Tam bir şaşkınlık anı: Ayarını bozduğun kantar, bir gün gelir seni de tartar durumu doğdu. SÖZCÜ muhabiri Özgür Cebe, haberin devamını da yazdı.
Havada uçan!
Karada makam!
Müdür sorguya alındı!
★★★
Devletten maaş alan şoförlü makam aracı da kullanan sayın müdür, “Hem havada uçup hem karada koşan olma büyüklenmesini” kimi örnek alarak seçti? Bu devlet memuru sayın müdürün ayarını kim bozdu? Tam şaşkınlık halinin atlatılabilmesi için bu iki soruya kıvırmadan, örtmeden, sulandırıp saklamadan dürüst cevap bulunması gerekiyor.
Ayarı bozan kim?
★★★
Haber özetle şöyle yayımlandı: Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Emre Asiltürk, Ankara’da bir toplantıya katılacaktı. Uçağa bindi Ankara’ya uçtu. Makam otomobilini de şoförüyle birlikte Ankara’ya gelmesi için görevlendirdi. Makam aracı ile müdür Ankara’da buluştu. Ankara, Ankara olalı “Böyle öz güven patlaması” görmedi.
★★★
Makam aracı; Diyarbakır Ankara arasında 1050 kilometre geliş, 1050 kilometre dönüş toplam 2 bin kilometre yol yaptı; şoför gaza bastı, hız sınırını zorladı, dağları aştı, ovaları geride bıraktı, sayısız rampa tırmandı, sayısız tünel, köprü, nehir, dere geçti. Ne kadar yakıt harcadı, bilmiyoruz, parayı devlet ödedi.
★★★
Sağlık Bakanlığı müfettişleri görevlendirdi. Diyarbakır’a gelecekler İl Sağlık Müdürü’nün “Özgüven patlaması makam aracıyla büyüklenmesini” sorguya çekecekler.
Benim bir önerim var:
Sayın müfettişler, sayın sağlık müdürüne; “Siz kendinizi havadan ve makam otomobilinizi karadan Ankara’da buluşturmayı hangi devlet büyüğünü örnek alarak yaptınız?” sorusunu sorsalar. Cevabını mutlaka alıp açıklasalar da halk öğrense!
★★★
Sayın Sağlık Müdürü!
Müfettişler sormazsa bile; “Özgüven yüzleşmesi yaparak” siz açıklayın: Bütün Türkiye duysun. “Ben havadan uçarak gideyim, makam aracım karadan gelsin, Ankara’da makamımla buluşayım” fikrini siz nereden ilham alarak buldunuz? Diyarbakır’dan Ankara’ya gidiş dönüş 2 bin kilometre makam aracı getirtmek fikri, ilham olmadan, örnek alınmadan hiçbir devlet memurunda doğmaz, doğamaz.
Kimi örnek aldınız?
★★★
Bizim ülkemizde ayarı bozulan aynı kantar her gün yeni bir “Büyüklenme örneği ve yüzleşme özgüveni” ile sabaha uyanıyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na getirilmiş bir başka sayın müdüre de 200 TL banknotlara imza koyarak “Büyüklenme yetkisi” vermişler. Adı Emrah Şener olan bu TCMB Başkan Yardımcısı, sonra da Kart Merkezi Genel Müdürü yapılmış. Kamuyu (devleti) 100 milyon lira zarara sokup, kendine kişisel çıkar sağlamak suçlamasıyla gözaltına alındı.
Fesat karışmış ihaleler.
Hile ile bağlanan işler.
Bağıran usulsüzlükler.
★★★
Şimdi 200 TL’nin üzerinde imzası bulunan bu sayın Genel Müdüre de; “Siz kendinize çıkar sağlamak için devleti 100 milyon TL zarara sokma büyüklenmesini yaparken hangi devlet büyüğünü örnek aldınız?” diye sormak ve mutlaka cevabını alıp halka duyurmak gerekir ki, ayarı bozulmuş kantarın, bozanları da tartmaya başladığına halk da inansın.
Sayın müdüre sormalı:
“200 TL’nin 3 marul ile 1 demet yeşil soğan alamaz duruma düşmesinde devleti zarara sokan büyük soygunların payı nedir? Siz devleti 100 milyon TL zarara sokan soygunlara kimi örnek alıp, kimden cesaret bularak yol verdiniz?”
★★★
Kart Merkezi’nde bu sayın genel müdürün birlikte çalıştığı 10 isim de tutuklanıp, gözaltına alındı. Hepsi, “Büyüklenme yetkisi verilen makam sahiplerinden” olmuşlar. Örnek olsun, size fikir versin diye birini yazayım: Osman Arslan, önce devlet kurumu TÜRKSAT’a yerleştirilmiş. Oradan Merkez Bankası Satın Alma Müdürü yapılmış. Sonra ROKETSAN’ da makam verilmiş. En son da Kart Merkezi’ne yerleştirilmiş.
★★★
Hepsine sormalı!
Kimi örnek aldınız?
Kime özendiniz?
Torpiliniz kimdi?
Devlete sizi kimler yerleştirdi? Bu soruların cevabını öğrenerek; 200 TL’nin bugün iki marul ile bir demet yeşil soğan bile alamaz duruma kimlerin düşürdüğünü ancak bilebiliriz.
Havada uçan!
Karada makam!
Örnek alındı.