Terör örgütü PKK’nın başı Abdullah Öcalan yakalandığında dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Engin Alan’dı. Kenya’da Yunanistan Büyükelçiliği’nde bulunan Abdullah Öcalan, başka bir ülkeye gönderileceğini sanırken, kendisini uçakta buldu. O uçak, MİT tarafından bir iş adamından geçici olarak alınan kuyruk numarası değiştirilmiş uçaktı. Abdullah Öcalan’ı, Türkiye’ye getirecek 8 kişilik timin bir kısmı özel kuvvetler, bazıları ise MİT mensubuydu. Öcalan’ın yakalandığı gün, merdivenlerini koşarak Başbakanlığa giren kişi ise Korgeneral Engin Alan’dan başkası değildi. Öcalan, İmralı’ya götürüldüğünde adanın güvenliği de yine Özel Kuvvetlerden giden ekip ve Bolu Komando Tugayı’ndan gelen askerler tarafından sağlanmıştı.
KİMSE DİNLEMEZ
Siyasiler, Abdullah Öcalan’ın çağrı yapması halinde terör örgütünün silahları bırakacağına inanıyor. Aynı şekilde ekranlara ellerinde çubukla çıkan emekli bazı askerler, Suriye’yi, Kuzey Irak’ı muhtemel gelişmeleri anlatıyor. Engin Paşa basınla konuşmaz. Son dönemlerde arada bir sosyal medyada paylaşımda bulunuyor.
“Değnek ve vilada sopalarıyla ekran ekran gezip milletin kafasını ütüleyen uzmanlar (!); Bir kere daha söylüyorum ne Kandil ne de ABD güdümündeki PKK/YPG terör örgütü, artık beş paralık değeri bile olmayan terörist başının sözüyle ne silah bırakır ne de kendini lağveder vesselam!”
PAZARLIK BAŞLAMIŞ
Engin Paşa’yı arayıp bu paylaşımın kendisi tarafından yazılıp yazılmadığını sordum. Kendisi yazıp paylaşmıştı. Abdullah Öcalan’ın, cezaevlerinde ve dağ kadrosunda bulunanlar için af çıkarılmasını istediğini hatırlattım, “Eğer öyleyse bu artık yeni bir çözüm süreci pazarlığı başlamış demektir. Bu vahim. Onun içinde o twiti attım. Cezaevlerinden 4.500 terörist çıksın, Kandil de normal hayata adapte olsun demek, 2015’teki pazarlıkların olduğu sürece benziyor” dedi.
Engin Alan da kumpas sonucu “Balyoz Soruşturması” kapsamında cezaevine konuldu. Yıllarca yattı, kimseye boyun eğmedi. MHP’den milletvekili seçildi. Sonunda serbest bırakılmıştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a çağrısı farklı yorumlanıyor. Engin Alan Paşa da bu konuda şöyle diyor:
DEVLET BEYİN SÖYLEDİĞİ
“Devlet Bahçeli beyin dediğiyle girilen yol aynı değil. Devlet Bey dedi ki ‘Örgüt lağvolacak, silah bırakılacak.’ Pazarlık edilecek, yeni bir çözüm sürecine dönüleceğini, o çıkacak, bu gelecek dedi mi Devlet Bey? Hiç böyle bir şey söylemedi. ‘Örgütü lağvet’ dedi ‘Silahları da bıraktır’ dedi. Gerçi Abdullah Öcalan’ı kimse iplemeyecek. Zaten görüyoruz Kandil’deki ajanın açıklamalarını. Ben söyleyeyim, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın şu anda beş paralık kıymeti yok.”
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın örgütü üzerinde neden kıymetinin olmadığını sorduğumda, Engin Paşa şunları söyledi:
APTALLAR İNANIR
“Akıl var mantık var. Abdullah Öcalan dedi diye ABD’nin güdümündeki Fırat’ın kuzey doğusundaki YPG/PKK silah mı bırakır? Buna inanmak için aptal olmak, ahmak olmak gerekmez mi? Silahı bırakmaz. İstese de bırakamaz. Amerika bugün El Bab’da karakol kuruyor, üs kuruyor. ABD, Fırat’ın kuzey doğusunda olduğu sürece ne Suriye’de güvenlik olur ne bizde olur. Olmaz. Doğru değil mi söylediğim?
Abdullah Öcalan’ı kimse dinlemeyecek. Kandil’dekiler eğer o açıklama doğruysa dinlemeyeceklerini söyledi. Pratiği yapanın kendileri olduğunu söyledi. Ben de bunu kimsenin sallamayacağını başında söyledim. Şimdi, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile DEM heyetinin yaptığı görüşmelerin herhâlde arkası gelecek. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de olumlu bakıyor bu işe. Bir tek İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu görüşmeyi reddedebilir diye düşünüyorum.
Fakat şimdi onun görüşmesi, bunun görüşmesi değil mevzu. Bu yeni ve 2015’te yaşanan çözüm sürecine evriliyor gibi geliyor bana. Yeniden bir çözüm süreci yeniden işte görüşmeler, pazarlıklar falan. Ama Devlet Bey böyle bir şey demedi.”
ORAYA KOYAN BENİM
Devlet Beyin açıklamaları konusunda “Benim anladığım net” diyen emekli Korgeneral Engin Alan, açıklamasını şöyle sürdürüyor:
“Devlet Bey dedi ki ‘örgütü lağvet, silahları bırak. Türkiye bu beladan kurtulsun. Sen de 25 sene yatmışsın. Umut hakkından yararlan. Nerede oturuyorsan sana da ev hapsi. Hemen belirteyim umut hakkı denilip Öcalan’ın serbest bırakılması, onu İmralı Adası’na koyan ben olduğum için bana göre ters. Devlet Bey’in dediğinden benim anladığım bu yani. Başka bir şey anlamıyorum.”
"Apo’nun getiriliş sırları benim kırmızı çizgim"
Engin Paşa’ya, “Abdullah Öcalan’ın getirilmesinde en büyük çabalardan birisinin siz olduğu söylenir. Teröristbaşı Nasıl getirildi?” diye sorduğumda, cevabı şöyle oldu:
“Onu söylemem. Onlar kırmızı çizgilerim. Nasıl geldi, nasıl gitti ne oldu ne bitti onlar benim kırmızı çizgim.”
"Terör sorunu Türkiye’nin içinde değil ki"
Engin Alan Paşa’ya, bu açıklamalarıyla Devlet Beyin çağrısında bir olumsuzluk olmadığını vurguladığını hatırlattım. Alan, şunları söyledi:
“Terörsüz Türkiye’deki bütün insanlar birbirleriyle kucaklaşacak. Evlere şehitler gelmeyecek. Çünkü bu böyle devam edemez. Ama ben söylüyorum bak bir daha söylüyorum, artık Türkiye’nin içinde değil ki sorun. Terör örgütü PKK bana göre içerde bitmiştir. Mesele dışarıda. Kandil’de ve Suriye’de. Aslında Kandil’de de iflas etmiş durumda. Ama DEM’in işi başka bir numara. Bunlar süreci İmralı’daki teröristbaşı ile beraber başka bir tarafa doğru götürmeye çalışıyorlar. Ben bu sabah senin yazını okudum tüylerim ürperdi. Durum vahim. 2015 bu çözüm süreci kardeşim. Durum bu. Bana göre yapılması gereken, teröristlerin silahlarıyla teslim olmasıdır. Teslim olup olmamak onların bileceği iş. Ben yurtiçinden çok Suriye’den kaygılıyım. Açık söyleyeyim Suriye’den endişem var. Kandil belki Suriye’deki gibi olmaz gibi geliyor bana.”
"Yaşadıklarımız dizinin fragmanı"
“Suriye’ye barış geldi” denilirken, Engin Paşa’nın da en büyük kaygısı Suriye. “Suriye’de ne olur?” dediğimde şu açıklamayı yaptı:
“Suriye’de her şey olur. Bu yaşadıklarımız fragman. Kaç sezon süreceği belli olmayan bir dizinin başındayız. Bundan sonra Suriye’de kaç sezon süreceği belli olmayan bir dizi başlıyor. Şu anda Türkiye’nin odak noktası Suriye. Suriye’deki gelişmeler önemli bizim için. Eğer her şey Türkiye’nin planladığı gibi devam ederse, Colani falan diyorsunuz ya Ahmed eş-Şara. Bir defa oradaki Türkmenler çok önemli, onların varlığı çok önemli. Onları da rahata kavuşturacak bir çözüm önemli Suriye’de.
SURİYE BÖLÜNMEMELİ
Suriye’nin üniter yapısının mutlaka koruması lazım. Bölünmemesi lazım. İşte kuzey doğuda bilmem Kürt özerk bölgesi şu-bu gibi işlerin hiç olmaması gerekir. Üniter yapısı korunmuş, birliği- bütünlüğü tamamlanmış bir Suriye bizim için önemli. Ha, sistem ne olur? O konuda endişelerim var. Çünkü Colani ve ekibinin durumu belli. Yani parlamenter demokrat bir cumhuriyet olur mu olmaz mı işte orada soru işaretlerim var.”
Efsane Komutan Engin Alan
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın önde gelen isimlerinden Engin Alan, uzun ve başarılı bir askeri kariyere sahip. İstanbul’da 1945’te doğan Alan, Kara Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra askeri kariyerine adım attı.
Alan’ın kariyerindeki önemli dönüm noktalarından biri, 1974 Kıbrıs Harekâtı’na katılmasıydı. 1992’de tuğgeneral rütbesine terfi etti. 1999 yılında PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ve 2. adam Şemdin Sakık’ın yakalanmasında Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı ayağını yönetti. Bu başarı, korgeneral rütbesine terfi etmesine yol açtı.
2010 yılında TSK’ya kumpas davalarından Balyoz Darbe Planı davası kapsamında tutuklanan Alan, 2011’de MHP’den milletvekili seçildi. 2012’de ise 28 Şubat süreci nedeniyle tekrar tutuklandı. Balyoz davasında 18 yıl cezaya çarptırılan Alan, AYM kararıyla tahliye edildi.