Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında ‘Aile mefhumunu yok saymak, aile yapısını parçalamaya çalışmak, kadın haklarını savunma kisvesi altında ahlaksız faaliyetler yürütmek’ gibi iddialar üzerine “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla açılan kapatma davasının üçüncü duruşması öncesi basın açıklaması yapıldı.
Çağlayan Adliyesi önündeki basın açıklamasına, kadın cinayetleri nedeniyle hayatını kaybeden Şebnem Köker, Eda Küçükbaltacılar, Aysun Yıldırım, Muhterem Evcil, Deniz Aktaş, Helin Palandöken'in aileleri de katıldı.
'HAYATI ÇALINAN HERKESİN HESABINI SORACAĞIZ'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Bu üçüncü duruşmamız ama bambaşka bir heyecan içeriyor bizim için. Son bir yıldır bu memlekette uğraşılacak şey bu mudur? Kadınlar öldürülmesin diye mücadele eden kadınları durdurmaya, kapatmaya çalışmak mıdır?
Depremde binlerce insanımızı kaybettik, kriz var. Şu anda ailelere zarar veriyormuşuz diye bizi kapatmaya çalışıyorlar ya, o aileler açlık sınırında yaşıyor açlık. Bu ekonomik krizde, bu memlekette bu kadar rezalet varken konu biz miyiz? Buradan hangi sonuç çıkarsa çıksın bu memlekette önlenebilir ölümle hayatından olan, hayatı çalınan herkesin hesabını soracağız” dedi.
ÖLDÜRÜLEN KADIN AVUKATLARA DA DİKKAT ÇEKTİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Rukiye Leyla Süren, “Bugün avukatlar günü, üzerimdeki cübbe içinde ezilen meslektaşlarımın günü. Depremde ölen meslektaşlarımın günü, sadece 15 günlük koruma kararını bir hakim uygun gördüğü için öldürülen sevgili meslektaşım Müzeyyen’in günü. 5 Ekim’den bu yana 95 davaya girmişiz, 161 duruşma yapılmış ve biz hala burada kanuna ve ahlaka aykırı gelmekten yargılanıyoruz. Bir derneğin tabelası kanuna aykırı gelemez, sandalyesi, masası kanuna aykırı gelemez.
Şubat ayında deprem varken 11 kadın öldürüldü. Türkiye’de ilk kez 12 şüpheli kadın ölümü oldu. İlk kez şüpheli ölüm, kadın cinayeti sayısını geçti. Çünkü diyorlar ki, ‘Nasıl olsa kimse işini yapmıyor, bari izleyerek öldürelim.’ Bu dava bu nedenle çok önemlidir. Biz kadınların, hukukçuların, bu derneğin, gönüllülerin mücadeleleri artık ittifak masasına meze yapılır hale gelmiştir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na ‘sus’ demek için açılan bu dava, ‘yanlış yaptık’ denilerek geri çekilsin ve artık ‘kadınlar nasıl yaşatılır’ diye zamanlarını harcasınlar” açıklamasını yaptı.
'BÜTÜN KADINLARIN DAVASIDIR'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise bugün görülecek olan davanın bütün kadınların davası olduğunu söyleyerek, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılmış olan kanuna ve ahlaka aykırı yürütmekten hukuksuz bir kapatma davası açıldı. Her gün kadınlar öldürülürken kadınların yaşaması için, en temel yaşam hakkı için mücadele ediyoruz.
Kadınlar eşit özgür yaşasın diye mücadele ediyoruz. Bizler bütün eşitsizliklere karşı mücadele ediyoruz. Halkın enkaz altında bırakılmasında, halkımızla birlikte mücadele ediyoruz. Kadın cinayetleri durdurulabilir, depremin ardından enkazlar olmayabilir ve biz bunu durdurabiliriz. Kadın cinayetlerini durdurmak isteyen mücadele örgütünü hangi anlayış kapatmak isteyebilir. Kadınları hayatta tutan 6284 sayılı kadına yönelik şiddetten koruyacak olan kanunu hangi anlayış kaldırmak isteyebilir? Bu anlayış Taliban anlayışıdır, İran’daki Molla Rejimi’nin anlayışıdır” ifadelerini kullandı.
'HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'
Aileler adına ise konuşma yapan Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral yaklaşık 3 senedir kızının öldürülmesine ilişkin davanın devam ettiğini belirterek, “20 Ağustos 2020’de İzmir Bornova’da Serkan Dündar tarafından katledilen Ceyda Yüksel’in annesiyim. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu her daim yanımda. Platformun kapatılması İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi tarikatlardan oy kaybetmemek için kadınların üzerinden siyaset yürütüyorlar. Asla biz yalnız yürümedik onlar da yalnız yürümeyecek. Adalet Sarayı önünde biz adalet arıyoruz. Türkiye için çok utanç verici. Ben hakkımı helal etmiyorum Cumhurbaşkanına. Ölüler hakkını helal edemez, kızımdan hak helalliği isteyebilir mi?" şeklinde konuştu.
DURUŞMA ARDINDAN AÇIKLAMA YAPILDI
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında ‘Aile mefhumunu yok saymak, aile yapısını parçalamaya çalışmak, kadın haklarını savunma kisvesi altında ahlaksız faaliyetler yürütmek’ gibi iddialar üzerine “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla açılan kapatma davasının üçüncü duruşmasının ardından basın açıklaması yapıldı.
Çağlayan Adliyesi önündeki basın açıklamasına, kadın cinayetleri nedeniyle hayatını kaybeden Şebnem Köker, Eda Küçükbaltacılar, Aysun Yıldırım, Muhterem Evcil, Deniz Aktaş, Ceren Damar, Helin Palandöken'in aileleri de katıldı. Açıklama sırasında, “Platform burada adalet nerede, “Kadın düşmanlarını göndereceğiz”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Hukuksuz davalar bizi durduramaz” sloganları atıldı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan Ayşen Ece Kavas, duruşmanın 13 Eylül’e ertelendiğini belirterek, “Bu davanın baştan açılması zaten büyük bir hukuksuzluk örneğiydi” dedi.
"BU KADINLAR ÖLDÜRÜLMEDEN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMALI"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Avukatı Rukiye Leyla Süren, “Aslında bizim işimiz bu olmamalıydı. İşimiz hala kapatılmayan devam eden dosyaların açılmasını istemek olmalıydı, biz böyle zaman kaybetmemeliydik. Daha önemlisi bu kadınlar öldürülmeden önce çözümler bulmalıyız. İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildi denilip, kadın ölümü sayısının azaldığını söyleyen devlet görevlileri her nedense şüpheli şekilde öldürülen kadınları görmek istemiyor” diye konuştu.
"KEŞKE TANIK OLMASAYDIK!"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim duruşmada tanıkların ifade verdiğini anlatarak, “Keşke kadın cinayetlerine hep birlikte tanık olmasaydık. Keşke şüpheli kadın ölümlerine böyle tanık olmasaydık. Keşke aileler kendi kızlarının, kardeşlerinin ölümüne tanık olmasaydı. Sonrasındaki mücadelemize de ihtiyaç olmazdı. Bu yüzden bizim tanıklarımız öldürülen kadınların yakınlarıydı. Hepsi hem kendi yaşadıklarını hem platformumuzla birlikte nasıl mücadele ettiklerimizi anlattı. Bizim önümüzde çok önemli bir gün daha var. Bugünün kaderini de belirleyecek olan bir tarih ve gün daha var. 14 Mayıs bu ülkedeki seçimin yapılacağı tarih olacak. Sadece seçim tarihi değil, kadınların seçiminin de bir tarihi olacak” dedi.
"PLATFORMA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Ceren Damar’ın babası ise Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun duruşmasına Ankara’dan geldiğini belirterek, “Binlerce kadının katledildiği güzel ülkemde maalesef mağdurun ve mağdurların yakınlarını koruyacak çok sınırlı sayıda sivil toplum örgütü var. Bunlardan en önemlisi de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu. Bir vatandaş sorumluluğuyla görevimi yapmak üzere bugün duruşmaya geldim. Platformun yöneticilerinin ve platformun gönüllülerine sonsuz teşekkür ediyorum. Çünkü devasa ülkede ne bir kurum ne bir kuruluş var ki katledilen kadınların hesabını sorsun, yakınlarının destekçisi olsun” diye konuştu.
'Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun kapatma davası için toplandılar
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla açılan kapatma davasının öncesi yapılan basın açıklamasında konuşan Gülsüm Kav, “Buradan hangi sonuç çıkarsa çıksın bu memlekette önlenebilir ölümle hayatından olan, hayatı çalınan herkesin hesabını soracağız” dedi.