Satılan alkoller sahte ama ölümler gerçek!

Devletin, alkollü içkilere yaptığı ağır zamlar, sahte veya kaçak alkolden meydana gelen ölümlerin artmasına sebep oluyor.

Tanımadığınız, bilmediğiniz, güvenmediğiniz yerlerden sakın alkol almayınız.

Alkollü içkilere bindirilen ağır zamların fiyatları aşırı yükseltmesi, kaçakçılar için bayram oluyor, piyasayı sahte ya da kaçak içkiler dolduruyor.

İstanbul Valiliği, son bir ayda sahte içkiden zehirlenen çok sayıda kurbandan 37’sinin hayatını kaybettiğini, yakalanan 36 zanlıdan 14’ünün tutuklandığını açıkladı.

Bazı talihsizler, ölümden kurtulsalar bile, bu defa gözlerini kaybediyorlar. Sahte alkol, göz sinirlerini tahrip ediyor!

Sahte içki sadece İstanbul’un sorunu değil tabii ki... 81 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 40 bin 388 litre sahte alkol ve metil alkol ele geçirildi, 45 şüpheli üretici yakalandı.

★★★

Ele geçirilen binlerce şişe sahte rakı, sağlık açısından nasıl bir tehlike içinde olduğumuzu gösteriyor.

Kaçak içkiler lokantalara, barlara, gece kulüplerine satılıyor, oralardan da müşterilere servis ediliyor.

Kaçakçılar hem ahlâksız ve vicdansız, hem de halk düşmanı!

Peki, kaçak ve sahte alkolü ucuz diye satın alıp müşterilerine satanlar pek mi ahlâklı?

Onlar daha da ahlâksız, daha da vicdansız!

Para için bile bile insanları zehirliyorlar!

Sigara ve alkollü içkilere yapılan zamlar, devletten çok kaçakçıların işine yarıyor.

Aşırı yükselen fiyatlar, kaçakçılığın cazibesini arttırıyor.

Her zamda bayram yapan sahte içki imalatçıları ve kaçakçılar, zamları yağdıran devlete şükredip duruyor. Bu bakımdan, sahte alkol nedeniyle ölümlerde devletin de sorumluluğu var!

Üretim fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki makas artınca kaçakçıların kazancı da artıyor. Bu da, kaçakçılığı çok kârlı bir hale getiriyor!

Yapılan zamlar alkol tüketimi ve sigara içimini azaltmadığı için, kaçakçılık ve kayıt dışı işlemler artıyor, sonunda devlet daha fazla kazanayım derken kaybediyor!

Kazanan kaçakçılar ve sahte içki imalatçıları oluyor!

İçkinin azı karar, çoğu zarar!

Dünya Sağlık Örgütü WHO’nun raporlarına göre, dünyadaki ölümlerin sadece yüzde 4’ü alkolle bağlantılı.

Alkolden en çok meydana gelen ölümler trafik kazalarında oluyor. Ayrıca alkol, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve siroza da yol açabiliyor.

Alkolün zararları büyük. Ancak, her kötülüğü alkole bağlamak doğru değil.

Gerçi kimse “Alkol faydalıdır, herkes içsin” filan demiyor ama “Alkol tüm kötülüklerin anasıdır” sözü de çok abartılı.

Eğer gerçekten öyle olsaydı bütün dünya ülkelerinin alkolü “esrar, eroin, kokain” gibi “Yasa dışı” ilan etmesi gerekirdi.

Elbette ki her şeyin fazlası gibi, alkolün de fazlası zararlıdır. Sağlık açısından büyük zararları olduğu gibi, toplumda da tahribata yol açabilir.

Alkollü araç kullanmak tehlikeli olduğu için her ülkede yasaklanmış, ağır cezalar konulmuştur fakat alkol almak yasaklanmamıştır.

Sosyal şartları yok sayarak “boşanmaları, aile içi şiddeti, cinayetleri, tecavüzleri ve buna benzer tüm suçları” sadece alkole bağlamak, toplumsal sorunları görmemek demektir.

Dilimizde alkol için söylenen güzel bir söz vardır. İçkinin kuralı o olmalı:

“Azı karar, çoğu zarar!”

Orhan Ayhan’ın acı günü…

Ünlü atasözümüzdür: “Kadın, erkeğin eşi, evin güneşidir” denir.

Değerli arkadaşım, meslektaşım Orhan Ayhan evinin güneşini kaybetti.

Dün Zincirlikuyu Camii’nde hazin bir cenaze töreni vardı.

Orhan Ayhan’ın sevgili eşi, THY 23. Dönem Kabin Amiri Selma Ayhan’ı ebediyete uğurladık.

Orhan Ayhan ve ailesine başsağlığı, Selma Ayhan hanımefendiye Allah’tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun.

GÜNÜN SÖZÜ

Toplumda birçok kişi eğri bir odun gibidir, onlardan düzgün tahta çıkmaz!