Yaşamlarında bir kez bile uçağa binmeyen, bırak uçağı yolcu garantisini ödediği havaalanına bile adım atmamış milyonlar uçağı ancak havada görürken, Cumhurbaşkanı’nın bir rivayete göre 8, bir rivayete göre 16 özel uçağı var. Uçaklardan biri kral tipi.
Millet iki ekmek alırken bile düşünürken Meclis’in bahçesinde millete nispet gibi mangal partisi yaptı vekiller.
Emeklilere 2024 yılı için elleri titreyerek artış kararı veren vekillerin maaşı 73 binden 110 bine, hem emekli hem vekil olanların maaşları ise 147 binden 230 bin liraya çıktı.
AKP’nin İstanbul belediye başkan adayı, eski Çevre ve Şehircilik bakanı Murat Kurum, “İstanbul’un trafik çilesini bitireceğiz” dedi. Partisinin iktidarında Arnavutluk büyüklüğünde tarım arazisinin, Çanakkale büyüklüğünde orman alanının yok edildiğini, İstanbul’da otoyol ve havaalanı için milyonlarca ağaç kesildiğini unutup “Beni seçerseniz yeni kent ormanları kazandıracağım” dedi! Yahu 4’ü belediye 23’ü iktidar olarak 27 yıldır her şey sizden soruluyor. Şimdi mi aklınıza geldi?
Ya İYİ Partililer’in bir ara öve öve bitiremedikleri Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve CHP için dedikleri?
Yerel seçim öncesi atarken mangalda kül bırakmayan solcusu sağcısı bütün partilerin ‘halkın hayrınaymış’ gibi yapıp kişisel ikbal, il, ilçe ve bize verilecek meclis üyesi en son kaç olur şeklinde pazarlık peşinde koşmaları!
Memleketi yıllardır idare edermiş gibi yapan ve idare edecekmiş gibi ortaya çıkanların havası üç aşağı beş yukarı böyle.
Her biri bir müzik aleti olsa kimi peşrevi olmayan zurna, kimi gergin tef, kimi dümbelek, kimi tokmak, kimi davul...
Bizim havamızı çalıyorlar!
Milletin vekilleri millet açlık sınırında yaşarken Meclis’te mangal partisi yaparsa geri kalan ne yapmaz?
Misal meşhur rapçi Sefo ‘şu günahları bir dökelim’ dedi. Taktı gözüne kameralı gözlüğü ihrama girip Umre’ye gitti, canlı yayın yaptı.
Memleket havası...
Ağlanacak hale güldürür, olmadık işler yaptırır, kıvıranın peşinden koşturur, oynamam diyeni bile oynatır!
Bir ara dizide Fatmagül’e tecavüz edilince zavallı kızın terlikleri dere kenarında sağa sola savrulmuştu. Fatmagül’ün terliğini giydi herkes! Uyanığın biri Suriye’den dandik kokulu terlikleri getirip önce Şanlıurfa’da sonra bütün Türkiye’de satıp köşe oldu. 5 liralık Fatmagül terlikleri Türkiye’ye nereden yayıldı peki? Medine Pasajı’ndan!
Tecavüz trajedisini yaşayan Fatmagül’ün terlikleri gibi boynundaki kolyesi, giydiği elbise, yengesinin kazağı kapış kapış satıldı. Avrupa Yakası’ndaki Gaffur’un pijamasını giydik, Sıla dizisindeki Sıla’nın tokasını taktık, Kurtlar Vadisi’nin her bölümünde 5 bin mermi sıkan abiler gibi takım elbiseli olduk. Deli Yürek’teki Miroğlu’nun uzun paltosu, Leyla ile Mecnun’daki Mecnun’un hırkası, Muhteşem Yüzyıl’daki Hürrem’in yüzüğü ile yatıp kalktık.
İnci Taneleri dizisi son örnek. Kıvırmanın profesörü olduğumuz için Hazar Ergüçlü’nün canlandırdığı Dilber’in kıvrım kıvrım kıvırması dikkatimizi çekti! Kıvırma ihtisası yapanlar bile ‘vay be’ dedi!
Kıvırma satın alınamayacağı, içten gelen bir yetenek olduğu için ilk önce Dilber’in minicik elbisesi meşhur oldu. İnternette kapışılıyor.
Dans okulları devreye girdi. Pavyon dansı diye isim uydurdular. Millet öğrenmek için kuyruğa girdi. İş ilanları patladı! Kimi pavyonda çalışacak Dilber, kimi çalışmak için uygun Dilber olduğunu yazıp pavyon aramaya başladı.
Dilber’in dans ettiği Ankara havasının sahibi Sincanlı Erkal’ın diziden önceki yevmiyesi 4-5 bin liraymış, diziden sonra 300 bin liraya çıktığı söyleniyor.
Kıvırmaya bir başlayınca durmak zor!
Dün ‘adamsın’ dediğine bugün ‘bi halt değilsin’ diyen, bir ara yerin dibine batırdığına işi düşünce sarılan, kesilen milyonlarca ağacı unutup ‘orman yapacağım’ diye söz veren siyaset esnafı hızını alamayınca bitirilemeyen TOKİ projelerini unutup ‘İstanbul’a 650 bin konut yapacağım’ diyor.
Bu durumda, kıvırmanın her halini gören ahali ne yapar?
Memleket havasına uyar.
Günah mı? Rapçı Sefo’nun yaptığı gibi döker kurtuluruz...