9 eyaletten oluşan Avusturya, batıda Liechtenstein ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde ise Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur. Adının anlamı “doğuda bulunan hükümdarlık bölgesi” olan Avusturya'nın başkenti Viyana'dır. Avusturya özellikle bilim ve sanat alanlarında yetiştirdiği ünlü isimlerle adını tüm dünyaya duyurmuştur. Şimdi Avusturya'nın gezilecek tarihi ve turistik yerlerinden bazılarını tanıyalım... AVUSTURYA GEZİLECEK YERLER VİYANA / HOFBURG SARAYI Viyana’nın imparatorluk sarayıydı ve I. Dünya Savaşının sonuna kadar Avusturya hükümdarlarının merkeziydi. Avrupa tarihinin çok önemli bir parçasının yazıldığı yer olan Hofburg Sarayı, 700 yıllık mimarlık tarihinin de farklı izlerini taşıyor. Yapının tamamı çeşitli katmanlardan oluşan binalardan oluşur. En eski bölgesi 13. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bununla birlikte, 16. ve 18. yüzyıllarda yapılan genişleme çalışmalarıyla saray bugünkü görünümüne kavuşmuştur. Leopoldine Wing ve Imperial Chancellery Wing bu eklenen binalar arasındadır. Yaklaşık 60 hektarlık devasa bir boyuta sahip olan sarayın içinde bulunan avlular, meydanlar ve bahçeler ile adeta şehir içinde şehir. 18 bina, 19 avlu, 2,600 odası ile ile Hofburg Sarayı'nda bugün, geçmişte burada yaşamanın nasıl olduğunu ziyaretçilerine hayal ettiren üç ayrı sergi bulunmaktadır: imparatorluğa ait çatal-bıçak takımlarının ve dekorlarının sergilendiği "the Imperial Silver Collection"; Avusturya'nın en ünlü imparatoriçesi hakkında bilgi edinebileceğiniz "the Sisi Museum" ve kraliyet çiftinin yatak odalarına göz atabileceğiniz "the Imperial Apartments". Hofburg İmparatorluk Sarayı'nda zaman zaman özel sergiler de sergilenmektedir.
Hofburg Sarayı - Shutterstock Hofburg Sarayı - Shutterstock
VİYANA / AZİZ STEFAN KATEDRALİ Aziz Stefan Katedrali, Viyana'nın simgelerinden ve şehrin merkezinde yer alıyor. Genellikle yerel adı olan "Stephansdom" ile anılan, 12. yüzyıldan kalma bu görkemli katedral şehrin en önemli kiliselerinden biridir. Günümüzde Viyana Başpiskoposu'nun ikametgahı olarak hizmet etmekte olan katedralde Habsburg ailesinin birçok üyesinin ve birkaç saygın ismin daha mezarı yer almaktadır. Katedralin kuzeyde yer alan kulesi, 1579’da Rönesans estetiğine göre yeniden tasarlanmış. Yıllar süren eklemeler sonucunda muhteşem bir mimariye dönüşen yapının görülmesi gereken en önemli bölümleri; Devler Kapısı ve Putperest Kuleler, Kule Külahı, Çinli Çatı, Singer Kapısı, Vaiz Kürsü ve Yüksek Altar. Dilerseniz katedralin Güney Kulesi’ne asansörle çıkarak Viyana’nın muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. GRAZ / KUNSTHAUS Peter Cook ve Colin Fournier tarafından 2003 yılında Graz Avrupa Kültür Başkenti kutlamalarının bir parçası olarak tasarlanmıştır. Çevresinde bulunan tarihi binaların tersine oldukça modern, çarpıcı bir mimariye sahiptir. Sıra dışı mimarisi nedeniyle “dost canlısı uzaylı” lakabıyla anılan Sanat Müzesi'nin (Kunsth Aus Mur Island) binasının Mur Nehri’ne ve şehir merkezine bakan yüzü dev bir pano olarak inşa edilmiş. Kamusal alanlara taşınamayan eserlerin de dâhil olduğu çeşitli sergilerin gösterimlerinin yapıldığı pano, bilgisayar destekli bir sistem aracılığıyla yönetiliyor.
Kunsthaus - Shutterstock Kunsthaus - Shutterstock
GRAZ / LANDHAUS Graz’ın eski kent merkezinin kalbinde yer alan görkemli Landhaus, Styria eyalet yönetimine ev sahipliği yapan heybetli ve bir o kadar da görkemli bir yapıdır. 1565 yılında Rönesans mimari tarzında yapılmış olan bu yapı, Avusturya’nın en güzel yapılarından biri olarak kabul görüyor. Yuvarlak pencerelerin hâkim olduğu görkemli ana cephesi, iki tarafında üç katlı pergolar ve güzel bir Rönesans çeşmesi ile muhteşem avlusu görülmeye değer. Avlu içerisinde tiyatro ve açık hava konserleri düzenlenmektedir. İç mekânda ise görkemli Şövalyeler Salonu ve 1746’dan kalma olağanüstü dekorlara sahip tavanlar bulunmaktadır. SALZBURG / MOZARTPLATZ Mozart anıtının bulunduğu Mozartplatz, tarihi bir çeşmenin ve hemen yakınlarında Residenzplatz’ın yer aldığı bir meydan. Salzburg şehrinin ortasında bulunan ve önemini Ludwig von Schwanthaler tarafından yapılan Mozart anıtından alan meydanda Salzburg gezisinde görmeniz gereken yerlerden Salzburg Müzesi de bulunuyor. SALZBURG / MİRABEL SARAYI VE BAHÇELERİ Mirabel Sarayı ve Bahçeleri ise Ziyaretçilerine çiçeklerle ve birbirinden etkileyici heykellerle donatılmış büyüleyici bir manzara sunuyor. Mirabel Bahçesi; 1606 yılında, Başpiskopos Wolf Dietrich tarafından yaptırılmış, daha sonra 1690’da, takipçisi Fischer von Erlach tarafından yaz sarayı olarak kullanmış. Bahçenin içinde Herkül’den, Tek boynuzlu atlara, Pluto’dan Helena’ya, yunan mitolojisinden fırlamış figürlerin heykelleri ve binbir çeşit süsleme sanatı kullanılmış. Mirabel Sarayı günümüzde Salzburg Belediye binası olarak kullanılıyor. Binanın mimarisi ise döneminin tüm özelliklerini barındırıyor. Bahçeler ise evlilik törenleri için uluslararası üne sahip. Birçok ünlü isim bu bahçelerde evlenmiş. Ayrıca yine bu bahçeler pek çok konsere de ev sahipliği yapmış. INNSBRUCK / AMRAS KALESİ Şehrin en popüler turistik yerlerinden biri kabul edilen Ambras Kalesi, onuncu yüzyıla kadar Andechs asillerinin iktidar koltuğuna oturduğu bir kale iken, günümüzdeki hali onaltıncı yüzyılda inşa edilmiştir. Kalenin kültürel ve tarihi önemi ise, Avusturya Arşidükü Ferdinand II'nin 1563 yılından 1595 yılına kadar ikametgâhı olarak kullanması olarak lanse edilir. Kalenin üst katı, Arşidük Ferdinand'ın kendisi için yapılan birkaç suit ile geç onbeşinci yüzyıldan kalan ve zırhla oynanan jousting oyunun oynandığı oda olmak üzere toplam iki oda içerir. Kalenin birinci katında ise değerli bir sanat koleksiyonu bulunmaktadır. HALSSTTAT Avusturya’nın ziyaret etmek için en güzel yerlerinden biridir. Hallstatt, Alp dağlarına özgü, 16. yüzyıldan kalma evleriyle bir tuz madeni kasabası. Hallstatt'da kaya tırmanışı, doğa yürüyüşü ve tekne turu yapabilirsiniz. Hallstatt kasabasında ziyaret etmek için ilginç yerler de var. Beinhaus ismi verilen kemik evi bunların başında geliyor. Mezar alanı sıkıntısı nedeniyle ölüler 10-15 yıl burada bekletilip daha sonra beyazlamaları için güneşe çıkarılırmış. Daha sonra Beinhaus’ta dekoratif olarak sergilenirmiş. 70’li yıllarda Katolik kilisesinin ölülerin yakılmasına onay vermesinden sonra bu ritüele son verilmiş. Buz mağaraları ve tuz mağaraları Hallstatt kasabasının görülmeye değer diğer yerleri.