ABD Merkez Bankası Başkanı (Fed) Başkanı Powell, İsveç'in başkenti Stockholm'da düzenlenen Uluslararası Merkez Bankaları Bağımsızlığı Sempozyumu'nda konuştu.

Fiyat istikrarının sağlıklı bir ekonominin temeli olduğunu ve halka zaman içinde paha biçilemez faydalar sağladığını belirten Powell, "(Merkez bankalarının kararları) Aldığımız kararlar üzerinde doğrudan siyasi bir etkinin olmaması, kısa vadeli politik unsurları göz önünde bulundurmadan ihtiyaç duyulan önlemleri alma imkanı tanıyor." dedi.

Powell ayrıca, "Kendi işimize odaklanmalıyız ve hedeflerimiz ve yetkilerimiz ile sıkıca bağlantılı olmayan sosyal faydaları kovalamamalıyız. Biz iklim (konusunda) politika yapıcı değiliz ve olmayacağız" ifadelerini kullandı.

'KARARLARI HÜKÜTMETİN ORGANLARI ALMALI'


Fed'in yasalar ile belirlenmiş görev alanı içerisinde hedefler ve sınırlarına uygun şekilde davranmasının önemini vurgulayan Powell, "İklim değişikliğini doğrudan ele alan politikalarla ilgili kararlar hükümetin seçilmiş organları tarafından alınmalı. Böylece halkın seçimlerle ifade edilen iradesi yansıtılmış olur." ifadelerini kullandı.

İngiltere Merkez Bankası (BOE) eski başkanı Mervyn King de Powell'ın açıklamalarını yineleyerek, "İklim değişikliği ile mücadele konusunda önlem alabilecek birçok başka kişi var ve ben insanların iyilik yapma istekliliğiyle merkez bankalarının bağımsızlığını riske atmasından endişeleniyorum" dedi.

YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN FİNANSMANI


Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu üyesi Isabel Schnabel ise ECB'nin, multi trilyon euro değerinde tahvilleri değerlendirmek gibi yöntemler ile para politikasını daha iklim dostu hâle getirme çabalarını artırması gerektiğini söyledi.

Schnabel "Yeşil dönüşümü daha fazla ertlemek adına daha sıkı mali koşulları günah keçisi olarak kullanmak yanıltıcı olur" dedi.

Schnabel'in açıklamalarına tepki gösteren ECB politika yapıcısı Pierre Wunsch, iklim değişikliği ile mücadele etmenin hükümete düşen bir görev olduğunu ve euro bölgesi merkez bankasının başkalarının müdahale etmeyerek yaptığı yanlışı düzeltmemesi gerektiğini ifade etti.

Wunsch "Bizim yeşil dönüşümü finanse etmede bir rol sahibi olduğumuzu söyleyerek...rolümüzün ne olduğu konusunun yanlış anlaşılması olasılığını artırmış oluyoruz" dedi.

POLİTİKA DÜZENLEMELERİ İVME KAYBETTİ


2021'deki küresel müzakerelerden bu yana, politika yapıcıların dikkatlerini Ukrayna savaşı, yaşam maliyeti krizi ve yeni fosil yakıt yatırımlarına yıl açan enerji sıkışıklıklarına çevirmesiyle iklim değişikliğine ilişkin politika düzenlemeleri ivme kaybetti.

Enflasyonu düşürmek için faizlerin yükseltilmesi ise, merkez bankalarının maliyetin düşük olduğu geçen on yıllık dönemde borçlanma sistemleri ve varlık satın alımları aracılığıyla yeşil dönüşüm unsurlarına sağladığı finansmanın kapsamının da azalmasına neden oldu.
(AA, REUTERS)