Avrupa Ligi’ne bu kadar kolay havlu atan bir Türk takımı uzun yıllardır görmemiştik. Mendy’i de sayarsak 4 tane aynı tarzda oynayan orta saha orijinli oyuncu ile çıktı Viyana deplasmanına Trabzon. Aynı profildeki Ozan, Okay, Lundstram ile rakibi kalabalık karşılayıp geçiş hücumu kovalayacak bir plan vardı ilk yarıda. Buna rağmen Rapid Wien’in pas bağlantısını kesip durdurmaya yönelik çabaların hiçbiri sonuç vermedi. Maç yine ilk dakikadan başlayarak rakiple Uğurcan arasında oynanan bir düzene girdi. İnanılmaz pozisyonlar verildi ama 0-0’da kaldı. Şans yanımızdaydı.
İkinci yarıda aynı diziliş aynı 11 ile çıkmak intihardı. Bu yolu seçti Abdullah Avcı. İntiharı seçti. İlk şutunu 68’de atabildi takım. Tur için gole ihtiyacı olan takım 68’e kadar kaleyi bile göremedi. Bir takımın ayaklarına bu kadar pranga bağlanmaz. Hiçbir taktik ‘deha’ ile açıklayamazsın bunu.
Uğurcan Çakır 4 Avrupa maçında 20’den fazla top çıkardı. Buna rağmen ilk maçta yediğin tek golün acizliğinde kalıp turu geçemedin. Nasıl açıklayacaksın bu stratejiyi? Olmayan oyunda sadakat aramak deli saçması.
Rapid’in 77’den sonra bulduğu 2 gole anlam yükleyen var mı? Trabzonspor o kadar kötü ki; rakip hiçbir şey yapmasa bile ilk maçtaki tek golle turlardı.
Trabzonspor forması giyen bir oyuncunun top sürme fobisi olabilir mi? Topu alan yana, geriye oynuyor. Oynamayan da ‘niye oynamadın’ diye azar yiyor kenarda. Şu vasatı ortaya çıkaran aktörlerden hiçbiri sorumluluk almayacak mı?
Abdullah Avcı’nın ciddi motivasyon kaybı var. Eleştirilerden de sosyal medyadan da fazlasıyla etkilenmiş görünüyor. Oyuna, oyuncuya, en önemlisi sahaya hakimiyeti yok. Bu şekilde sürdürebilir mi? Hiç emin değilim ama böyle sancılı bir sezon başlangıcından sağlıklı çıkamaz Trabzonspor. Bunu geçen sezon da Bjelica ile tecrübe etti bu takım. Ve hoca ile yollar ayrıldığında rakipler çoktan atı alıp Üsküdar’ı geçmişti.
Avcı’nın kredisi tükenmek üzere. Şehrin ona gösterdiği tevazuyu ve zamanı bu takımla bir kez daha tekrarlamayacağını bilmeli.