Bu yönetimin artık Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yok!
Ulus olarak vahim bir şekilde yoksullaşmaya devam ediyoruz.
Bir türlü durdurulamayan fiyat artışları karşısında ezilen halkın yükünü daha da arttıracak ağır vergiler dalga dalga geliyor.
Her şeye ağır zamlar, vergiler geliyor. İnsanlarımızı daha büyük güçlüklerin içine itecek vergilerden son ikisi “Emlak Vergileri” ve “Değerli Konut Vergisi”
Şu anda bunun acısı pek hissedilmiyor ama birkaç ay sonra herkes feryat etmeye başlayacak.
2026’da bu vergilerin, akıl ve insaf dışı oranlarda arttırılması gündemde!
★★★
Şu anda 86 milyonluk Türkiye’de, rahat ve keyfince yaşayan sadece 2 milyon 100 bin kişi var...
Bunların geçim derdi, para sıkıntısı yok...
Tüm bankalarda toplam 19 trilyon para var...
Bu paraların yaklaşık yüzde 78’i 2 milyon 100 bin kişinin hesabında...
Paraların kalan yüzde 22’sini de 82 milyon kişi paylaşıyor...
Bunların hesaplarında 5 bin, 10 bin, 15 bin lira var.
Vatandaşların kredi ve kredi kartı borçlarının toplamı 4 trilyon 500 milyar liraya dayanmış bulunuyor.
Bu borçlar nasıl ödenecek? Belki de ödenemeyecek! Ülke adına çok zor bir durum!
★★★
“İktidar devleti, borç batağına sapladı, milleti vergi kölesi yaptı!”
Bu sözler, Prof. Dr. Mühip Kanko’ya ait.
Mühip Kanko CHP Kocaeli Milletvekilidir.
“Bu ülkeyi yönetenler artık sadece ekonomiyi değil, devletin kendisini de iflasa sürüklemiştir. Saray rejiminin lüks ve israf sevdası, kamu maliyesini içinden çıkılmaz bir krize soktu!” diyen Mühip Kanko şu çarpıcı tabloyu ortaya koydu:
- 2025’in ilk 6 ayında toplam borçlanma 980 milyar liraya ulaştı.
- Yıl sonuna kadar bu rakamın 2 trilyon lirayı aşması bekleniyor.
- Faiz ve kur farkı ödemeleriyle bu boç yükü daha da katlanacak.
- Her ay borç, her gün faiz, her dakika halkın sırtına yük biniyor.
- Devlet, gelirlerinin çok üstünde harcama yapıyor. Aradaki açık, halkın geleceği ipotek edilerek borçla, yüksek faizle kapatılıyor.
- Devlet borç fabrikası, millet vergi kölesi oldu.
- Gelecek nesillerin sırtına yüklenen borçlar, sadece ekonomik kriz değil, aynı zamanda ahlâkî ve siyasi bir iflastır.
- Borçla ayakta duran bir iktidarın, halkı ayakta tutacak gücü kalmaz!
- Bu gidiş iyi değildir. Bu düzen artık sürdürülemez hale gelmiştir!”
Türkiye’de kadın olmak hem zor, hem tehlikeli!
Ülkemizde kadın olmak gerçekten çok zor bir hale geldi!
Ne olacak kadınlarımızın, kızlarımızın hali?
Diyanet İşleri kalkıp, kadınların mirasına göz dikiyor “Kız çocuk, erkek çocuğun yarısı kadar miras almalı. Allah’ın emri budur.” diyor.
İktidar, kadınları şiddetten korumayı amaçlayan Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede iptal ediyor...
Ülkemizde her gün bir veya daha fazla kadın öldürülüyor ve kadına şiddet bir türlü bitmiyor!
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun açıklamasına göre, geçtiğimiz ay 31 günde 31 kadın öldürüldü!
Geçen yıl öldürülen kadınların sayısı 394... Ayrıca, 258 kadının ölümü de şüpheli bulundu.
Cinayetlerin büyük bölümü, kadınların en yakınındaki erkekler tarafından işlendi.
Katiller, eski koca, eski nişanlı, eski sevgili veya aile bireylerinden oluştu.
Kimi kadın sokak ortasında silahla vuruldu, kimi evinin içinde bıçaklandı...
Kocasından ayrılmak istediği için öldürülen kadınların sayısı da fazla.
Bu vahşete son vermek şart, ancak ne yazık ki, iktidar hâlâ harekete geçmiyor, yasal düzenlemeler yapmıyor, devlet mekanizmalarını gerektiği gibi çalıştırmıyor.
Bu ülkede kadınlar doğru dürüst korunamadığı gibi yasal haklarına da göz dikiliyor. Nasıl bir ülke olduk böyle?
GÜNÜN SÖZÜ
Ülkelerin kaderi seçmenlerin “Karar anında” şekillenir!
