Toroslar’daki yaylacılar döndükten sonra bahar ve güz aylarında oradaki halkla birlikte yaşayan, bu sebeple de iyi kötü yiyecek sıkıntısı çekmeyen köpekler, şimdi soğukta açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıyalar.

Geçenlerde sosyal medyada vatandaşların Tekir’deki aç sokak köpeklerini çektiği görüntüleri gördüm.

Daha sonra da oraya sürekli gidip gelen dostlarım vasıtasıyla konuyu araştırdım.

Gerçekten de yaz aylarında nüfusu 100 binleri bulan fakat kışın sucukçulardan ve bir iki fırıncıdan başka neredeyse kimsenin yaşamadığı Akçatekir’deki sokak hayvanlarının hali içler acısıydı.

Hele bunun üzerine bir de bir arkadaşımın bizzat oraya gittiğinde çektiği video ve fotoğraflara tanık olunca dehşete kapıldım.

Çünkü Akçatekir’in şimdi ıssız sokakları köpeklerden adeta geçilmiyordu.

Günlerdir aç oldukları elli olan köpekler, her gördükleri insan ve arabaya umutla koşuyorlar, çevresinde yalvaran gözlerle dolanıyorlar ve yiyecek bir şeyler istiyorlardı.

Hatta bu videoların birisinde köpeklerin sanki ekmek sırasına girmiş insanlar gibi bir fırının önünde bekleştiklerini görünce içim cız etti.

Fırından yeni çıkmış taze ekmeğin kokusu demek ki sadece insanlar için değil bu dilsiz dostlarımız için de çok cezbediciydi.

Köpek sayısı o kadar çok ki, yüzlerce ancak ifade edilebilir.

Hele kasaba merkezinden uzaklaşıp da dağ taraflarında mahalle sırtlarına gidilince durumun vehameti daha da ortaya çıkıyor.

Merkezde umduğunu bulamayan köpekler Akçatekir’in kar ve buz kaplı yamaçlarında, geceleri eksi 20’lere kadar varan soğukta bir lokma yiyecek arıyor yaşam mücadelesi veriyor.

Gerçekten insanın tüylerini diken diken eden bir manzara.

peki bu manzara aslında yeni mi?

Hayır.

Yıllardır Akçatekir’de bu sorun var ve her kış aç kalan sokak köpeklerinin bir kısmı soğuktan ve açlıktan telef oluyor.

Hayvanlar birbirini yiyecek noktalara geliyorlar.

Hatta bunun örnekleri de yaşandı.

Peki bu sorun giderilemez mi?

Elbette giderilebilir.

Burada büyükşehir ve Pozantı Belediyelerine büyük görevler düşüyor.

Orada, belediyenin hiçbir çalışma yapmadığını söylüyor arkadaşlar.

Öncelikle Pozantı Belediyesi buraya el atmalı ve acil bir müdahale bulunacak köpeklere yiyecek ulaştırmalı.

Ve tabi ki ardından büyükşehir belediyesi bir yandan kısırlaştırma ekipleri diğer yandan mama ekibiyle köpeklerin imdadına yetişmeli.

Büyükşehir Belediyesinin dev bütçesinde bu Allah’ın yarattığı ve insanların insafına sığınan canlılar için de yer olmalı mutlaka.

Asfalt dökmek, boru döşemek, park yapmak ne kadar gerekliyse aç sokak hayvanlarını doyurmak da o kadar önemli elbette.

Ancak burada dikkat çekmek istediğim bir konu var.

Büyükşehir Belediyesinin dağıttığı mamaların kalitesizliğinden ve sokak köpeklerinin bu mamaları yemediğinden söz ediliyor.

Buna ben de çok kez tanık olmuşumdur.

Büyükşehir’in dağıttığı mamaları sokak köpeklerinin yemediğini tespit ettim, bazı arkadaşlarım da bu yönde bana bilgiler verdi.

Başkan Zeydan Karalar, bence bu konuyu bir araştırmalı ve mama alınan yerler ile mamaların niteliğini test ettirmeli.

Bu konuda hayvansever dernekleriyle irtibata geçse elbette daha iyi olur.

Hayvanseverler demişken, Akçatekir ve diğer yaylalardaki bu ızdıraba karşı hayvanseverlerin hiçbir çalışmasını görmedik, duymadık.

Akçatekir ıssız bir bölge olduğu için acaba reklamımızı yapamayız diye düşünenler mi var?

Ben hayvanseverler buradaki mama dağıtımı üstlensin demiyorum ama şu vatandaşlarımızın gösterdiği duyarlılığı gösterip, Akçatekir’deki bu sessiz çığlığı yetkililere duyurabilirlerdi

Yoksa diğer sorumlu yetkililer gibi,  onlar da mı kış uykusundalar!..