Anlatılmaz yaşanır derler ya Galatasaray ilk devre oynadığı oyunla Liverpool’a İstanbul cehennemini dakika dakika yaşattı resmen. Premier Lig’de bile uzun süre böyle pres yapabilen bir rakiple herhalde karşılaşmamıştı İngiliz takımı. Liverpool birinci bölgede pas yapamadı, orta alanda oyun kuramadı. Torreira, Lemina ve İlkay aslanlar gibi mücadele ediyorlardı. Barış, Liverpool savunmasını maçın başından beri sarsıyordu. Yunus çalışkan ve yıpratan görüntüsüyle sahadaydı. Galatasaray defansı bir pozisyon hariç konsantre olarak zirve yapmıştı. Bu futbola gol değil goller yakışırdı ama tek gol geldi. Osimhen’in penaltısıyla ilk yarı 1-0 kapanmıştı. “Liverpool’a karşı maçların son bölümlerini oynamak çok önemli” diye düşündüm ikinci yarı başlarken. Senaryoda bu kez pres yoktu. Takım savunması ön plandaydı.
Kendi yarı sahasında Liverpool’u iyi karşılayan Galatasaray, çabuk ataklarla gol arayışındaydı. Bu sezon başlarken Galatasaray transfere önemli harcamalar yaptı Şampiyonlar Ligi için. Ama Liverpool sadece geçen yaz 500 milyon Euro yatırım yaptı. Yıldızlarla dolu bu takım karşısında Okan Buruk’un oynattığı futbola saygı duymak gerekiyor. Frankfurt maçında inanılmaz defansif hatalar yapılmasa şu anda puan olarak önemli avantajı yakalayacaktı. Alınan galibiyet, bundan önce Şampiyonlar Liginde 18 maçta sadece 1 kez kazanan Galatasaray için umarım harika bir başlangıç olur.