Yerel seçim tarihi yaklaşırken, bir taraftan siyasi partilerde aday belirleme süreci devam ederken diğer taraftan da belirlenmiş olan adaylar üzerindeki spekülasyonlar bitmek bilmiyor

CHP'de üzerinde en çok tartışılan aday kuşkusuz Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doçent Doktor Lütfi Savaş.

Lütfü Savaş bildiğiniz gibi ülkücü kökenli AKP’den, daha sonra CHP'ye geçmiş ve
her iki partiden de Hatay Büyükşehir belediye başkanlığını sürdürmüş bir isim.

Lütfi Savaş’ın 6 Şubat depremiyle yerle bir olan Hatay'da son 3 dönemdir Belediye Başkanı olması; hakkındaki tartışmaların en başta gelen nedeni.

Çünkü Hatay yıkılırken bundan son üç dönem o kentin belediye başkanlığını yapan bir kişinin bundan sorumlu tutulamayacağı beklenemez görüşü hakim.

Öyle ya 6 Şubat depreminde yıkılan Hatay'daki o binaların ruhsatını kimler verdi? Hadi diyelim ki birçok bina Lütfü Savaş'ın belediye başkanlığından da eskiydi.

Fakat o binaların Depreme dayanıklı olup olmadığını tespit etmek, inceleme yaptırmak Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında değil miydi?

Depremden sonra Hatay'a gerekli hizmeti götürememek, içme suyu konusunda büyük sorunlar yaşatmak Büyükşehir Belediyesinin eksiği değil miydi? Bütün bunlar Lütfü Savaş'a eksi puan olarak yazıldı.

CHP Hatay'da büyük bir risk alarak Lütfü Savaş’ı yeniden aday yaptı. Ancak, görünen o ki bu aday belirleme süreci CHP'yi büyük bir sıkıntıya sürükledi. Bakınız 6 Şubat depreminin yıldönümünde Lütfi Savaş’ın nasıl protesto edildiğini gördünüz.

"CHP Lütfü Savaş’ı belirlerken anket sonuçlarına bakmış da öyle belirlemiş, sağdan oy alacakmış da onun için belirlemiş” gibi gerekçeler ileri sürülmüştü.

Oysa gerçek anket 6 Şubat depreminin yıl dönümündeki halkın protestolarında çok ayan beyan ortaya çıkmadı mı? Ne yazık ki CHP'nin; "Biz anket yaptırdık Lütfü Savaş önde çıktı" açıklamaları Hatay halkı tarafından inandırıcı bulunmamakta ve bu anketlere güvenilmemektedir.

Lütfü Savaş’ın Hatay halkı tarafından istenmediği kesindir. Ben şahsen Lütfü başkanının yerinde olsam bu süreçte adaylıktan çekilir, haklı bir isim olarak yaşamıma devam ederdim.

CHP Genel Merkezinin de yerinde olsam bir an önce Hatay’ı gerçekten temsil edecek yeni bir aday ilan ederdim. CHP’nin 31 Mart'ta siyasi depremin altında kalmaması bu şart bence.