Cuma hutbeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanıyor, başkan ya da görevlendirilen başkan yardımcısının imzasıyla müftülüklere gönderiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurucusu da olan Atatürk’ü anmamak Mehmet Görmez’le başlamış, Ali Erbaş’ın başkanlığı döneminde ise Atatürk’ün adı hiç anılmamıştı. Bu durum cami cemaati ile din görevlileri arasında da zaman zaman tartışmalara, hatta bu yüzden bazılarının da cumaya hiç gitmemelerine yol açtı. 

Kocaeli Valiliği tarafından İl Müftülüğüne gönderilen 3 Kasım 2025 tarihli yazıda, Müftü Mehmet Sönmezoğlu, ilçe müftülüklerine şu yazıyı gönderdi: “Kocaeli Valiliği’nin 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı konulu yazısı gereği, 10 Kasım 2025 Pazartesi günü saat 12.30’da tüm camilerimizde Mevlidi Şerif okutulması hususunda bilgi ve gereğini rica ederim.”

Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine bu genelgeyi sordum. Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş tarafından valiliklere bu yönde gönderilmiş bir genelge olmadığını öğrendim. Kocaeli Valiliği’nden Müftülüğe gönderilen genelgede, “bütün camilerde” mevlit okutulacağı belirtilmesine rağmen, Kocaeli’nin 12 ilçesinde birer camide mevlit okutulacağını öğrendim.

LOKMA DAĞITILACAK

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da bir ilki başlatıp bütün il ve ilçelerde parti teşkilatı tarafından 10 Kasım’da Atatürk ve silah arkadaşları için mevlit okutulacağını bildirdi. İYİ Parti’nin bu iyilik hareketi de son derece kıymetli. 

Başka bir gelişmeyi de ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez bildirdi. 10 Kasım saat 09.05’te İstanbul Fulya’da bulunan Atatürk anıtı önünde saygı duruşunun ardından Atatürk ve silah arkadaşlarının aziz hatıraları için lokma dağıtılacak. Bu da ilk uygulamalardan birisi. Saat 08.30’da, katılımcılardan bayrak ve çiçeklerle gelmesi de önemle rica ediliyor.

Halk büyük önderi, yaptıklarını birileri unutturmaya çalışsa da unutmuyor... O gün, Anıtkabir yine dolup taşacaktır.

Çankaya Belediyesi Atatürk Sanat Merkezi ve sanat yönetmeninin başına gelenler 

Çankaya Belediyesi, başkentin büyük eksiği olarak görülen Atatürk Sanat Merkezi’ni kurmaya 2015 yılında karar verdi. Merkezi yerde, ulaşımı kolay  olabilecek arsa arayışı başladı. İşte o arsa tahmin edilmeyecek bir yerde bulundu. Elektrik İşleri Etüt İdaresi içindeki alanda Çankaya Belediyesi’nin hissesi olduğu, ancak yerinin belli olmadığı anlaşıldı.

Çankaya Belediyesi ile Elektrik Etüt İdaresi yetkilileri arasında görüşmeler yapıldı, sonuçta Sanat Merkezinin yapılacağı arsa ifraz edildi ve Çankaya Belediyesi’nin tapulu mülkü haline geldi. Eskişehir yolu üzeri Bilkent köprüsü dönüşünde Ankara’nın en kıymetli arsalarından birisinin sahibi olundu. Dönemin Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, isteseydi bu arsayı konuta, ranta da dönüştürebilirdi. O sanatı seçti...

RANTA DÖNÜŞTÜRMEDEN

O yüzden Sanat Merkezinin açılış töreninde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Alper Başkan’ın, burayı konuta, ranta açmayıp kültür merkezi kurmaya karar vermesiyle sosyal demokrat belediyeciliğinin farkını da ortaya koydu” dedi.

Sıradan bir sanat merkezi yapmak yerine, Ankara’nın ihtiyacı olan uluslararası standartlarda sanat merkezi yapılması için mimari proje çalışmalarına başlanıldı. Orkestra çukuru, oynar hareketli sahne, sahne yükseklik ve derinlikleri ile bin kişilik ana salon, 500 kişilik küçük salon, fuaye ve atölyeler ile sanat merkezi bale, opera, tiyatro, konser ve konferanslara ev sahipliği yapacak düzeyde projelendirildi. İnşaatın ileri kaba düzeyi hibe yöntemiyle, devamı belediyenin yaptığı ihale sonucu tamamlandı. Sonuçta, Alper Taşdelen’in başlattığı sanat merkezinin yapımı, 31 Mart 2024’te Çankaya belediye Başkanlığı’na seçilen Hüseyin Can Güner döneminde tamamlandı, 20 Ekim 2025’te törenle açıldı.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN DİKKAT ÇEKEN SÖZLER

Genelde bir başkanın başlattığı yatırımı, yeni başkan tamamladığında, önceki başkanı açılışa bile davet etmez. Çağrılsa bile onun kürsüye çıkıp konuşması istenmez. Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, önceki başkan Alper Taşdelen’i davet etti, konuşma yapmasını istedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de eski ve yeni başkanın konuşmalarından duyduğu memnuniyeti şöyle dile getirdi: 

“Böyle törenlere, eski başkanı yeni başkan genelde davet etmez, hatta açılışlarda onun adını bile anmaz. Eski başkan da davet edilse bile çoğu kez törene gelmez. Ben, Alper Taşdelen’e bu töreni şereflendirdiği için, Hüseyin Can Güner’e de bu vefayı gösterdiği için teşekkür ediyorum. Alper Başkan’ın, bu kültür merkezinin temeli atıldıktan sonraki heyecanını hatırlıyorum. Emeği, örnek davranışı ve partili duruşu nedeniyle kendisini kutluyorum.”

İki başkan da kurdeleyi beraber kesti. Çankaya Belediyesi Atatürk Sanat Merkezi’nin açılışı, CHP’nin birlik ve bütünlüğü açısından da güzel bir fotoğraftı.

AMA BU YAPILAN DA YAKIŞMADI

Çankaya Atatürk Sanat Merkezi’nin Sanat Yönetmenliğine, Devlet Opera ve Balesi Sanatçılarından Fatma Arzu Sugüneş’in, iki belediye başkan yardımcısının mülakatından sonra göreve başlatılması uygun bulunmuştu. Bunun üzerine Fatma Arzu Sugüneş, kurumuna emeklilik dilekçesi verdi, yeni işinde sigorta girişi yapıldı, yaka kartı ve kimlik verildi.

Aradan sadece iki gün geçti, bir koordinatör Sanat Yönetmeni Fatma Hanımla görüşüp, “Yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Sizinle çalışamayacağız” dedi. Bu durum Çankaya Belediyesi’nin kurumsal kimliğiyle bağdaşmadığı gibi, Fatma Hanım’ın kişiliğini de zedeledi. Oysa, kendisi Çankaya Belediyesi’nde göreve başlayacağı için emeklilik dilekçesi vermiş, işlemleri tamamlanmış, göreve başlamıştı. Sonra yapılanlar sanatçının gururunu da kırdı.

FARKLI YAPILANMAYMIŞ!

Çankaya Belediyesi’ne güvenip emekli olan sanatçının maddi ve manevi kaybı da oldu. Belediye yetkililerine sormak gerekiyor, siz farklı bir yapılanma içinde olacaktınız da, niçin mülakat yaptınız, “Ayrılıp gelin hemen başlayın” dediniz? Sonra niçin göreve başlattınız? Fatma Arzu Sugüneş, kendisini çok üzen bu olayla ilgili Çankaya Belediyesi’nin yıpranmaması için konuşmak istemedi. Böyle bir muamele ile karşı karşıya gelmek üzdü, kırdı.  

Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in bu olaydan haberi var mı bilemiyorum. Ama yapılan da Belediyeye hiç yakışmadı. Belki bu haksızlığı, hukukçu başkan Hüseyin Can Güner çözebilir.