Ciddi bir yarılma mı yaşanıyor yoksa “Batan gemiyi terk edenlerin” şaşkınlık içinde koşuşturması mıdır? Benim gözlemlerime göre “Havuz Medyası ile Ekran Tekeli” sineklerinin vızıldamasıdır.

Homurdanmasıdır.

Paniklemesidir.

★★★

Hürriyet Yazarı; “Gazeteci, siyasi parti sözcüsüne döndü” demiş. Milliyet Yazarı, “Ben bu ekrana bir daha çıkmam” kararı almış. AKP’den milletvekilliği yapmış eski Parti Yazarı; “Siz Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağına kadar liyakat kurar, kendi kişisel ilişkilerinize göre kullanırsanız işte bir yere kadar gelir ve duvara toslar” diye Cumhurbaşkanı’na “Gör beni selamı” çakmış.

Ekran tekeli sinekleri!

Yalandan kapıştılar.

★★★

Bilenler, unutmadı.

Her şey arşivde var.

İktidarın planı ve kamu bankalarının “İster öde- ister ödeme avanta kredi” desteğiyle çok satan gazeteler el değiştirdi. İktidar zengini yeni türeme işadamlarının sahipliğine geçti. Önce “Havuz Medyası” ve hemen ardından da “Ekran Tekeli” kuruldu.

Havuz medyası!

Ve Ekran Tekeli!

24 yıl boyunca muhalefete muhalefet yapmayı “haber” diye halka yutturan “iktidar tetikçisi” oldular.

★★★

İktidardan beslendiler.

Resmi geçiş üstünlüğü için çakarlı otomobil imtiyazı elde etmeler, hem gazeteci görünüp hem de küçükbaş hayvan üreticisi köylüyüm diyerek devletten alınan milyonluk hibe krediler, cumhurbaşkanı uçaklarına binip şöhret cilalamalar, MİT’ten yarım bilgi sızdırıp kamuoyu yönlendirmeler, gizli kalması gereken ve çoğu itirafçıların çamur çirkef yüklü yalanlarını “atlatma haber” diye yazarak hapse konulmuş muhalefet partisi belediye başkanlarını, “soyguncu-hırsız-parayla cumhurbaşkanlığı satın almaya kalkışan” diye karalayan yazılar yazmak; işte bunların hepsi ve daha fazlası “Havuz Medyası ve Ekran Tekeli” gazetecileri ile yapıldı.

★★★

Ekran Tekeli, dünya basın tarihinde bugüne kadar görülmemiş en haksız “adam kayırma” yazıcılığıydı. İktidar partisi başkanı, günün hangi saatinde ve dünyanın neresinde olursa olsun konuşmaya başladığında; 27 TV kanalı, mevcut yayını kestiler. Aynı anda iktidar partisi başkanının konuşmasına canlı bağlandılar.

Ülke batsa.

Dünya yıkılsa.

Tek bir saniye atlamadan konuşmasını, kendi yaptıklarını övmesini, muhalefeti yermesini tek elden 27 ekrana birden yansıttılar.

Durmadılar.

Devam ediyorlar.

27 ekranlı tekelin içinde halkın tamamının vergilerini harcayan ve tarafsız, bağımsız olması gereken TRT ekranları da var.

★★★

Türkiye yolsuzluktan, adam kayırmaktan, yanlış kararlardan, partili gözetmekten, “Benim hırsızım iyidir” demekten yüksek yapışkan bir ekonomik krize girdi. Dış politikasında yalnızlaştı. Adalet çöktü. İktidar, baskı ve yalanı kullanan sivil diktatör oldu.

Havuz Medyası!

Ve Ekran Tekeli!

Tek eleştiri yazmadı.

Tek uyarı yapmadı.

★★★

Havuz Medyası ve Ekran Tekeli gazetecileri şimdi;  “Yaptığımız gazetecilik parti sözcülüğüne döndü” diye gemiyi terk etme belirtileri vermeye başladılar.

Yaptıklarını unuttular.

Medya Ombudsmanı, Cumhurbaşkanı uçağının Washington’dan havalanacağı saatlerde, o uçağa alınan Havuz Medyası ve Ekran Tekeli gazetecilerin soracakları soruların liste halinde önceden verildiğini yazdı.

★★★

Halkın iyi bir yanı var.

Yapılanı unutmaz.

Özellikle dikkatli okur; “Muhalefete muhalefet yapmayı” gazetecilik saymaz, yapanları siler.