Bir gün ara ile iki yakın arkadaşımı kaybettim.
Yüreğimi saran büyük üzüntüyü anlatmam mümkün değil.
Halk arasında dolaşan bir söz vardır. “İyiler erken ölür” denir. Dün ve önceki gün kaybettiğim iki arkadaşım iyilerin iyisiydi.
Cuma sabahı Murat Dedeman’ın ölüm haberi geldi.
Cumartesi sabahı Işılay Saygın’ın ölüm haberi ile sarsıldık.
Murat Dedeman “Dedeman oteller zincirinin” sahibi “Dedeman Holding”in yönetim kurulu başkanıydı. Türk turizm ve madencilik sektörüne büyük hizmetleri olmuştu.
Işılay Saygın, adı gibi saygın bir siyaset insanıydı. Türkiye’nin ilk kadın “Çevre ve Turizm Bakanı” idi.
İkisiyle de dostluklarım vardı, birlikte güzel seyahatler yapmıştık. Neşe dolu, kaliteli insanlardı.
Şimdi kafama takılan bir soru var:
“İyiler erken mi ölüyor gerçekten?”
Nur içinde yatsınlar.
İftira sonucu haksız bir hapis cezası kararı Anayasa Mahkemesi’nden döndü.
TÜTAV (Türk Tanıtma Vakfı) Başkanı Kemal Baytaş 2015 yılında SÖZCÜ Gazetesi’nde, o dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i eleştiren bir yazı kaleme almıştı.
“Devlet sırlarını satmada Sülün Osman’a parmak ısırtıyor” başlıklı yazsında Baytaş:
“AKP iktidarının Türk ordusunu kuşa çevirme planına katkıda bulunan, son olarak jandarma generallerinin, vatandaşa ‘gavat’ diyen valilerin emrine verilmesini topuk selamıyla onaylayan komutandır” diyerek Orgeneral Necdet Özel’i eleştiriyordu.
Necdet Özel, bu yazı üzerine dava açtı ve Baytaş’ı 14 ay hapse mahkûm ettirdi!
Daha sonra para cezasına çevrilen bu mahkûmiyet kararı Kemal Baytaş’ın ağrına gitti, çok üzüldü. Çünkü o bir vatanseverdi ve eleştirilerini yasaların izin verdiği oranda sert yapıyordu.
Baytaş hakkını aramak için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüksek mahkeme:
“Kemal Baytaş suçsuzdur. Köşe yazısında bir hakaret yoktur, aksine basın ve fikir özgürlüğü içinde gerçekleri yansıtan bir eleştiridir” diye karar verdi.
Suçsuzluğu 4 yıl sonra kabul edilen Kemal Baytaş şimdi, eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında savcılara suç duyurusunda bulundu.
Baytaş’ı mahkûm ettirenlerden biri olan (Necdet Özel’in adli müşaviri) Muharrem Köse halen “FETÖ’cü” olarak cezaevinde bulunuyor.
★★★
Baytaş suç duyurusunda özetle şöyle diyor:
- Beni bir iftira ile 14 aya mahkûm ettiren Necdet Özel, adli müşaviri Muharrem Köse’nin Fetö’cü olduğunu bildiği halde neden o makamda tutmuştur?
- Hem Genelkurmay, hem de MİT’in istihbarat bilgilerine sahip olduğu halde, Necdet Özel’in referansıyla Cumhurbaşkanı Başyaveri yapılan subay ile diğer 4 yaver şimdi Fetö’cülükten hapistedir. Necdet Özel neden Cumhurbaşkanı’nı uyarmamıştır?
- Necdet Özel, kozmik odadaki devlet sırlarını ihtiva eden disklerin dışarı çıkartılması bir FETÖ planı olduğunu bildiği halde neden buna izin vermiştir?
- Necdet Özel, Türk ordusunun FETÖ’cülerle doldurulmasına neden sessiz kalmıştır? Ordumuz Atatürkçü askerlerle donatılmadıkça geleceğimiz güvende değildir. CHP Genel Başkanı, tüm bunların Yüce Divan’lık bir suç olduğunu Meclis Grup toplantısında dile getirmiştir.
- Ben şimdi 91 yaşında bir mağdur olarak Emekli Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkında savcılara suç duyurusunda bulunuyorum! Adalet varsa yargılanır!
İstanbul Trafik Vakfı!?
İstanbul Trafik Vakfı’nı çok sert sözlerle eleştiren Korkusuz Gazetesi yazarı Can Ataklı davet üzerine gidip vakıf yöneticileri ile görüşmüş, fakat fikri değişmemiş...
Can Ataklı “İstanbul’a kan kusturan vakıf” diyerek kurumu eleştirmekte haklıdır. Bu konuda bana da sayamayacağım kadar çok şikâyet geldi.
Trafik Vakfı’nın İstanbul trafiğine hiçbir katkısı yoktur. Sadece para kazanmak için haksız araç çekimleri yapıp vatandaşları yolan bir vakıftır ve en hazin tarafı da polisi halkın gözünde yıpratan bir kuruluştur!
TEBESSÜM
100 dolarlık İngilizce!
Karadeniz’den gelen Temel, İstanbul’da gece kulübüne gider.
Kulüp güzel Rus kadınlarıyla doludur.
Temel yer, içer, eğlenir. Tam kalkarken karşısına güzel, şuh bir Rus kızı gelip oturur. Bir süre konuşmadan karşılıklı bakışırlar.
Temel sorar:
“İngilizce bilir misin?”
“Biraz” der kız.
“Ne kadar?”
Kız kıkırdar:
“100 dolar kadar!”
GÜNÜN SÖZÜ
Umudunu yitirenlerin kaybedecek başka hiçbir şeyleri yoktur!