Merdivenli mağara önünde hurda anten çanağı içinde Amerikan yapımı roketatar, keskin nişancı tüfekleri, AK-47 kalaşnikoflar yakıldı. Merdivenin dekoratif demir parmaklıkları vardı. İkinci Terörsüz Türkiye Süreci (İkinci Barış Süreci) başladı.

Terörsüz Türkiye!

İstemeyen haindir.

Gafildir, aymazdır.

★★★

Birinci Terörsüz Türkiye (Birinci Barış Süreci) de böyle; “silahların gücüne değil demokrasinin erdemine inanıyoruz. Biriz, beraberiz, kardeşiz. Teröre harcadığımız kaynağı kardeşliğe ve kalkınmaya yatıracağız. Acıları, gururları, onurları, kimlikleri yarıştırmayacağız. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölgeyi biz birlikte yaratacağız” diye içe propaganda yapılarak başlamıştı.

★★★

PKK fesih edilecekti.

Silahları gömüp dağlardan inerek düz ovada köylerde, seçmeni bol şehirde siyaset yapacaklardı. Birinci Barış Süreci’nin sembolü Dolmabahçe Masası’nın kurulmasıydı. Bu masada; 14 maddeli anlaşma halktan, Meclis’ten gizlenerek imzalanmıştı. İkinci Barış Süreci olan Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinin ilanı ise TV kanallarından yayımlandı, halka açık (gizlemeden) başlatıldı.

★★★

Ben tekrarlayayım!

Bugünü anlayacaksak, dün ne olmuştu diye soralım: Birinci Barış Süreci boyunca dağdaki silahlı militanlar köylere, şehirlere yerleştirilmişti. Kışlalarda ordunun, karakollarda polisin eli bağlanmıştı. IŞİD kılığına girmiş Araplar, Suriye’de PKK’lı Kürtleri öldürmeye başlayınca Türkiye’de “Çarşamba İsyanı” provasına geçilmişti.

★★★

İsyancıların kurşunlarıyla ve 4’ü de linç edilerek 23 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ölmüş, 148 vatandaş yaralanmış, 3 bin iş yeri yakılmış, 263 kamu binası, 190 banka şube binası, 80 parti binası, 340 özel araç, 216 resmi araç, 30 özel yurt ve dernek, 1 belediye binası, çok sayıda MOBESE kamerası, elektrik direği yakılıp, yıkılmıştı.

★★★

Bunlar olunca; Cumhurbaşkanı, “Birinci Barış Süreci Masası’nı devirme kararı” almıştı. Çünkü “Türkiye’de hemen herkes” özerklik isteme aşamasına gelmiş “PKK isteklerine” karşı ayağa kalkmış, Tayyip Erdoğan’ı seçim sandığında karizmasıyla birlikte süpürüp iktidardan indirme noktasına ulaşmıştı.

★★★

Cumhurbaşkanı, o masayı devirmeseydi, yüzde 40’a inmiş oyları gerileyecek kesinlikle yüzde 49.5’a çıkmayacak ve seçimi kazanamayacaktı. Bunlar oldu, Birinci Barış Süreci noktalandı. Ordu şehitler verdi, dağlarda terörü temizledi.

★★★

Sonra şimdi izlediğimiz, henüz ne verilip ne alındığını bilmediğimiz; bugünkü “Terörsüz Türkiye Sürecine” geçildi.

Hatırlayın:

Aniden heyetler kuruldu, Öcalan’a Ada’ya gidildi ve “Gel Meclis’te konuşma yap” denildi. Öcalan’ın kurucu önder olarak demokratlığı göklere çıkartıldı.

★★★

Siz tekrar sorun:

Ne oldu da; Abdullah Öcalan’dan demokrat yaratma ihtiyacı doğdu?

Ben fikrimi yazayım:

Son seçimde 14 büyük şehirde Türk vatandaşlar ile Kürt vatandaşlar seçim sandığında tek partide birleşti ve CHP’li adaylara oy verdiler. İktidarı ikinciliğe indirip CHP’yi birinci parti yaptılar. İktidar partisi AKP’nin şu anda oy oranı yüzde 30’un altına indi.

★★★

Böylece Türkler, “Biz Tayyip Erdoğan’ın kulu değiliz, biz özgür vatandaşlarız” demiş oldular. Kürtler de; “Biz  de Abdullah Öcalan’ın kulları değiliz, biz özgür vatandaşlarız” dediler. Türkler ile Kürtler, özgür vatandaşlık bilinci ile bir olup, iktidarı değiştirme kararı aldılar. Türkiye’nin her sorunu hem Türk’ün ve hem de Kürt’ün ortak sorunudur diye ilan ettiler.

★★★

Bu birleşmenin yeni mesajı şuydu: Bu topraklarda bölünme olmadan birlikte yaşayarak; özerk bölgelere, otonom yönetimlere, iki ayrı anadili, iki ayrı kimliği, onuru, gururu yarışa sokmaya ihtiyaç kalmadan; Türkiye Cumhuriyeti ve Türkçe’nin şemsiyesi altında toplanarak; “kişilik sahibi, bağımsız birey, özerk insan olabilmenin” aydınlık yolunu Türkler ile Kürtler tabanda birleşerek buldu.

★★★

İktidar ittifakı iki parti AKP ile MHP başkanları açısından bu değerli birlikteliği çatlatma ihtiyacı doğdu. Abdullah Öcalan kama yapıldı. Tayyip Erdoğan bir kez daha ve hep Cumhurbaşkanı seçilsin, Devlet Bahçeli kesintisiz iktidar ortağı olarak kalsın diye bu kama; “Kulluktan çıkıp özgür vatandaş olmaya karar vermiş tabanda Türk-Kürt buluşmasının ortasına çatlatmak için” saplandı.

★★★

AKP Sözcüsü Ömer Çelik tarafından “tarihi konuşma” diye ilan edilen açıklamasında dün Cumhurbaşkanı; “Çözüm rotası AK Parti, MHP ve DEM beraber yürümeye karar verdik” dedi.

Kama iş başı yaptı!

Dikkatle izleyelim!