Dortmund'da sanki gök delindi maç öncesinde. Akan çatı, ağırlaşan zemin, sırılsıklam taraftarlar...…
Westfalen'in meşhur “Sarı duvarı” “Kırmızı duvara” dönmüştü ve EURO 2024’ün gerçek ev sahibinin Türkiye olduğunu kanıtlarcasına coşkuluydu. Mesaj çok netti: “Burası Türkiye buradan çıkış yok.”
Gürcistan beşli katı savunma bloğu ve önünde bir beşli blokla daha bize alan bırakmamaya çalıştı. Bu kurgu en uçta oynayan Barış Alper’i de yuttu. Hakan-Kaan-Orkun üçlüsü ortada fazla kısır kalınca iş beklere ve dönen toplara kalmıştı. Ferdi solda Mert sağ da maça müthiş başladı. Mert Müldür defanstan seken topa öyle bir vurdu ki tablo yap evin duvarına as.
Ritmi yakalamışken ikinci gol de geldi ama Orkun’un şanssızlığı ofsayta neden oldu çok da yazık oldu. Sonrasında takım durdu. Acemice yenen gol, rakibi iştahlandırdı. Şans bu kez bizden yanaydı, neredeyse ikiyi de yiyorduk.
İkinci yarıya Barış’ı kanada çekip Arda’yı öne atarak başladı Montella. Yine istediğimiz pozisyonlara giremedik. Forvetimiz yokken gereksiz ortalar Gürcistan’a yaradı. Bize bir kıvılcım lazımdı. Arda Güler ben buradayım dedi. Sol ayağıyla Dortmund’u ateşe verdi. Bu çocuk bambaşka bir şey tarifi yok.
Üçü bulamayınca yine panik, verilen saçma sapan pozisyonlar. O onlarda da şans lazımdı. Fazlasıyla bizden yana oldu. Direkler, etten duvarlar, kalp sancıları arasında Kerem bitirdi maçı.
Sonrası mı? Bir başkadır benim memleketim, gerisi Allah kerim...