Sımsıcak karşılar sizi İran. Havaalanından şehre ulaşıp uçak ve otobüslerin hepsi birbirine benzeyen ortamından kurtulup ayağınız toprağına ilk değdiğinde, kocaman bir şehirde olduğunuzu bilseniz de, İran’ın dinginliği ve samimiyeti tatil rehavetinizle karışıp rahatlatır sizi. 37 yıllık ambargoya karşın tüm zarafeti ve sıcaklığıyla ayakta kalan rengârenk kadim kültürleriyle kendini tanımaya gelenleri bağırlarına basan İranlılar gençlik ya da belki çocukluk yıllarınızın nezaketini anımsatır. Cittaslow kavramı ülkesel boyuta ulaşmış gibidir üstelik. İster istemez şaşırırsınız. z3

FİN BAHÇELERİ

Dünya safran tüketiminin yüzde doksandan fazlasını karşılıyor İran ve muhtemelen diğer mutfaklardan çok daha geniş alanda çok daha fazla safran kullanılıyor ülkede. Koca porsiyonlarla hesaplı fiyatlara servis edilen olağanüstü çeşitlilikteki yemeklerin ne kadar hafif olduklarına inanamayacaksınız.Yalnızca bir haftada İran’ın tamamının sindire sindire gezilmesi, tüm güzelliklerinin görülmesi, hatta bir haftada görebileceklerinizin tümünü size hemen tarif etmek tabii ki imkânsız. Örneğin bakınız kadim Zerdüşt kültüründen ve tapınaklarından ya da güzel Fin bahçelerinin hüzünlü tarihinden bahsetmeye fırsatımız olmadı, ancak bir yerden başlamak gerek. z4

BİR HAFTALIK İRAN TURUNUN OLMAZSA OLMAZLARI:

Golestan Sarayı: Sınırsız bir cömertlikle inşa edilmiş Golestan Sarayı, Kajar dönemi’nin şaheserlerinden. İran el sanatlarıyla batı sanatlarının, dönemin mimarisi ve teknolojisiyle başarılı şekilde içiçe geçerek oluşturduğu yenilikçi, eklektik tarzın da önemli örneklerinden. Saray, İran’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ulusal Mücevherat Müzesi: Kajar dönemi şaheserlerinin sergilendiği muhteşem müze, İran Merkez Bankası’nın Tahran’daki merkezinde. 182 karatlık dünyanın en büyük pembe elması Derya-i Nur (Işık Denizi), aynı taştan kesildiği tahmin edilen ve sergideki taçlardan birini süsleyen 60 karatlık Nur-ul Ayn (Göznuru),Şah Rıza’nın tarihi incili kaftanı, Nadir ve Tavus tahtları gibi eserler ziyaretçilerin nefesini kesiyor ancak ne yazık ki içeride fotoğraf çekilemiyor. z1 Tajriş Meydanı: İran’da çok sevilen egzotik ve tropik tarım ürünlerini de bulabileceğiniz hareketli, rengârenk tarihi çarşısı size çok tanıdık gelecek. Elbruz Dağları’nın eteğindeki 1600 rakımlı Tajriş’ten çay içmeye ya da yemek yemeye 1700 rakımlı şirin Derbend’e, trekking için Dereke’ye, Toçal Kayak Merkezi’ne giden teleferiğe binmek için 1900 rakımlı Velencek’e çıkabilir, Niyavaran ve Saad’abad saraylarına meydandan yürüyebilirsiniz. Saad’abad Sarayı: Elburz Dağları’nın yamacındaki 104 hektarlık bir koruda, çoğu küçük müzeler olarak düzenlenmiş 18 köşkten oluşuyor. Her bir köşk için ayrı bilet alınıyor. Köşklerin arasında yürüyüş yaparken ağaç altında dinlenilebilirsiniz. Kum şehrinde 8. Şii imamı Emam Reza’nın kızkardeşi Hz. Masume’nin kabri ve çevreleyen kültür merkezi, müthiş bezemeleri ve olağanüstü karmaşık planlı eklektik mimarisiyle ziyaretçileri büyülüyor. z66 Burucerdi Evi ve Kaşan şehrinin diğer evleri: Hem harikulade bir aşk masalı hem de olağanüstü güzellikte Kajar dönemi mimarisi için gelen ziyaretçilerin hülyalara daldığı eski zaman sarayı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday... Mescid Câme: İsfahan’ın tarihi merkezinde yer alan bir diğer UNESCO Dünya Mirası cami, 841 yılından başlayarak, güçlü Selçuklu mirasını da içeren bin yılı aşkın geliştirilme sürecinde İslam mimarisi ve sanatının stil başkalaşımının somut olarak izlenebileceği çarpıcı bir sunum gibi. Türünün İran’daki en eski ve en büyük örneği olan muhteşem yapı, Orta ve Batı Asya’da ileriki dönemlerde inşa edilen camilerin prototipiydi. Nakş-ı Cihan Meydanı ve çevresi: Safevi İmparatoru I. Abbas’ın yeni başkenti İsfahan’ın kalbi, “Dünyanın Resmi” anlamındaki adlı meydan, tarihi meydanlar büyüklük sıralamasında dünya ikincisi. Bir yanında Âli Kapu Sarayı, diğer yanında İsfahan Kapalıçarşısı ve karşılarında muhteşem İmam ve Şeyh Lütfullah camileriyle, meydanı saran revaklardaki dükkanlarla, ziyaretçilerin günler boyu keşfetmeye doyamayacakları keyifli sürprizler sunan meydan da UNESCO Dünya Mirası listesinde. Yezd şehrinin Dünya Mirası Listesi adayı Fahadan Mahallesi’nin tarihi kerpiç evlerinin arasındaki dar sokaklarda inanılmaz bir yürüyüş, ziyaretçilerde her köşe başında bir eski zaman masalı kahramanı ile karşılaşacakları hissini uyandırıyor. z8 Pasargad: İmparator Büyük Kuroş’un mozolesiyle taçlanan ilk Pers başkentini, İranlılar tarihi değerlerine derin bağlılıklarının simgesi olarak resmi bayramlarda özellikle ziyaret ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki arkeolojik alan, Yezd – Şiraz yolu üzerindeki en önemli duraklardan biri. Persepolis: I. Darius’un bugünkü Şiraz kenti yakınlarında inşa ettirdiği antik başkentin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış anıtsal akropolü, ziyaretçilerine dünyaca ünlü mimari harikalar ve sanat eserleri arasında unutulmaz bir arkeolojik gezinti deneyimi yaşatıyor. Şah Çerağ Türbesi, Şiraz merkezinde 8. Şii İmami Emam Reza’nın erkek kardeşinin türbesi çevresindeki geniş bina topluluğu, İran İslami mimarisinin en gözde özellikleri ve en göz alıcı bezemelerin yüzyıllar süren yeniden inşa ve eklemelerle bir araya geldiği bir şaheser. Şiraz’da Eram Bahçesi ve diğer birçok kentte sekiz İran bahçesinden daha oluşan Pers Bahçeleri grubu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bir diğer İran başyapıtı. Eski Farsça’da bu bahçeler için kullanılan Perdis sözcüğü Paradis – Paradise – Paraiso gibi şekillerde Hint-Avrupa dillerine geçmiş olması nedeniyle güncel cennet kelimesinin kaynağı ve “Yeryüzündeki Cennet” deyiminin en güzel örneklerinin arasında sayılıyor. Nasir-ol Molk Camii, renkli camlardan içeri sızan sabah güneşiyle fotoğrafçıların Şiraz’daki gözbebeği. Dev şairler Hafız ve Sadi’nin anıtmezarlarını çevreleyen bahçeler, İranlıların Şiraz’da buluşmayı en çok sevdikleri parklar arasında. İranlılar bu bahçelere klasik dönem şairlerine saygılarını sunmaya, şiir okumaya, kitap almaya, çay eşliğinde sohbet etmeye ve yanlarında defnedilmiş İran kültür tarihinin diğer önemli isimlerinin istirahatgahlarını da ziyaret etmeye geliyor.