İktidarın dilinden düşürmediği “İtibardan tasarruf olmaz” sözü, ekonomiyi batma noktasına getirdi.

O sözü örnek alan AKP’li bazı belediyerin yaptıkları harcamalar dudak
uçuklatıyor.

Türkiye’yi borç batağına gömdüler...

Bir devletin itibarı böyle mi olur?

Diyanet İşleri dahil, ülkenin tüm kurumlarında aşırı harcamalar, lüks ve ihtişam dikkati çekiyor.

Oysa...

İtibar milletin refah seviyesi...

Pasaportunun gücü...

Parasının değeri ile belli olur.

Lüks harcamalarla, şatafatla değil!

★★★

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı önlemlerde kazık dönüp-dolaşıp vatandaşa saplanıyor.

Bakan Şimşek’in tasarruf paketini uygulayan bir Bakanlık var mı?

Diyanet İşleri başta olmak üzere devlet kurumlarında tasarrufun sadece adı var.

Diyanet İşleri Başkanlığı, birçok bakanlığı geride bırakan kabarık bütçesi ve dikkati çeken harcamalarıyla gündemden düşmüyor.

Diyanet’in yayınlar döner sermayesine tahsis edilen bütçe 80 milyon liradan 200 milyon liraya çıkartıldı. Bu parayla dini yayınlar arttırılacak.

★★★

Ekonominin düzelmesi, enflasyonun düşüp halkın rahat bir nefes alması çok önemli... Fakat bunlar da yetmez...

Erken bir seçim olmazsa, AKP iktidarı ülkeyi 2028’e kadar 4 yıl daha yönetecek. Eğer...

Liyakate önem verilmezse...

İşler ehline teslim edilmezse...

Yanlış olan ekonomik politikalardan vaz geçilmezse...

İlmin ve aklın yolu seçilmezse...

Verimsiz, gösterişli yatırımlar yapılmazsa...

Zengini daha zengin etme zihniyeti terk edilmezse...

İşçi, çiftçi, emekli, esnaf, işsiz ön plana alınmazsa...

Ciddi bir vergi reformu gerçekleştirilmezse...

Bugün ekonomi yoluna sokulsa bile birkaç yıl içinde yine raydan çıkar. Tüm çabalar boşa gider, dönüp dolaşıp aynı noktaya gelerek “krizler ülkesi” olmaya devam ederiz...

Zihniyeti değiştirmek gerek!

★★★

Bu ülkeye...

Gururdan...

Kibirden...

Ayrımcılıktan...

Yalanlardan...

İftiralardan...

Hakaretlerden...

Tehditlerden...

Gerici eğitimden...

Tutmayacağı vaatleri vermekten...

Hukuksuzluktan...

Kul hakkı yemekten uzak...

Rasyonel bir yönetim gerek!

Aksi halde dertlerimiz büyür, hem yoksullaşırız hem de her geçen gün çağdaşlıktan biraz daha uzaklaşırız!

Milli Eğitim Bakanı Tekin’e SIFIR notu bile çok!

Tarikat ve cemaatleri eğitim sistemine dahil eden ve ülke eğitimini çağlar gerisine götürmeye çalışan bir Milli Eğitim Bakanı’mız var.

Türkiye’nin hemen her ilinde eğitimciler Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i şiddetle protesto ettiler.

Bakan Tekin, göreve geldiği günden beri liyakatsiz atamalar ve görevlendirmeler yapıyor, laik ve bilimsel eğitime aykırı, Atatürk’ün olmadığı, bilimin yok sayıldığı, fizikten matematiğe bütün derslerin din derslerine dönüştürüldüğü bir öğretim programı dayatıyor.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Bakan Tekin’e “Milli Eğitim Bakanlığı, bir parti başkanının seçimlerde taahhüt ettiği görüşleri gerçekleştirme yeri değildir. Oturduğunuz koltuk Cumhuriyet’le hesaplaşma yeri değil!” diye yüklendi.

Öğrenci Velileri Derneği Genel Başkanı Ömer Yılmaz “Çocuklarımızın, laik, kamusal eğitim hakkı için din odaklı müfredatın geri çekilmesi” gerektiğini söyledi.

Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanı’na “Gerici ve hurafelere dayalı, çağdışı, ilkel eğitimden tam not” verirken, “Çağdaş, laik bilimsel eğitim notu olarak SIFIR” verdi.

Çocuklarımızın geleceğini karartacak, eğitimi bilimsellikten çıkartıp, tarikat ve cemaatlerin kucağına atacak Bakan’a “SIFIR” notu bile çok! Bence onun notu “SIFIRIN ALTINDA” olmalı!

GÜNÜN SÖZÜ

Aşılması imkansız hiçbir dağ, hiçbir tepe, hiçbir engel yoktur!