
DEMET CENGİZ/SÖZCÜ
Arzu Sabancı’nın ünlü İtalyan marka ile işbirliğini duyunca hepimiz gururlandık. PINKO by Arzu Sabancı Koleksiyonu Milano, Paris, Atina gibi 15 ayrı Avrupa ve Ortadoğu mağazasında satışa sunuldu. Ve 2 Nisan’da da İstanbul mağazasında satışa başladı. Milano’daki tanıtımdan dönen Arzu Sabancı ile hem iş-güç konuştuk hem de yaşam pratiklerini dinledik.
*PINKO ile işbirliği nasıl gerçekleşti?
PINKO markasının Türkiye distribütörüyüz. Tüm koleksiyonun satınalmasını ben yapıyorum. İtalya’nın bana teklif ettiği bu özel proje ise Milano’da satın almalara gittiğimde koleksiyonlar üzerine yaptığım yorumların da etkisiyle gelişti. Uzun yıllardır beraber yürüttüğümüz işbirliği nedeniyle bir araya geldiğimizde benim giyim tarzımı ve verdiğim fikirleri beğendiklerini söyleyerek bir koleksiyon hazırlamamı istediler. Daha önce kimseye yapmadıkları bu teklif gururlandırdı ve kabul ettim. İtalya’daki kreatif ekiple beraber çalışmak ise bu işin en keyifli kısmıydı.
*Sizin koleksiyonun satış performansı nasıl şu anda?
Yazın rahat giyilecek, benim tecrübelerimle denenmiş, şık ve spor parçalardan oluşan bu koleksiyon yurtdışında beğenildi. Umarım burada da beğenilir. Ticari anlamda da başarılı olacağına inanıyorum.
MODA İŞİ AİLEDEN GELİYOR
*Moda sizin hayatınızda ne zaman başladı?
Moda küçüklüğümden beri hayatımda aslında. Aileden de gelen bir merak ve ilgi alanıydı benim için. Bu sektördeki kariyerime Exsa Konfeksiyon’la başladım, yurtdışında dünyaca ünlü firmalara Bossa kumaşlarımızla oluşturduğumuz koleksiyonları pazarlıyorduk. Sonra perakende işine geçerek Giysa ile devam ettim. Topshop ve Arcadia bünyesindeki 6 markayı Türkiye’ye getirdik. 2004’te kendi şirketim Hayat Tekstil’i kurup, 2008’de PINKO’yu bünyemize aldık.
*Başka türlü bir meslek hayal ettiniz mi?
Tarihe de büyük bir ilgim var; Arkeoloji mezunuyum. Tarih, sanat, arkeoloji ve kültür bilincinin geliştirilmesi, sanat eserlerinin restorasyonu amacı ile kurulan EPOS7 derneğinin kurucusu ve başkan yardımcısıyım.
YÜKSELEN MODACILARIMIZ VAR
*Sabancılardan biri olmak, size moda alanında avantaj getirdi mi?
Sektörün içerisinde uzun zamandır başarı ile yer alan bir ailenin ferdi olmak, onlarla çalışıp tecrübe kazanmak tabii ki avantaj. Fakat kendi şirketimle beraber başardıklarımız da büyük bir emek ve çabanın karşılığı.
*Türkiye’den neden marka çıkmıyor?
Moda, Türkiye’de hâlâ gelişmekte olan bir sektör. Dünya çapında çok farklı ve başarılı markaların arasında yer edinmek zor. Fakat bu durumun üstesinden gelinebileceğine inanıyorum. Çok iyi markalarımız mevcut.
*Global üne sahip tasarımcılarımız olacak mı? Siz iyimser misiniz?
Aslında yükselen, başarılı Türk moda tasarımcılarımız var; Zeynep Tosun, Arzu Kaprol, Hakan Yıldırım gibi. Takı tasarımında Sevan Bıçakçı... Yurtdışında çok iyi konumlara geldiler ve büyüyorlar.
Başkalarına böyle bir teklif gitmedi
Arzu Sabancı, markanın daha önce kimseye yapmadığı teklifin kendilerine yapılmasından gurur duyduğunu ve kabul ettiğini söyledi.
Hobi
*Müzik arşivim çok geniş. En büyük hobim müzik diyebilirim.
*Arkadaşlarımla beraberken DJ’lik yapıyorum. Çok keyif alıyorum.
İş hayat dengesi
*Tabii ki her zaman aile birinci sırada. Hayatta bundan daha değerli bir şey yok.
*Çocuklar küçükken az iş, az sosyal hayattı. Çoğu zaman çocuklar ve onların programlarıydı. Şimdi büyüdükleri için iş ve sosyal sorumluluk projelerine ayırdığım zaman arttı.
Kulağa küpe
*Hayal et, çalış, dene, olmuyorsa pes etme yine dene.
*Ve en önemlisi iyi insan olmak ve etrafa pozitif enerji vermek... Kimse yanında negatif, mutsuz kimseyle çalışmak istemez.
Pişmanlık
*Yaşamda mutlaka tüh neden böyle yaptım dediğim olmuştur.
*Ancak çok şükür büyük bir pişmanlık yaşadığımı hatırlamıyorum.
Şans
*Mutlaka şansa inanıyorum.
*Doğru zamanda doğru yerde bulunmak şans ama şansı akılla birleştirirseniz anlamı olur. Yoksa bunun şans olduğunu bile anlamayabilirsiniz.
Sosyal sorumluluk
*Vaktimin çoğunu kurucusu ve başkan yardımcısı olduğum iki derneğe ayırıyorum.
*Mikader ile Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı çocuk yuvalarına ve burada yaşayan çocuklara destek oluyoruz. EPOS7 ile kültür mirasımızı gelecek nesillere bırakmak için arkeolojik kazılara destek veriyoruz.
Başarının sırrı
*Başarıyı formüle etmek çok kolay değil. Herkes için gidilen yol farklı olabilir.
*Ancak ne yaparsanız yapın değişmeyecek üç şey var: Hayal etmek, çalışmak, yılmamak.
Dalkavuklukla mücadele
*Yaşanmışlık size tecrübe kazandırıyor.
*Ve bir süre sonra yüreğinizin sesi ve tecrübeniz size karşınızdaki kişinin esas niyetini anlamanızı sağlıyor ve gerekli önlemi alıyorsunuz.
Sosyal medya
*Twitter ve Facebook’ta hiç hesabım olmadı. Instagram’da aktifim.
*İzlemekten ve resim paylaşmaktan keyif alıyorum. Sosyal medyanın markalar için ciddi bir iletişim ve pazarlama alanı olduğuna inanıyorum.
Bir dönem reklamında Naomi Campbell’ın oynadığı 40 yıllık İtalyan marka PINKO, tarihinde bir ilke imza atarak Arzu Sabancı’dan koleksiyon hazırlamasını istedi. İstanbul’daki mağazada satışlar başladı. Sabancı, dünyada 15 mağazada satılan koleksiyonun beğeniyle karşılandığını söyledi.
Arzu Sabancı’nın ünlü İtalyan marka ile işbirliğini duyunca hepimiz gururlandık. PINKO by Arzu Sabancı Koleksiyonu Milano, Paris, Atina gibi 15 ayrı Avrupa ve Ortadoğu mağazasında satışa sunuldu. Ve 2 Nisan’da da İstanbul mağazasında satışa başladı. Milano’daki tanıtımdan dönen Arzu Sabancı ile hem iş-güç konuştuk hem de yaşam pratiklerini dinledik.
n PINKO ile işbirliği nasıl gerçekleşti?
PINKO markasının Türkiye distribütörüyüz. Tüm koleksiyonun satınalmasını ben yapıyorum. İtalya’nın bana teklif ettiği bu özel proje ise Milano’da satın almalara gittiğimde koleksiyonlar üzerine yaptığım yorumların da etkisiyle gelişti. Uzun yıllardır beraber yürüttüğümüz işbirliği nedeniyle bir araya geldiğimizde benim giyim tarzımı ve verdiğim fikirleri beğendiklerini söyleyerek bir koleksiyon hazırlamamı istediler. Daha önce kimseye yapmadıkları bu teklif gururlandırdı ve kabul ettim. İtalya’daki kreatif ekiple beraber çalışmak ise bu işin en keyifli kısmıydı.
n Sizin koleksiyonun satış performansı nasıl şu anda?
Yazın rahat giyilecek, benim tecrübelerimle denenmiş, şık ve spor parçalardan oluşan bu koleksiyon yurtdışında beğenildi. Umarım burada da beğenilir. Ticari anlamda da başarılı olacağına inanıyorum.
MODA İŞİ AİLEDEN GELİYOR
n Moda sizin hayatınızda ne zaman başladı?
Moda küçüklüğümden beri hayatımda aslında. Aileden de gelen bir merak ve ilgi alanıydı benim için. Bu sektördeki kariyerime Exsa Konfeksiyon’la başladım, yurtdışında dünyaca ünlü firmalara Bossa kumaşlarımızla oluşturduğumuz koleksiyonları pazarlıyorduk. Sonra perakende işine geçerek Giysa ile devam ettim. Topshop ve Arcadia bünyesindeki 6 markayı Türkiye’ye getirdik. 2004’te kendi şirketim Hayat Tekstil’i kurup, 2008’de PINKO’yu bünyemize aldık.
n Başka türlü bir meslek hayal ettiniz mi?
Tarihe de büyük bir ilgim var; Arkeoloji mezunuyum. Tarih, sanat, arkeoloji ve kültür bilincinin geliştirilmesi, sanat eserlerinin restorasyonu amacı ile kurulan EPOS7 derneğinin kurucusu ve başkan yardımcısıyım.
YÜKSELEN MODACILARIMIZ VAR
n Sabancılardan biri olmak, size moda alanında avantaj getirdi mi?
Sektörün içerisinde uzun zamandır başarı ile yer alan bir
ailenin ferdi olmak, onlarla çalışıp tecrübe kazanmak tabii ki avantaj. Fakat kendi şirketimle beraber başardıklarımız da büyük bir emek ve çabanın karşılığı.
n Türkiye’den neden marka çıkmıyor?
Moda, Türkiye’de hâlâ gelişmekte olan bir sektör. Dünya çapında çok farklı ve başarılı markaların arasında yer edinmek zor. Fakat bu durumun üstesinden gelinebileceğine inanıyorum. Çok iyi markalarımız mevcut.
n Global üne sahip tasarımcılarımız olacak mı? Siz iyimser misiniz?
Aslında yükselen, başarılı Türk moda tasarımcılarımız var; Zeynep Tosun, Arzu Kaprol, Hakan Yıldırım gibi. Takı tasarımında Sevan Bıçakçı... Yurtdışında çok iyi konumlara geldiler ve büyüyorlar.
Başkalarına böyle bir teklif gitmedi
Arzu Sabancı, markanın daha önce kimseye yapmadığı teklifin kendilerine yapılmasından gurur duyduğunu ve kabul ettiğini söyledi.
Hobi
n Müzik arşivim çok geniş. En büyük hobim müzik diyebilirim.
n Arkadaşlarımla beraberken DJ’lik yapıyorum. Çok keyif alıyorum.
İş hayat dengesi
n Tabii ki her zaman aile birinci sırada. Hayatta bundan daha değerli bir şey yok.
n Çocuklar küçükken az iş, az sosyal hayattı. Çoğu zaman çocuklar ve onların programlarıydı. Şimdi büyüdükleri için iş ve sosyal sorumluluk projelerine ayırdığım zaman arttı.
Kulağa küpe
n Hayal et, çalış, dene, olmuyorsa pes etme yine dene.
n Ve en önemlisi iyi insan olmak ve etrafa pozitif enerji vermek... Kimse yanında negatif, mutsuz kimseyle çalışmak istemez.
Pişmanlık
n Yaşamda mutlaka tüh neden böyle yaptım dediğim olmuştur.
n Ancak çok şükür büyük bir pişmanlık yaşadığımı hatırlamıyorum.
Şans
n Mutlaka şansa inanıyorum.
n Doğru zamanda doğru yerde bulunmak şans ama şansı akılla birleştirirseniz anlamı olur. Yoksa bunun şans olduğunu bile anlamayabilirsiniz.
Sosyal sorumluluk
n Vaktimin çoğunu kurucusu ve başkan yardımcısı olduğum iki derneğe ayırıyorum.
n Mikader ile Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı çocuk yuvalarına ve burada yaşayan çocuklara destek oluyoruz. EPOS7 ile kültür mirasımızı gelecek nesillere bırakmak için arkeolojik kazılara destek veriyoruz.
Başarının sırrı
n Başarıyı formüle etmek çok kolay değil. Herkes için gidilen yol farklı olabilir.
n Ancak ne yaparsanız yapın değişmeyecek üç şey var: Hayal etmek, çalışmak, yılmamak.
Dalkavuklukla mücadele
n Yaşanmışlık size tecrübe kazandırıyor.
n Ve bir süre sonra yüreğinizin sesi ve tecrübeniz size karşınızdaki kişinin esas niyetini anlamanızı sağlıyor ve gerekli önlemi alıyorsunuz.
Sosyal medya
n Twitter ve Facebook’ta hiç hesabım olmadı. Instagram’da aktifim.
n İzlemekten ve resim paylaşmaktan keyif alıyorum. Sosyal medyanın markalar için ciddi bir iletişim ve pazarlama alanı olduğuna inanıyorum.