AKP’nin elindeki devlet idaresinin ciddiyeti zaten kalmamıştı...
Son olayla iyice sulandırdılar, cılkını çıkardılar!..
Şimdiye kadar hiçbir dönemde MİT’in alenen iktidar partisine bağlandığı “kişiye özel örgüt” haline getirildiği görülmemişti!..
O da oldu!..
Tayyip’in baskısına Ahmet de, Hakan da dayanamadı, sonunda ikisi de pes etti!..
Görevinden istifa edip AKP’den aday adayı olan Hakan Fidan, önceki akşam adaylığını çekti ve tekrar MİT Müsteşarlığı’na atandı!..
Devlet idaresini oyuncak ettiler!..
* * *
Tayyip’in tepeden bastırması Sadrazam Ahmet’i de, Hakan’ı da ezip pestile döndürdü...
Bu aslında onlar için bir şahsiyet sınavıydı!..
Tayyip “Ben aldım, ben getirdim ben... Ben... Ben...” diye diye Hakan Fidan’ı kendine borçlu duruma getirdi...
AKP seçimi kazansa ve Ahmet, Hakan’ı bakan filan yapmaya kalksa zaten Tayyip’ten anında vetoyu yiyecekti...
Sonunda dayanamadılar, çöktüler!..
* * *
Peki Hakan hani çok yorulmuştu da onun için istifa etmişti?..
Şimdi ne olacak?..
MİT’i yönetmeye yorgun argın, bitik vaziyette mi devam edecek?..
Madem yorgundu, adaylığını “gördüğü lüzum üzerine” çektikten sonra “Tevdi edilecek her göreve hazır olduğunu” nasıl ifade etti?..
Bunların hepsi lafı güzaf...
Tayyip’in kişisel sır küpüydü, şimdi de öyle devam edecek...
Sırlar müşterek!..
Ama o sırların gün gelip ortaya dökülmeyeceğini kimse sanmasın!..
* * *
MİT dün itibarıyla artık AKP’nin olmaktan çok, Tayyip’in özel örgütü (TÖÖ) haline gelmiştir!..
MİT’in “TÖÖ”ye dönüşmesiyle ülkenin gözbebeği istihbarat örgütüne olan güven çok ağır bir darbe aldı!..
TÖÖ’nün başında bir AKP’li!..
Hakan Fidan artık, Tayyip’in talimatlarıyla hareket eden, kendi geleceğini tayin edemeyen, kendi hakkında karar alamayan, aldığı kararlardan dönebilen biri olarak anılacaktır!..
* * *
Bundan sonra TÖÖ’nün istihbaratına kim güvenebilir?..
Operasyonları üzerinde belirecek kuşku bulutlarını kim dağıtabilir?..
Tayyip vesayeti altında kalan devlet idaresi çocuk oyuncağına döndü...
Ahmet ve Hakan!..
Bütün bu süreçte “Yeter artık be... Al atını ver tımarımı” diyerek çekip gitme diye onurlu bir yol olduğunu hiç mi akıl edemediniz?!..
Demokratik höt zöt!..
Bunlar “ileri demokrasi” getirdiler, memleket ferahladı!!!
İleri demokrasinin dik alasını Gezi olaylarında yaşamıştık...
Şimdi adım adım daha da ilerliyor...
İzmir Valisi’nin aldığı kararlar ortada...
Basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü yasak...
Gidip de bir derneğin önünde o derneği protesto eden bir basın açıklaması yapamayacaksın...
Misal, CHP veya herhangi bir sivil toplum kuruluşu AKP ilçe binası önünde basın açıklaması yaparsa doğru kodese...
Vali Bey, İzmir’de “demokratik sıkıyönetim” uyguluyor!..
Çanakkale’de Tayyip ve Ahmet’i sosyal medyada eleştiren temizlik işçisi kadın kovuldu...
Sağlık Müdürlüğü, temizlik işlerini yürüten taşeron firmaya kadının kovulması için yazı yazdı, firmanın yürekli sahibi kabul etmedi...
Etmedi ama, temizlik ihalesini de kaybetti, yeni gelen firma kadını kovdu!..
Demokratik kovulma!..
Ha, bir de yargı bağımsızlığı var...
Savcının tutuklama istemi ile sevk ettiği polisleri serbest bırakan üç sulh ceza hakimi görevden alınıp sürüldü...
Bu da demokratik bağımsızlık...
Ben böyle demokrasinin.........!