İstanbul'da baharın müjdecisi harika bir akşam vardı. Taraftar takımına inanmış, tribünleri tamamen doldurmuştu. Şartların lehinize olduğu evinizdeki böyle maçlar başladıktan sonra rakibe nefes aldırmamanız lazım. Strese girmeyeceksiniz! En azından ilk 10 dakika konuk takımın kendi yarı sahasında pas yapmakta bile zorlanacağı bir tempo meydana getirmeniz lazım. Sezon zaten sizin için kapanmış durumda. Tek bir umudunuz var, o da finale çıkıp kupayı kazanabilmek. Zaman zaman atak yapmaya çalışan fakat onları da sonlandırmakta zorluk çeken bir 11 vardı sahada Beşiktaş adına. Hatta bir ara topu Ankaragücü takımından geri almada zorlanan bir Beşiktaş izledik. Rashica ve Ghezzal tabii ki iyi niyetli oyuncular fakat Semih’e hiç kolaylık sağlayamadılar. Onun da bence morali çok bozuldu.

Musrati nasıl bir oyuncu? Sahada ne iş yapıyor? Hâlâ anlayamadım... Yanındaki arkadaşlarına ayak içi ile tek pas yapsın diye alındıysa çok yazık gerçekten. Beşiktaş savunması Ankaragücü’nün gol atması için elinden geleni yaptı. Hazırlık pası bile yapamayan bir anlayışın hiç riske girmemesi lazım.

Ghezzal sakatlık sinyali veriyordu. Bitiremedi maçı. Bence onunla devam etmek büyük hata olur yeni sezonda. Ankaragücü, pas yaparak kale vuruşu kullanma konusunda hata yapınca Muçi, taraftarın sabırla beklediği golü attı. Ankaragücü maça ortaktı ama futbol hata kabul etmiyor. Beşiktaş’ta bir oyuncu topu kaptırdığında kalesinde mutlaka tehlike oluyor veya takım baskı yiyor. Bu hastalığı altı teknik direktör değişmesine rağmen kimse iyileştiremedi.

Maçın son bölümlerinde girdiği pozisyonlara rağmen ikinci golü bulamadı Beşiktaş ama finali yakaladı..