Efe Demir, yangından birkaç gün önce babasına, Beşiktaş’taki ‘Masqerade’ adlı bir gece kulübünün mobilya dekorasyonunu yaptıklarından söz ederek, “Eksi ikinci katta çalışıyoruz. Bayrama yetiştirmeye çalışıyoruz. Allah korusun, herhangi birşey olursa kimsenin çıkma şansı yok” demişti.

Sanki Demir’in içine doğdu.

Masqerade’de 2 Nisan’da kuralsızlık, denetimsizlik ve ihmal sonucu yangın çıktı. 17 yaşındaki Efe’nin de aralarında bulunduğu 29 işçi can verdi.

RAMAZAN’DA TADİLAT

Masqerade, Gayretepe Mahallesi Yıldız Posta Caddesi’nde 1975 yılında inşa edilen 16 katlı binanın bir ve ikinci bodrumunda faaliyet gösteriyor.  

Bu katlar 1985’te sinemaydı.

2006’da içkili lokantaya çevrildi.

Beşiktaş Belediyesi, 2018’de Three Brothers Turizm Organizasyon Menajerlik Anonim Şirketi adına alınan 1525 metrekarelik alana diskotek ruhsatı verdi.

İki yıl sonra 500 metrekarelik alan için içkili lokanta ruhsatı  çıkarıldı.

Masqerade, her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da kapatıldı ve onarıma alındı. 

Sahibi Şehzade Şekergümüş, mimarla görüşerek, plan çizdirdi. Bu doğrultuda demir ve loca işleri Detay Design Mobilya Tasarım Limited Şirketi’nin sahibi Kahraman Erdem’e verdi. Erdem de çelik metal için Çağatay Altunel ile anlaştı.

Sahne ve platform işini Dursun Çelik aldı. 

Dekorasyon ve marangozluğu mobilyacı Ramazan Alpan’a verdiler.

Alpan, Efe Demir’in ustasıydı.

Efe, üç aydır Ramazan usta ile çalışıyordu. 

“Hem okuyayım hem meslek öğreneyim” demişti, özel güvenlikçi olan babası Adem Demir’e. 

BELEDİYENİN HABERİ YOK

Onarım Ramazan’ın ikinci günü başladı.

Ancak Beşiktaş Belediyesi’nden izin alınmadı.

Çalışma 17 gün sürdü.

Kahraman Erdem’e göre “İşin yetişmeyeceği düşüncesi oluştu ve mobilyacılar da başladı.”

Anlayacağınız, aynı mekanda hem kaynak hem de ahşap işleri yapılıyordu. 

Beş gün böyle devam etti.

Son üç gün sahneciler başladı.

2 Nisan’da alt kattaki onarım bitti.

Üst kattaki iş ileri bir tarihe bırakıldı.

O gün Masqerade’nin çalışanları ahşap eşyaları dışarıya çıkarmaları için işe çağrılmıştı.

ALEVLER KAPIYI KAPATTI

Erdem, anlatıyor: 

“Üst kata çıktım. Balkon gibi yerden iş yerine baktım. Kaynak ustası Ahmet Sever yanıma geldi. Yapması gereken işi söyledim ve odama geçtim. İş yerinde bulunanların bağırdığını duydum. Birkaç adım dışarı çıktım. Alt katta siyah duman ve alev gördüm. ‘Yangın var’ diye bağırdım. Suriyeli Ahmet Memduş’un yangın tüpü ile yangına doğru koştuğunu gördüm.”

Memduş, yangını söndürmeye çabalarken...

Üst kattaki kapının kepenkleri aralandı.

Erdem ve birkaç kişi çıktı.

Erdem:

“Alt katın kapısından dumanlar çıkmaya başladı. Bunu alevler takip etti. Alevlerden binanın üçüncü katındaki pencereler patladı. Yardım etmek istedik ancak o kadar yoğun bir duman vardı ki yaklaşmak bile mümkün değildi.”

ELYAF OLAN YERDE KAYNAK OLUR MU?

Yirmi dakika içerisinde 29 işçi can verdi. 

İtfaiye yanarak veya dumandan ötürü boğularak, hayatını kaybeden işçilerin cesedini çıkardı. 

Efe ve ustası Ramazan dahil...

Efe’nin babası Adem Demir, haklı olarak isyan ediyor ve soruyor:

“Bir sürü eksiklik var. Kapılar kapalı. Aynı anda birden fazla çalışıyor. İş güvenliği yok. Elyaf olan bir yerde kaynak yapıldığı nerde görülmüş?

Yangın eğitimi yoktu, kapı kapalıydı

Masqerade, geçen yıl bir iş güvenliği şirketiyle işçilerin eğitimi ve risk planlaması için sözleşme imzaladı. Ancak bu kulüp çalışanlarına yönelikti. Tadilatlara uygun değildi. Ayrıca geçici işçilere eğitim verilmediği ve risk planlamasının olmadığı saptandı. 

Bilirkişi ön raporuna göre...

Elektrotlu kaynak makinesi ile yapılan çalışma sırasında etrafa dökülen kıvılcımlar sahne altındaki yanıcıları tutuşturdu. 

Yangın burada başladı. 

Kaynak sürdüğü için yangın geç fark edildi.

Alevler kolay yanıcı malzemelere sıçrayıp hızlıca yayıldı. 

Bir dakikadan bile az bir sürede büyüdü.

Müdahale sonuç vermedi.

Çıkış yolları alevlerle kesildi. 

Alevleri geçseler de kapılar açılmıyordu.

Yönlendirmeler ve yangın çıkış kapısını gösteren işaretler yoktu.

İşçiler salonun içine ve yukarı katlara kaçıştı. Yangın hakkında eğitim verilmediği için sıcaklığın ev aletlerinin bulunduğu yukarı kısımda daha etkili olabileceğini bilmiyorlardı.

Rapordan:

“Elektrotlu kaynak makinesi yapılan çalışma esnasında etrafa dağılan kıvılcımların sahne altına düşerek, yanıcı maddeleri tutuşma sıcaklığına kadar ısıtarak yangının başladığı; geç fark edildiği; çalışanlar tarafından tam zamanında müdahale edilemediği; ‘Yeni başlamıştır, nasılsa daha küçüktür’ düşüncesi ile yangını önemsemedikleri; kapıların alevle kesilmesi, kaçış yollarının kapanması, çalışanların asma katlara çıkarak mahsur kalması nedeni ile ölüm ve yaralı olayının çok olmasına sebep olmuştur.”

SEKİZ TUTUKLU

Raporda, “Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik gereği alınması gerekli güvenlik önlemlerinin neden aktif olup olmadığı tam tespit edilememiştir” deniliyor.

Güvenlik önlemlerinde eksikliklerin olduğu belirtiliyor. Savcılık tutuklamaya sevk yazısında ölümcül ihmalleri şöyle sıralıyor:

“Yanıcı malzemelerin iş yerinde depo edildiği, açık kaynak yapıldığı, kaynak çapaklarının etrafa saçıldığı, çıkış kapılarının kapalı olduğu, yangın söndürme sistemleri ve tüplerin bir kısmının çalışmadığı...”

Sekiz kişi tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

Okul Aile Birliği yazıyla bağış topluyor

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarikat ve cemaatlerle yapılan protokolleri savunadursun...

Kamuya ait okullar imkansızlık içinde eğitim vermeye devam ediyor. Fatura bağış adı altında velilere çıkarılıyor.

Bunun son örneği Antalya Kepez’den.

Ersoy İlkokulu ve Ortaokulu Okul Aile Birliği, geçen ay bütün velilere bir yazı göndererek, artan masrafları karşılamak için bağışa ihtiyaç duyduklarını bildirdi. Yazıda her veliden en az 250 TL göndermeleri istendi.

İşte, o tebligat: 

“Okulumuzun 29.164 TL (Ara tatil nedeniyle bu ay yarısı yatacaktır) kantin kirası hariç siz değerli velilerimizin bağışlarından başka geliri yoktur.

Güvenlik görevlisinin aylık ücreti 31.500 TL, anaokulunda görevli personelin (Anaokulu velilerinden büyük çoğunluğu toplanmaktadır) aylık ücreti 30.000 TL, okulumuzda meydana gelen arıza ile ilgili diğer taleplerle (Bu ayki giderler; sıhhi tesisat 3.960 TL, fotokopi malzemesi 5.600 TL, noter ücreti 1.011 TL, elektrik panosu bakımı 1.080 TL ve benzeri) ilgili aylık en az 73.000 TL giderimiz bulunmaktadır.

Yarışmalara giden öğrencilerimizin ulaşım ve su gibi giderleri de söz konusudur.

Elimizde yeterli ödenek olmadığı için okul idaresinin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin bazı taleplerini ertelemek zorunda kalıyoruz.

7 Mart 2024 itibariyle hesabımızda 4.358 TL para bulunmaktadır.

Siz değerli velilerimizin desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Ödeyecek durumda olan velilerimizin en azından 250 TL bağış yatırmalarını veya nakit olarak verecek velilerimizin öğrencilerimizle gönderdiğimiz zarflarla bize göndermelerini talep ediyoruz. (Aslında daha fazla desteğe ihtiyaç var).”