CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı son videodan önce bana “Kılıçdaroğlu’nu nasıl bilirdin?” diye sorsalardı hiç tereddüt etmeden “İyi bilirdim. Demokrasiye bağlı, sosyal demokrat, insan haklarına saygılı, mütevazı, hoşgörülü, iyi niyetli bir siyaset adamı” derdim.
Son yayınladığı videoyu izlerken, inanın ki, şaşkına döndüm.
Konuşurken sakin görünmeye çalışarak büyük bir hırsla, hatta kinle CHP’yi suçluyor, yolsuzluklara saplanmış bir parti tablosu çiziyor ve CHP’nin bunlardan arınması gerektiğini söylüyordu.
Herhangi bir belge, kanıt, tanık ortaya koyuyor mu? Hayır!
Doldurduğu videoda, İmamoğlu davasındaki “Gizli tanıklar gibi” konuşuyor, her cümlesiyle ile âdeta AKP iktidarına hizmet ediyor!
Anlaşıldığına göre Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmalarını normal buluyor ve CHP içinde bir rüşvet çarkının döndüğünü iddia ediyor.
CHP’ye 13 yıl Genel Başkanlık yapmış bir siyasetçi olan Kılıçdaroğlu’na şimdi “Bunlar şıp diye bir günde olmadı ya... Bunca zamandır sen neredeydin? Yolsuzluk çarkının kurulmasını neden önlemedin?” diye sormazlar mı?
Kılıçdaroğlu, CHP’nin İmralı’ya Öcalan’la görüşmeye gitmemesini de eleştiriyor “CHP arınmalı ve sürecin içinde olmalı” diyor.
★★★
AKP de, MHP de, Kılıçdaroğlu’ndan çok memnun...
Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi suçlayan videosu, en çok Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı mutlu etti.
Güney Afrika’da katıldığı G-20 Zirvesi”nden dönüşte Erdoğan, “CHP rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmeli” diyen Kılıçdaroğlu’na hak vererek “Sayın Kılıçdaroğlu da, görüyoruz ki, koyunlarında besledikleri yılanlardan rahatsız olmuş ve isyan etmiştir! Umarız ki, CHP’liler, partilerini çepeçevre kuşatan bu ahtapottan kurtarabilir!” değerlendirmesi yaptı.
★★★
Bu gelişmelerden sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapacağı tek şey kaldı:
Artık, CHP rozetini çıkartıp AKP rozeti takabilir!
Bunun birçok örneği var.
MHP lideri Devlet Bahçeli nasıl sert bir muhalifken keskin bir dönüş yapıp AKP’nin bir numaralı ortağı olduysa Kılıçdaroğlu da aynı yolu izleyebilir.
Ülkemizin kaygan siyasetinde bu davranışları çok gördük.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da AKP’ye demediklerini bırakmamışlar ama sonra tıpış tıpış gidip AKP’nin şemsiyesi altına girmişlerdi! Barolar Birliği eski Başkanı Metin Feyzioğlu da, Emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi de öyle!
Örnekler o kadar çok ki! Siz menfaatten haber verin!
CHP, o kanlı eli sıkmadı!
Meclis’te “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” adıyla kurulan komisyondan 3 milletvekili, Hüseyin Yayman (AKP), Feti Yıldız (MHP) ve Gülistan Koç (DEM Parti) İmralı’ya gidip, teröristbaşı Abdullah Öcalan’la görüştü.
Neler konuşuldu bilmiyoruz ama tahmin etmek zor değil.
Konu “Terörsüz Türkiye” adı altında Öcalan’ın özgürlüğe kavuşturulması...
Heyet şimdi Meclis Komisyonu’na bu konuda rapor verecek, Öcalan ve diğer PKK’lı teröristlere özgürlük için yasal düzenlemelerin nasıl yapılacağı kararlaştırılacak.
Meclis Heyeti’nin İmralı’ya gidip Öcalan’la birkaç saat konuşması, onun değerli (!) görüşlerini alması “önceden hazırlanmış bir senaryo” gibi...
Ülkede hemen herkes “Terörüz Türkiye” istiyor ama 50 bin kişinin katili olan teröristleri özgürlüğe kavuşturmak toplumu çok rahatsız ediyor.
CHP, İmralı’ya gitmeyi reddedip Öcalan’ın kanlı elini sıkmamakla çok doğru bir iş yaptı. Millet böyle istedi çünkü...
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanları en güçlü birleştiren duygu “Ortak nefret”tir!
