Sevgili okurlarım Türkiye’de işler iyice çığırından çıktı...

Hiç kimse boşuna zaman harcamasın, olanlara mantık ve hukuk yoluyla yanıt aramaya kalkışmasın...

Zira ortada ne mantık kaldı ne de hukuk.

Bu kargaşa ortamında olanları biz anlamıyoruz ama hiç kuşkunuz olmasın iktidar kesimi de bilmiyor.

Medya tam anlamıyla karpuz gibi bölündü.

Bir yanda haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkanlar, öbür yanda ise ne pahasına olursa olsun iktidar yandaşlığı yapanlar...

★★★

Eğer siz iktidarın adamı değilseniz, örneğin gazeteci, siyasetçi, belediye başkanı ya da sıradan vatandaş iseniz bir konuda hiç kuşkunuz olmasın...

Günün birinde başınıza mutlaka bir iş açılacaktır.

Her şey kitabına uydurulacaktır.

Belediye başkanı iseniz görevden alınacaksınız.

Gazeteci ya da siyasetçi iseniz önce gözaltına alınıp sonra büyük olasılıkla tutuklanacaksınız.

Bunlar sahnelenirken aklınızda bulunsun, hak, hukuk ve adaleti sakın ola ki aramayın.

★★★

Şimdi bu kargaşa ortamında CHP, yeni bir arayış içerisine girdi.

Cumhurbaşkanı adayını belirlemek!

Yav kardeşim, şimdi bu işin sırası mı!

Önümüzde, kısa vadede seçim mi var!

Olmadığına göre aceleniz nedir?

Bence CHP’nin bu konuda yapması gereken ilk iş aday arayıp ismini piyasaya erkenden sürmek değil, kendi içindeki sürtüşmeleri öncelikle durdurmak olmalıdır.

Zira ortada henüz fol yok yumurta yok.

★★★

Adayı belirlemek için partiye kayıtlı olan bütün üyeler oy kullanacakmış.

Al sana yeni ve taptaze bir kavga konusu daha!

Her kafadan farklı sesler çıkacak, kulisler yapılacak, ağzı olan herkes birbiri lehine veya aleyhine konuşacak, karşılıklı suçlamalar birbiri ardına siyaset piyasasına sürülecek...

Ama işin en tehlikelisi ise CHP’nin klasik hastalığı olan hizipleşmenin devreye girme olasılığı.   

★★★

AKP-MHP koalisyonunu soracak olursanız o zaten içinden çürümüş dışından küflenmiş durumda.

Şimdi kurtuluş çaresini kendilerince buldular.

Memleketi baskı yaratarak, toplumu korkutup sindirme operasyonlarını dibine kadar kullanarak yönetmek.

Karşımıza sürekli olarak çıkarılan gözaltılar ve tutuklamalar hep bunun sonucu olarak kullanılıyor.

Zira günün birinde, yarattıkları enkazın kendilerini de ezmesinden korkuyorlar.

İşin temel ilkesi şöyle:

“Suçu asla kabul etmeyecek ve başkalarının üzerine yıkacaksın.”

★★★

Son yangın olayı bunun en somut örneği...

Turizm tüccarı olan Turizm Bakanı işte bu yüzden istifa edemiyor.

Adamın turizm şirketleri ve beş yıldızlı otelleri var.

İstifa ettiği anda boşlukta kalacağını ve hesap veremeyeceğini  hepimizden iyi biliyor.

Memleket her açıdan yangın yerine döndü ve bunlar terörü sona erdirmek safsatasına sığınıp umutlarını Apo’ya bile bağlanmaktan utanmadılar.

İşin başını kıçını düşünmeden Apo’ya ricacı heyetler bile yolladılar!

Kaçın kurası olan uyanık Apo’dan medet umar duruma düştüler.

★★★

Daha hangisini saymalı!.

Hayat pahalılığı, yolsuzluklar, peşkeşler, adaletin ve hukukun ayaklar altında paspas gibi çiğnenmesi, yargının iktidarın emrine sokulmuş olması mı!..

Ve sevgili okurlarım...

İşte böyle bir ortamda Özgür Özel’den umulmadık bir açıklama geldi:

Cumhurbaşkanı adayımızı en kısa zamanda açıklayacağız!

★★★

Kişisel görüşümü yukarıda açıklamıştım ama bir kez daha söylüyorum:

Ortada henüz fol yok yumurta yokken, kısa vadede seçim yokken, bu açıklama çok erken ve zamansız oldu

Bu açıklamanın önümüzdeki haftalarda dönüp dolaşıp CHP’ye şu veya bu biçimde zarar vermesinden endişe ederim.

Doğrusunu elbette ‘büyüklerimiz’ bilir!