Meclis’ten yine pek zarif, kibar (!) sözler yükseldi...

Milletvekilleri birbirlerine “AYI” dediler...

Alıştık artık bunlara... Muhterem vekillerimiz kanunları tartışacakları yerde bazen “eşek” bazen “ayı” muhabbeti yapıyorlar.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeleri içeren kanun teklifi görüşülüyordu.

Tansiyon her zamanki gibi gergindi...

CHP’li Orhan Sarıbal, “Bu ülkenin ovasını, dağını, ormanını, çocuklarının geleceğini satanlara ne yapalım? Serenat mı dizelim? Sizler bu topraklara ihanet halindesiniz. Sessiz kalan sizden beter olsun” diye bağırdı...

Orhan Sarıbal kimlere bağırdı böyle?

Toprakların yağmalanmasını içeren kanun teklifini savunanlara tabii ki...

Ortam gerildi, iktidar ve muhalefet partilerinin sıralarından karşılıklı lâf atmalar başladı.

AKP sıralarında oturan AKP’li Mustafa Varank, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’a:

“Şu hale bak! AYI gibi oturuyorsun ya!” diye bağırdı...

Bu sözler ortalığı daha da alevlendirdi.

Ali Mahir Başarır, hakarete uğradığını düşünerek aynen cevap verdi:

“Sensin AYI! Geri zekâlı! Ahlâksız herif!”

Bu sözler öfkeleri biledi, AKP ve CHP milletvekilleri hışımla birbirlerinin üzerine yürüdü...

Ortalık kovboy filmlerindeki bar kavgalarına dönecekti neredeyse...

Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, oturuma ara vererek gerginliğin kavgaya dönüşmesini önledi.

★★★

Şimdi, gelelim AYI konusuna...

İri yarı, kalın sesli, sevimli bir hayvandır ayı... Büyük özellikleri vardır:

- Ayılar, mükemmel koku alma yeteneğine sahiptir.

- Yetişkin bir ayı saatte 65 kilometre hızla yokuş yukarı, yokuş aşağı veya yamaç boyunca koşabilir.

- Ayılar muazzam bir ısırma gücüne sahiptir. Bir tenis topunu bir ısırışta elma gibi parçalayabilir.

- Yetişkin bir ayı 500 kilodan fazla ağırlık kaldırabilir.

- Ayılar tasarrufu bilen hayvanlardır. Kışın yiyecek kaynaklarının azalmasıyla birlikte kış uykusuna yatıp “Enerji tasarrufu” sağlarlar.

★★★

Ayılar kızmadıkça, korkmadıkça, yaralanmadıkça insanlara zarar vermez.

Bir ayı dile gelse, kızdıklarımıza “Ayı” dediğimiz için ne kadar üzüldüğünü söyler ve o kalın sesiyle:

“Niçin? Neden? Ben kızdığım ayılara ‘İnsan’ diyor muyum ki, siz kızdığınız insana ‘Ayı’ diyorsunuz?” der ve eklerdi:

“Oysa ben, onlardan daha insanım, onlar benden daha ayı!”

Milli Eğitim Bakanlığı’na yazıklar olsun!

Atatürk düşmanlığında bir bu eksikti!

Atatürk’ün adı, statlardan, yollardan, meydanlardan, hava alanlarından, ders kitaplarından çıkartılmak için yoğun çaba sarf edilirken, Milli Eğitim Bakanlığı bir ayıba daha imza attı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okulların ilk yarı tatilinin başlangıcını “10 Kasım”a denk getiren öğretim yılı takvimini onayladı.

Buna göre, okullar 10 Kasım’da kapalı olacağı için milyonlarca öğrenci Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, anma törenleri yapamayacak!

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, kararın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, haklı olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na sert tepki gösterip şu ifadelere yer verdi:

“Milli Eğitim Bakanlığı, 2025-2026 Eğitim-Öğretim yılı takvimini açıkladı. Birinci dönem ara tatili 10 Kasım günü başlatılıyor. Kurtarıcımız ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde, anma törenlerinin yapılacağı gün ‘tatil’ başlatılıyor. Okullarda anma etkinlikleri yapılacağı gün tatil ilan etmek ne demek? Yazıklar olsun!”

Tatil başlangıcı bir gün öteye alınamaz mıydı? Alınırdı ama maksat okullarda Atatürk’ün anılmasını önlemek! Ata’mızın ölüsünden bile korkuyorlar!

GÜNÜN SÖZÜ

Geleceğine sahip çıkmalısın, yoksa başkası sahip çıkar!