Bütün diktatörlerin sonu birbirine benzer!
Tarih boyunca hep görülmüş ama ders alınmamıştır!
Ah şu ihtiras! Ah şu güç zehirlenmesi!
Uzaklara gitmeye gerek yok! Yakın tarihte neler olmuştu? Hafızamızı şöyle bir yoklayalım:
Romanya’da Çavuşesku ve karısı kurşuna dizilmişti…
Libya’da Kaddafi, kendi halkı tarafından parçalanmıştı…
Irak’ta Saddam usulen yargılanarak idam edilmişti…
Esad da, sarayını, görkemli yaşamını bırakıp Suriye’den kaçmasa, aynı akıbete uğrayacaktı! Son anda ailesiyle birlikte Rusya’ya kaçıp canını kurtardı!
★★★
Suriye’de heykeller yıkıldı, insanlar sevinçle göbek attı, her yanı zafer coşkusu sardı.
Suriyeliler yaşadıkları sevinci fazlasıyla hak ettiler ama…
Ülkeleri kurtuldu mu?
Evet, Esad gibi zalim bir diktatörden kurtuldular ama bundan sonra rahat, huzur görecekler mi?
Gerçek anlamda bir demokrasiye kavuşacaklar mı?
Bu çok şüpheli, hatta bana göre mümkün değil!
Hangi Arap ülkesinde demokrasi var ki, Suriye’de olsun?
★★★
Demokrasi, gelişmiş, aydın toplumların yönetim tarzıdır. Geri kalmış, cahil, bağnaz toplumların değil!
Birçok okurum sordu:
Esad Rejimi’ni yıkan HTŞ nedir? Kimdir? Kimlerin ortağıdır?
HTŞ’nin açılımı Arapça “Heyet-u Tahriri’ş Şam”dır. “Şam Kurtuluş Heyeti” anlamına geliyor.
HTŞ’nin demokrasi ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Suriye’yi İslâmî bir Emirlik” haline getirme hedefini sürdürüyor.
Uluslararası toplumların çoğu HTŞ’yi bir terör örgütü olarak görüyor.
Türkiye de 2018 yılında HTŞ’yi bir terör örgütü olarak kabul ettiğini açıklamıştı.
Altı yıl önce terör örgütü olduğunu ilan ettikleri halde bugün bizimkilerin HTŞ’nin zaferini coşkun bir şekilde alkışlamaları ilginçtir.
★★★
HTŞ, kimlerin planını uyguluyor? Bu durum henüz belirsizliğini koruyor.
Suriye’de, bütün kesimlerin temsil edildiği âdil bir düzen kurulacak mı? Yoksa kaos mu olacak?
Şimdi Suriye’nin en zor dönemi başlıyor.
Sınır komşumuz olan Suriye’nin çöküşü Türkiye için kazanımlar da, kayıplar da yaratabilir. Önemli, olan sağlıklı politikalar izlemek ve aklın yolundan şaşmamaktır!
Yoksulluk ve yasaklar saltanatı bitirdi!
Zafer sevinci, özgürlüğe kavuşmanın yarattığı bayram havası, hepsi tamam ama aslında şimdi Suriye’nin en zor dönemi başlıyor.
Ülkenin yüzde 40’ı Amerika’nın desteklediği PKK/PYD örgütünün elinde… Amerika, Suriye’nin kuzeyinde, İsrail’e destek olması için, bir Kürt Devleti kurmak istiyor.
PKK/PYD işgal ettiği topraklardan çıkmayacağına göre, Suriye kesin bölündü demektir.
★★★
Millî hasılası 10 milyar dolar olan Suriye’nin 140 milyar dolar dış borcu var.
Bu borçların tamamına yakını Rusya ve İran’a…
Devrik diktatör Esad bu paraların çoğunu silah alımına, kendine yaptırdığı saray ve köşklere ve aldığı süper lüks uçaklara, korumalara ve yandaşlarına harcadı.
Halk müthiş yoksullaştı, bir memur ya da subay ayda 13 dolar (yaklaşık 450 lira) maaş alır hale geldi. Milyonlarca Suriyeli, ülkesinden kaçtı.
13 dolar gibi komik bir maaş aldıkları için aç kalıp hayatlarından bıkan Suriyeli subaylar ve askerler vuruşmayıp geri çekildi ve ülkeyi HTŞ’ye teslim etti.
Her diktatör gibi, Esad’ın görkemli saltanatı da bitti!
Adaletsizlik, yoksulluk, yobazlık, mezhep çatışmaları, yolsuzluk ve yasaklar Esad’ı yıktı!
★★★
Bu öyküden alacağımız derslerden biri de, ülkede demokrasi, huzur, barış ve beraberliğin ne kadar önemli olduğudur.
Büyük Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” prensibini unutmamamız, ülke olarak macera aramayıp akılcı politikalardan asla ayrılmamamız gerekiyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Utanacak yüzleri olmayan kişilerin vicdanları da olmaz!