Doktor koğuşu geziyor. Birinin kolu kopmuş. Birinin ağzından kan geliyor. Değeri trafik kazasında iki kolunu kaybetmiş. Bir başkası hastaneye “başım dönüyor, halsizim” diye gelmiş.
Doktor!
Hepsine aynı ilacı veriyor.
Tek doktor!
Tek ilaç!
Böyle bir dönemdeyiz.
★★★
Bu döneme; halkın yüzde 51’nin oy vermesi, destek sunması ve arkasında durması ile geldik. Kendi düşen ağlamaz ama ona oy verenler şimdi bin pişmanlar.
Yolun yolumuzdur.
Davan davamızdır.
Adın anılır.
Ayağa kalkarız.
Senden korkar.
Sana sığınırız!
Tüm güç Reis’te!
Demişlerdi.
★★★
Şimdi gizli gizli birbirlerine mendil vererek; “kendim ettim- kendim buldum” diye dövünüp ağlayarak gözyaşlarını içlerine gömüyorlar.
Ne fayda?
“Tüm Güç Reis’de Düzeni” dibe vurdu. Çıkamıyor.
Kıvranıyor.
Madem ki, “halktan yüksek fedakarlık isteyen ORTA VADELİ PLAN’ a geçtik o zaman kendi saraylarımdan başlayayım ki, örnek olsun” diyemedi.
★★★
Yazlık, kışlık, mevsimlik, göstermelik tüm sarayları kapatıp Çankaya Köşkü’ne taşınması beklenirdi, yapmadı.
Uçakları 1’i indirmedi.
Harcamaları kısamadı.
Pahalı proje yapma, kendi zenginini yaratarak; yeme ve yedirmeye devam ederek partinin ayakta kalmasına finansman sağladı. Bugünlere böyle geldik.
★★★
Hacı VİP çoğaldı.
Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü yanına AKP’li vekili ve çok pahalı projelerle zenginleşmiş 2 iş insanını da alarak özel jetle hacca gitmiş. “VİP (çok önemli kişiler demek) hacı” olmuşlar. Reis, bu genel müdüre; “milletçe fedakarlık yaptığımız şu dönemde sen ne yüzle VİP hacılık taslarsın” diyerek onu koltuğundan atmış.
★★★
Burada tutarlık yok.
Kim inanır?
Önce kendisinden başlamalıydı ve önce sarayları kapatmalıydı. Geçen gün Erdoğan Süzer’in bizim gazetede “Taşıt Saltanatı Havaya Çıktı” başlıklı haberi vardı. Bu yılın ilk sekiz ayında devletin üst koltuklarını dolduran VİP’ ler için karada lüks makam araçlarına binsinler diye 2.7 milyar TL ve havada da helikopter ve uçaklarla gidip gelsinler diye ise 3.5 milyar TL kira bedeli ödenmiş.
★★★
“Tüm Güç Reis’ de Düzeninde” VİP olmuşlar için tasarruf, kısma, kesme, özveri, katlanma olmadı; “temsil ve ağırlama giderlerinde” santim geri adım atılmadı. Halkı fedakarlığa çağırma söylemleri sürerken, öbür yanda temsil ve ağırlama giderleri için ayrılan ödenekler Ağustos ayı itibariyle aşıldı.
★★★
Çok dindar VİP’ler.
Devleti ele geçirdi.
Halktan toplanan vergileri har vurup harman savurarak lüks seviyeden temsil edilmeye ve en gösterişli ağırlanmaya devam ediyorlar. Bütçe açığı da ilk 8 ayda 1 trilyon liraya dayandı.
★★★
Tüm Güç Reis’ de Düzeni, yarattığı derin ekonomik krizden çıkmak için gelip saplandığı “en yüksek faizle dış sıcak para bulma” reçetesinde acı ilacı alın teri ile geçinenlere içiriyor. Turgut Özal da Kemal Derviş de aynısını yapmıştı. İşçiler, memurlar, çiftçiler, emekliler yükün altındalar. Sendikaya üye oldular diye işten atılan işçilerin ve haklarını almanın peşine düşen emekçilerin sesleri duyulmasın diye polisin tekmesi, copu, kalkanı, ters kelepçesini kullanmaya başladılar.
Olimpiyat sporcusu!
Milli sporcularımızdan Meriç Erdağlı; “1984 yılından buyana olimpiyatlarda sporcularımızın ilk kez altın madalya kazanamamasının” nedenlerini anlatan yazısında şu tabloya dikkat çekti: “C milli sporcu bursu: 2 bin TL. B milli sporcu bursu: 4 bin TL. A milli sporcu bursu: 6 bin TL. 2024 Haziran ayı itibariyle asgari ücret 17 bin 2 TL. Açılık sınırı 19 bin 44 TL. Yoksulluk sınırı 65 bin 874 TL. Türkiye’nin olimpiyatlardaki başarısızlığı, sadece sportif bir sorun değil aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir problemdir. Spor politikalarının ve ekonomik koşulların gözden geçirilmesi, Türkiye’nin gelecekte uluslararası arenada başarılı olabilmesinin gereğidir.”