Sivil toplum kuruşlarının tüm çabalarına rağmen yapımından vazgeçirilemeyen Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) projesi kapsamında yapılan  Ilısu Barajı 12 bin yıllık tarihi olan Hasankeyf kentini yutmaya başladı. Ilısu Barajı'nın yapımına karşı mücadele veren Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi üyesi Rıdvan Ayhan Sözcü'ye konuştu. [caption id="attachment_5811736" align="alignnone" width="1200"] Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi üyesi Rıdvan Ayhan[/caption]

“HASANKEYF’TE BİR TARİH YOK EDİLİYOR”

2019 yılının Temmuz ayında su tutumunun başlamasıyla beraber şuana kadar 199 yerleşim yerinin tek tek sular altında kaldığını belirten Ayhan şöyle konuştu: * Şu anda barajın en üst seviyesine 5 metre kaldı. Barajın 125 metre doluluk seviyesine ulaşması gerekiyormuş ve şuanda 120 metreye ulaştı. Hasankeyf tamamen sular altında kaldı ve burada şuan iki ev kaldı bu iyi evde yüksek bir yerde olduğundan dolayı suyun altında kalmaktan kendini kurtardı. Hasankeyf'te Ilısu Barajından dolayı şuan tarihin yüzde 80’i sular altına gömülürken sadece yüzde 20’si gün yüzünde kaldı. [caption id="attachment_5811743" align="alignnone" width="1200"] DepoPhotos[/caption] * Bazı basın yayın organlarında yaşanan bu durumun üstünü örtmek için Hasankeyf’i turizme açılacağına gibi haberler çıkıyor. Şuanda Hasankeyf'te bir tarih yok ediliyor tarihi yok edilen bir yer turizme nasıl açılır? Baraj altında kalmayan köylerin sakinleri de şuan mağdur durumdalar. Su çeken, Uruganlı ve Hasankeyf'e bağlı iki köye kadar ulaşan baraj sularından dolayı buradaki köylüler evlerini terk ederek daha tepe noktalara çıktı ve orada çadır kurmak zorunda kaldılar. [caption id="attachment_5811744" align="alignnone" width="1200"] DepoPhotos[/caption]

"DÜNYANIN EN VERİMLİ TOPRAKLARI SULAR ALTINDA"

Verimli toprakların sular altında kaldığını aktaran Ayhan, "Mezopotamya havzasında bulunan dünyanın en verimli topraklarının hepsi sular altında kaldı. Bu durumun tarım ekonomimize büyük bir darbe olarak görülmesi gerekir. Bu barajın şuana kadar bize ve şehrimize yararından çok zararı oldu. Eğer bu baraj çalışması olmamış olsaydı ve burada turizme yönelik çalışmalar yapılsaydı barajın on katı gelir elde edilirdi” diye konuştu. [caption id="attachment_5811746" align="alignnone" width="1200"] DepoPhotos[/caption]

“ILISU BARAJI BÖLGENİN TARIMINI VE HAVASINI DEĞİŞTİRDİ”

Baraj sularının yükselmesinden dolayı bölgede 80 bin ile 100 bin arasında bir göç oluştuğuna dikkat çeken Ayhan açıklamalarına şu cümlelerle devam etti: * Köyden çıkan binlerce insan başka bölgeler ve şehirlere gitmek zorunda kaldı. Ekosistemi değiştirilen, tarihine yok edilen bir bölgede turizmin açılacağını söylemek garip bir savunma olur. Bu baraj 135 km uzunluğunda 400 metre genişliğinde bir alanı kaplıyor. Bu alanda Siirt, Mardin, Batman ve Diyarbakır sınırlarını dahi etkiliyor. * Burada devasa büyüklüğünde bir havza gölü oluştu. Bu baraj çalışmasıyla beraber birçok canlı göç ölüme terk edildi. Örnek vermek gerekirse geçtiğimiz günlerde 50’ye yakın kaplumbağa suyun yükselmesinden dolayı bir varilin içerisinde kalmıştı. Ilısu Barajı bu bölgenin tarımını ve havasını tamamen değiştirdi. [caption id="attachment_5811768" align="alignnone" width="1200"] DepoPhotos[/caption]

“300'E YAKIN HÖYÜK SULAR ALTINDA"

Barajdaki su seviyesinin yükselmesinden dolayı 300’e yakın höyük’ün sular altında kaldığına dikkat çeken Ayhan şunları aktardı: * Hasankeyf’in havzasında 300’e yakın höyük var bu höyüklerin iki veya üç tanesi açıldı. Kazı çalışmasında şuana kadar burada yüzde 20 oranında bir çalışma yapılabildi. Bizim amacımız buradaki kazı çalışmalarının yapılarak tarihin gün yüzüne çıkartılması ve buranın bir açık müze haline getirilmesiydi. Maalesef bu baraj 300’e yakın Höyük’ü sular altında bıraktı. Şu anda bir arkeolojik çalışma yapmak isteseniz öyle bir alanda bırakılmadı. * Biz bu baraj çalışmasını durdurmak istesek de önümüze birçok engeller çıkartıldı her çalışmamız sonrasında hakkımızda soruşturmalar açıldı. Ama buradaki yaşamın sürmesi, nehirlerin özgürce akması, canlıların varolması için bu çalışmalara son verilmesi gerekiyor. Biz bu konuda elimizden gelen tüm mücadeleyi vermeye çalışıyoruz.