Amerika’dan büyük umutlarla getirtilip Merkez Bankası’nın başına geçirilen Hafize Gaye Erkan, bu zorlu göreve 8 ay dayanabildi.

“Cumhurbaşkanı’mızdan affımı talep ediyorum” diyen Hafize Gaye Hanım’ım yerine, yardımcısı Fatih Karahan Merkez Bankası Başkanı yapıldı.

Peki şimdi ne olacak?

Para politikaları değişecek mi?

Hayır! Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uygulamaların aynen devam edeceğini açıkladı. Saray müdahale etmediği sürece ipler onun elinde...

★★★

Ekonomiyi batırıp bugünkü zor duruma düşüren bilim dışı uygulamalardı...

“Söz dinlemiyorlar” diye Merkez Bankası Başkanları işlerinden atılmış, onların yerine söz dinleyen kişiler getirilmişti. Onlar da söz dinledikleri için ekonomiyi batırdılar!

İşler iyice sarpa sapınca İngiltere’de yaşayan Mehmet Şimşek transfer edilerek, ekonominin başına geçirildi. Şimşek ilk açıklamasında:

“Türkiye’nin rasyonel (akılcı) bir zemine dönmekten başka bir çaresi kalmamıştır.” diyerek uluslararası normlara uygunluk vurgusu yapmıştı.

Aradan aylar geçti ama değişen fazla bir şey yok.

- Hani ekonomide rasyonel (akılcı) bir yol izlenecekti?

- Hani devlette savurganlığa son verilip tasarruf yapılacaktı?

- Hani ekonominin kuralları neyse o gerçekleştirilecekti?

- Hani seçim ekonomisi uygulanmayacak, halkın vergileri ziyan edilmeyecekti?

Bunların hiçbiri yapılmadı! Eski hamam, eski tas, saltanat devam ediyor, yerel seçimler için oluk gibi para harcanıyor.

AKP İstanbul adayı Murat Kurum’un bol keseden savurduğu vaatlere ve dağıtacağını söylediği paralara, ekonomisi güçlü devletlerin bütçeleri bile yetmez!

★★★

İktidar, 31 Mart’taki seçimler nedeniyle frene basmasına rağmen fiyatlar her gün artıyor, yama dikiş tutmuyor.

Seçim nedeniyle ertelenen zamlar seçimden sonra ok yağmuru gibi üzerimize yağacak.

İnanın, bugünleri bile arar hale geleceğiz.

Milyonlarca dar gelirli vatandaşa memleket daha da dar gelecek!

★★★

İktidar, özellikle İstanbul ve Ankara seçimlerini kazanmak için zamları erteliyor ya da geri aldırıyor. İşte size en taze örnek:

Ankara’da Fırıncılar Odası simit fiyatlarını 10 liradan 15 liraya çıkartınca Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Fırıncılar Odası Başkanı Savaş Delibaş’ı çağırmış, onu sert bir şekilde fırçalayarak zammı seçimden sonraya bıraktırmış.

Simit zammı bile seçim sonrasına ertelenince, siz gerisini düşünün artık! 31 Mart’tan sonra zamlar serbest kalacak ve o zaman sanırım çıra gibi yanacağız!

Böyle bir ortamda iktidarın hâlâ oy alıp seçim kazanmasının mantıklı bir izahı var mıdır? Bilen varsa söylesin!

Yine simit hesabına döndük!

İktidara göre Türkiye Yüzyılı’ndayız. Yaşasın!

Fakat, bu nasıl bir Türkiye Yüzyılı, anlamak zor!

Milyonlarca dar gelirlinin maaşı çay-simitle yaşamaya bile yetmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Refah Partili olduğu eski yıllarda simit hesabı yapar, vatandaşın simitle yaşamaya bile gücü kalmadığını söyleyerek iktidarı suçlardı.

Aradan geçen 30 yıldan fazla zaman, çok bir şey değiştirmemiş!

Şimdi aynı hesabı CHP Lideri Özgür Özel, Meclis Grubunda konuşurken yaptı.

“Beş kişilik bir ailenin karnı, sadece çay ve simitle kaç liraya doyar?” diye çarpma toplama işlemleri yapan Özgür Özel’in hesabına göre: “Günde 3 öğünden bir aylık çay-simit 11 bin 250 lira tutuyor. En düşük emekli maaşı ise 10 bin lira!”

Bugün ülkede görünen, derin bir yoksulluktur!

Refah seviyemizi artık simit hesabıyla ölçüyoruz!

Fakat iktidar yandaşları aynı kanıda değil. Onlara göre: “Türkiye Yüzyılı’ndayız, şahlanıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor! Lider ülke, küresel aktör olduk!” Ne diyelim? Helâl olsun!

GÜNÜN SÖZÜ

Özgür düşünce ve hukuk yoksa, orada mutluluk da yoktur!