Tüm Türkiye'nin kilitlendiği Süper Lig'in şampiyonluk kavgasının gölgesinde yarın akşam Türkiye Kupası Finali oynanacak. Tarihin gördüğü en büyük krizlere sahne olan bu sezonun olaysız geçmeye aday tek finalinde Beşiktaş ve Trabzonspor karşı karşıya gelecek.
Futbol kamuoyunun bu maçtaki en büyük beklentisi önce iyi futbol, adil rekabet ve en önemlisi saygı olacak. Kazananın kaybedene, kaybedenin kazanana olan saygısı Türk futbolunda tamamen unutuldu. Bu yüzden bu final tekrar bu saygıyı hatırlatmak için iyi fırsat. Umarım saygının kupanın önüne geçtiği bir final izleriz.
Hem Beşiktaş hem de Trabzonspor final öncesi ortak paydada buluşarak önemli dostluk mesajları verdi. Atatürk Olimpiyat Stadı kararını alırken Trabzonspor taraftarının bu stattaki hakimiyeti de gözetildi. Bordo mavililerin burada güzel hatıraları var. 5 finalde 5 kupa gördüler.
Beşiktaş daha önce bu statta kupa kaldırmadı. Siyah beyazlılar kazanırsa bu anlamda da bir ilki yaşamış olacak. İki ekip arasındaki son final 1989-90 yılında İzmir'de oynandı. Beşiktaş 2-0'lık skorla kupayı müzesine götürdü.
Trabzonspor 34 yıl sonra rövanşı alabilirse Türkiye Kupası sayısında Beşiktaş'ı yakalamış olacak. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin inanılmaz fark yarattığı bu sezonu kupa ile tamamlamak gelecek sezonun şekillenmesi açısından da değerli.
Trabzonspor'un form olarak daha iyi durumda olduğunu söylemek yanlış olmaz. Üst üste maçlar kazanarak finale gelen Abdullah Avcı'nın takımı konsantrasyonu daha yüksek taraf olarak gözüküyor. Beşiktaş'ın ise en büyük motivasyonu; işkence gibi geçen sezonda Avrupa için en rahat formülün kupa olması.
Abdullah Avcı, Trabzonspor'da tüm yerel kupaları kazanan ikinci hoca olarak merhum Ahmet Suat Özyazıcı'dan sonra tarihe geçme fırsatı yakaladı. Bordo mavililer kupa ile kapatırsa Avrupa hedefi de tutturmuş olarak sezondan tatmin olacaktır.
Bu final ölüm kalım meselesine dönüştürülen lig şampiyonluğunun kaotik ortamından sıkılanlar için biraz nefes olur umarım. Hem Beşiktaş hem de Trabzonspor camialarına düşen görev finali bir şölene dönüştürerek, zirvedekilerin yarattığı bu kaos ortamının havasını değiştirmektir.