Yaz geliyor, hemen herkesi kilo verme telaşı sardı. Ancak sağlık sorunlarınızı, metabolizmanızı ve beslenme alışkanlıklarınızı göz önünde bulundurmadan sakın diyet yapmayın...

Diyet neden kişiye özel olmalıdır?



Bazı genetik faktörler belli kişilerin kalp rahatsızlıklarına yakalanma ihtimallerini daha yüksek gösterir. Bazıları ise kemiklerin daha sağlam kalabilmesi için çeşitli gıdalara duyulan ihtiyacı işaret eder. Oysa hepimiz sağlığımızın yediğimiz- içtiğimiz şeylerden ve yaşam tarzı seçimlerimizden etkilendiğini biliriz. Bu seçimler sağlığımıza yönelik çok büyük değişiklikler yaratabilir. Fakat kilo vermek isteyen herkes aynı hayatı yaşamıyor. Bir işadamı devamlı ofise gidip gelmek, bir ev kadını ise her gün farklı işlerle ilgilenmek durumunda. Dolayısıyla herkes farklı hayatlar yaşıyor ve enerji harcıyor. Bu nedenlerden ötürü herkes aynı, ortak ya da benzer diyeti uygulamaya kalktığında hem uygulanabilirlik açısından birçok sorunla karşılaşabilir hem de ihtiyacına uygun olmayan besinler tüketmeye kalkabilir.

Metabolizma hızı nasıl arttırılır?



Metabolizma, vücudumuzda meydana gelen kimyasal ve fiziksel reaksiyonlar aracılığıyla gıdalardan enerji üretilmesine verilen isimdir. Metabolizma hızınız  çok yüksekse daha fazla yemek yiyip, daha az egzersiz yaparak zayıf kalabilirsiniz. Yavaş bir metabolizma hızına sahipseniz, kilo almamak için yediklerinize dikkat etmeli ve metabolizma hızınızı arttırmalısınız. Az ve sık beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sıvı alımını arttırmak ve aynı saatlerde yemek yememek gibi püf noktalar metabolik hızın artması konusunda önem taşır.

Diyabet hastaları nelere dikkat etmeli?



Diyabeti olanlar mutlaka meyve tüketimine dikkat etmeli çünkü meyve, şekerin şekil değiştirmiş halidir ve kan şekerinde oynamalara neden olabilir. Şeker hastalığı söz konusuyken koroner kalp hastalığı oluşum riski yüksek olduğundan aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, karbonhidratlı ve proteinli besinleri bir arada tüketmemeye dikkat edilmelidir. Şeker ve şekerli yiyeceklerden sakınılmalıdır. Çaya konan şeker, şeker ve şekerlemeler, reçel, marmelat, pekmez, bal, çikolata, dondurma, helva çeşitleri, hazır meyve suları, şekerli kurabiyeler, pastalar, kurutulmuş meyveler ve meşrubatların içindeki şeker vücutta hızlı bir şekilde glikoza dönüşür ve kana geçer. Bu durum nedeniyle de kan şekerinde ani yükselmeler meydana gelir. Diyabetliler posalı yiyecekleri tercih etmelidir çünkü posa içeriği yüksek olan nişastalı yiyecekler (kepekli ekmek, bulgur, kuru baklagiller gibi), düşük posalı nişastalı yiyeceklere göre (beyaz ekmek, patates, pirinç) kan şekerinin daha geç ve yavaş yükselmesini sağlar. Diyabet hastalarının öğün de atlamaması gerekir. Çünkü öğün atlamak bir sonraki öğünde daha fazla besin tüketilmesine, böylece daha fazla enerji alınmasına ve kan şekerinde artışa neden olur.

Sigarayı kilo almadan bırakmak mümkün mü?



Bilimsel araştırmalar, sigarayı bırakmaya çabalayan kişilerin yalnızca yüzde 30’unun kilo alma eğilimi gösterdiğini, bu kilonun 5 ve 7 kilo arasında değiştiğini, bir yıl dolmadan da kiloların doğru beslenmeyle geri verilebildiğini göstermiştir. Elde edilen faydaların yanında 5-7 kilo almak çok küçük bir bedeldir, bunu fark etmek motivasyonu ikiye katlar.

Stresi önlemek için ne yiyip, ne içmeli?



Stresli dönemlerde beslenmenizde B grubu vitaminleri açısından zengin besinleri tüketmeye özen göstermelisiniz. B vitaminleri, karbonhidrat metabolizması, enerji üretimi ve vücuttaki metabolizma işlemlerinin desteklenmesinde temeldir. Tahıllar, kuru baklagiller, süt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler, balık, karaciğer B vitamininin en iyi kaynakları arasında yer alır.

Kilo vererek selülitten kurtulmak mümkün mü?



Selülit oluşumunu engellemek için atılması gereken ilk adım sigarayı bırakmaktır. Düzenli spor yapmak yalnızca genel vücut sağlığı için değil, selüliti önlemek için de çok önemlidir. Günde 30 dakika yapılan yürüyüş, bisiklet veya merdiven inip çıkmak kan dolaşımını düzenleyerek selülit oluşumunu engelliyor. Yalnızca kilo vererek selülitten kurtulmak mümkün değildir. Beslenme alışkanlığını değiştirip, bilinçli beslenmeye geçmek önemli. Beslenme ne kadar tek yönlü olursa, selülit de o kadar çabuk oluşur. Özellikle fast food gibi yemekler dokuları kötü yönde etkiliyor. Hayvansal yağlar, fazla şeker ve tuz da bu bakımdan oldukça zararlıdır çünkü bunlar yağ hücrelerini şişirir, dokularda su birikmesine yol açar ve vücudun atıklardan temizlenmesini önler. Günlük beslenme programında tuz, şeker ve yağdan fakir, sebze ve meyvelerden zengin bir diyet yapmak kan dolaşımını arttırıp bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. A ve C vitamini alımını arttırmanın selüliti azalttığı düşünülür. Bu nedenle mutlaka günlük meyve tüketimine özen göstermek gerekir. Bol lifli gıdalar ve çinko alımı da selüliti engeller. Selüliti önlemek için bol su içmek de önemlidir. Su, idrar oluşumunu arttırarak vücuttan zararlı maddelerin atılmasını da sağlar.

Masa başında çalışanlar ne yapmalı?



- Sabah kalktığınızda güne mutlaka kahvaltıyla başlayın.
- İş stresini azaltmak için işyerinde 5 dakikalık yürüyüşler yapın.
- Sofranızda besin ve renk çeşitliliği oluşturun.
- Mutlaka üç ana ve üç ara öğün tüketmeye çalışın.
- Egzersiz yapmayı vakit kaybı olarak değil, sağlıklı yaşamanın yolu olarak görmeye çalışın.
- Diyetinizde bütün besin gruplarını bulundurun.
- Kilo vermek için kalorisi çok az olan katı rejimler uygulamayın.
- Şeker, tuz ve unlu gıdalardan mümkün oldukça uzak durmaya çalışın.
- Tuz ve sodyum alımını düşürün.
- Az ve sık yiyin.
- Bol su için.