Kış ayları geldi çattı.
Her yer karanlık!
“Kalıcı Yaz Saati” uygulaması, büyük-küçük, halkın sağlığını tehdit ediyor.
Çocuklar, sabahın kör karanlığında kalkıp uykulu gözlerle okullarına gidiyor.
Söylene söylene, istemeye istemeye gidiyorlar.
Günümüzün siyasî yönetimi, yavrularımızı okuldan soğutuyor!
Yalnız çocukların değil, işçilerin, memurların, kadınların, tüm emekçilerin psikolojilerini de etkiliyor “Kalıcı Yaz Saati” uygulaması... Dünyada benzeri yok!
Fakat, gel de bunu iktidara anlat!
9 yıldır “Nuh diyor Peygamber demiyorlar!”
Aileler, küçük çocuklar, işçiler, çalışan kadınlar acı çekiyormuş, kimin umurunda?
★★★
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş’ın soru önergesine verdiği cevapta:
“Karanlıkta kalınan süre eski saat uygulamasına göre 64 saat azaldı” diyerek “Kalıcı Yaz Saati” uygulamasını savundu.
Kafa bu işte! Dedik ya, sen ne söylersen söyle, onlar bildiklerini okuyorlar.
Bakan Bayraktar, okul çıkışlarında karanlık zaman diliminin azaltıldığını iddia etti ama sabahları kör karanlıkta ve buz gibi soğuk havada uykulu gözlerle okul yoluna düşen çocuklardan bahsetmedi.
Bahsedemezdi çünkü bu sefaleti anlatmak işine gelmezdi!
★★★
Hekimler, doğal kış saati yerine “Kalıcı Yaz Saati” uygulamasının, kalp ve damar hastalıklarını, tansiyonu, uyku bozukluklarını da etkilediğini, sağlığın alarm verdiğini, antidepresan ilaç kullanımının ikiye katlandığını bildiriyor.
Fakat umurlarında mı ülkeyi yönetenlerin?
Onların halkın sorunlarına eğildikleri yok ki!
Halktan kopmuşlar, âdeta sırça köşkte yaşıyor, kendi bildiklerini okuyorlar... Yanlış okudukları için de millete cefa çektiriyorlar!’
Önemli oranda elektrik tasarrufu sağlandığı iddiaları da bir hikâye! Ortada dişe dokunur bir tasarruf yok!
★★★
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Meclis’te yaptığı konuşmada, “Kalıcı Yaz Saati” uygulamasının toplum sağlığı üzerindeki ağır etkilerini sert sözlerle gündeme taşıdı.
Prof. Dr. Kanko, 2016 yılından beri ısrarla, inatla sürdürülen uygulamanın bilimsel, psikolojik ve fizyolojik olumsuz sonuçlarına dikkati çekerek “Bir hekim olarak söylüyorum. Bu uygulamanın sağlık üzerindeki etkileri çok ağır. Bu yanlışın bedelini çocuklar, aileler, emekçiler ödüyor. Melatonin dengesi bozuluyor, uykusuzluk sorunları ortaya çıkıyor.” dedi.
Bu sözler Meclis’te AKP–MHP sıralarında bir etki yarattı mı? Hayır! Sadece boş bakışlarla, ilgisiz bir şekilde dinlediler, o kadar!
Meclis’te “Cinsel istismar”
“Hepimiz Meclis adına büyük bir öfke ve utanç içindeyiz!”
Bu sözler CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ait...
Neden öfke ve utanç içinde?
Türkiye’nin en güvenli yeri olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan “Cinsel istismar” skandalı, herkesi olduğu gibi onu da derinden sarstı.
Meclis lokantasında stajyer olarak çalışan küçük yaştaki meslek lisesi öğrencisi kızların, Meclis personeli tarafından “Cinsel istismara” uğradıkları ortaya çıkınca bunu duyanların midesi bulandı.
Bu nasıl bir rezilliktir?
İstismarları yapanlar 10 kişilik bir grupmuş ve bunlar yıllardır “Şu stajyer senin bu stajyer benim” diye kızları aralarında paylaşıyorlarmış!
Üç haftadır soruşturmanın bitirilmemesini sert bir dille eleştiren CHP Milletvekili Mühip Kanko:
“Çocukların istismar edildiği yer haline gelen bir meclisin itibarı yerle bir olur. Haftalardır soruşturmayı bir türlü sonuçlandıramayan Genel Sekreterlik, suçu ve suçluyu koruma şüphesi altındadır!” diyor.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tüm süreci şeffaf bir biçimde yöneterek kamuoyuna açıklama yapmalı ve Meclis’i lekeleyenler hak ettikleri cezayı görmelidir!
GÜNÜN SÖZÜ
Bazı insanlar eğri odun gibidir, onlardan düzgün tahta çıkmaz!
