Bir zamanlar tarım ülkesiydik. Kendi kendimize yeterken artık samanı bile yurt dışında ithal eder hale geldik.

Sonra turizm ülkesi olmaya karar verdik. Müthiş koyları, göller, yaylaları binayla doldurarak doğal güzelliklerimizi mahvetme yoluna gittik. 

Sporda ise 'Biz voleybol ülkesiyiz' sloganı ile başladığımız yolculukta dünyanın zirvesine çıktık. Şampiyonlar kazandık. Büyük gurur yaşadık. A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın zaferlerini göğsümüz kabararak takip ettik. Ancak onu da el birliğiyle yok etmeye karar verdik.

Uçakla seyahat eden insanlar bile acil çıkışlarda oturmak için can atarken, dünya 1 numarası milli voleybolcularımızı 13 saat daracık koltuklarda oturttuk. Melissa Vargas 1.94, Hande Baladın 1.90, Zehra Güneş 1.97, Elif Şahin 1.90, Ebrar Karakurt 1.96, Beyza Arıcı 1.93 boyunda... 1.80'in altında sadece üç sporcu var bu kadroda...

Ortalama boydaki insanların bile seyahat ederken güçlük yaşadığı uçak yolculuğunda sporcularımızı rahat ettiremedik. 'Filenin Sultanları' adını koyduğumuz Milli voleybolcularımızı isyan edecek noktaya getirdik. 

Bir şeye değer verdiğini göstermek, slogan atarak, lakap takarak gösterilmez. Bir şeye değer verdiğini göstermek bu gibi küçük ayrıntılarda belli olur.  

Voleybolcularımız tepki gösterince de Türk Hava Yolları (THY) topu Türkiye Futbol Federasyonu'na (TVF) attı. Bu turnuvanın ABD'de oynanacağı aylar öncesinden belliyken, böyle bir programsızlık nasıl olabiliyor akıl almıyor.

Bunun sorumlusu THY midir, TVF midir bilemem ama, bir daha tekrarlanmaması için gereken önlemler alınmalıdır. 

Yoksa 'Hiçbir şey ülkesi Türkiye' olma yolunda ilerleyeceğiz.