüne dönüp sevdiği kızla evlenmiş.
Mağaranın ziyaretlerden sorumlu görevlisi Ercan Dana, mağaraya ilginin her geçen gün arttığını belirterek, "Yıllık ortalama 19 bin ziyaretçiyi burada ağırlıyoruz. İçerideki ışıklandırmayı çok beğenenler oluyor. Genelde aileler ve tur otobüsleriyle yabancı turistler geliyor. Astım, bronşit olan kişilere faydası olduğunu söylüyorlar." diye konuştu.
Diğer Mağaralar
Denizli'de bulunan diğer mağaralar arasında Acıpayam ilçesindeki Alacain ve Aslanini, Çivril'deki Teresuyu ve Akkale, Çal ilçesindeki Merdivenli Kuyu, Babadağ'da bulunan İncirpınar, Tavas ilçesindeki Köyçukuru, Çakıroluk ile Öğlekayası, Güney'deki Karabey İni, Kale ilçesindeki Eskikale ve Kapuz, Çameli ilçesindeki Karagöz Kargın Dağı mağaraları yer alıyor.
Bu mağaralar, araştırmacılar ve doğa meraklılarının rotalarında yer alıyor.
Denizli'nin Mağara Turizmi Potansiyeli
Denizli, sahip olduğu mağaralarla önemli bir turizm potansiyeline sahip. İldeki mağaralar, farklı jeolojik özelliklere sahip ve her biri kendine özgü bir atmosfer sunuyor.
Mağara turizmi, Denizli'nin turizm çeşitliliğini artırma ve turist sayısını daha da artırmak için önemli bir fırsat sunuyor. (AA)