Bitlis’in Hizan İlçesi’nde ortaokulda kız ve erkek öğrencilere ihram (beyaz renkli dikişsiz bürgü) giydirildi. Sınıfın ortasına masa üstüne bir “KABE maketi” kondu. Öğrencilere sanki Suudi Arabistan’a hacı olarak gitmişler, Kabe’yi tavaf ediyorlar tatbikatı yaptırıldı. Ardından da şeytan taşlama provası için sınıfın duvarına taş attırıldı. Ortaokulda “KABE’yi Tavaf ve Şeytan Taşlama Tatbikatı” haberini okuyunca aklıma bir öneri geldi.
Deli saçması.
Dinden sapma.
İnancı zayıflatma.
Diyenler çıkacaktır.
Ancak ortaokul çocuklarına “tavaf ve şeytan taşlama tatbikatı yaptırmak için KABE SAYISI artırılabiliyorsa” hacıların “hac farizasını yerine getirmeleri için de KABE SAYISI çoğaltılamaz mı?
★★★
Mekke’deki KABE’nin birebir benzeri İstanbul’a, Konya’ya, Urfa’ya, Bitlis’e ya da başka bir kentimize kurulsa. Hac zamanı hacılarımız Suudi Arabistan’a gider gibi kendi ülkemizin KABE’sinde tavaf ve şeytan taşlama yapsalar; dinimizin buna ne itirazı olur? Müslümanlar; “kainatı yaratan yüce Allah, bize şahdamarımızdan daha yakın. Allah ismini andığın an her yerde hazır ve nazır” diye inanıldığı için dünyada müslüman nüfus arttıkça cami sayısı arttı. Dünyanın her yerinde cami varsa, dünyanın her yerinde KABE niçin olmasın?
★★★
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Suudi Arabistan’a gitti, Hac ve Umre Bakanı Tevfik er-Rabia ile özel görüştü. 2024 yılı hac protokolü Cidde’de imzalandı. Türk hacı adaylarına bu yıl için 65 yaş üstü ve 40 günlük bebeler dahil ancak 83 bin 430 kontenjan verebildiklerini açıkladı. Oysa ülkemizde bu yıl 2 milyon 473 bin kişi hacı olmak için kuralara katıldı.
Hacı adayı çok.
Kontenjan sınırlı.
★★★
KABE genişletiliyor. Üç katlı tavaf yolları. Yürüyen merdivenler. Kilometrelerce tüneller, konaklama için 7 yıldızlı oteller. VIP daireler. Soğuk hava püskürtücü sistemler konuluyor. Bütün bu inşaat tırmanışı hac ibadeti için Kabe’ye gidecek müslüman sayısını artırmak üzerine yapılıyor. Yine de yeterli değil. Bütün dünyada müslümanların sayısı 2 milyarı geçti. Kabe tek kaldı. Hac kotaları konuluyor. Kraldan davetli olanlar kotaya takılmadan hacca gidebiliyorlar. Bütün bu inşaatlar, bu kotalar, kraldan davetliler, 7 yıldızlı VIP oteller, soğuk hava püskürtmeler; “Kabe’nin kutsal tarihi mekan olarak” kalabilmesini de zaten ortadan kaldırdı, kaldırıyor.
★★★
Kabe sayısı artırılsa! Türkiye’de Konya’ya. İran’da Kum kentine. Mısır’da Kahire’de. Irak’ta, Libya’da, Kenya’da müslüman nüfusun yüksek olduğu Endonezya’da birer Kabe daha inşa edilse ve dünyada 1 Kabe değil 100 Kabe olsa bunun gerçeklemesi için de ilk adımı Türkiye’den Cumhurbaşkanı, Diyanet İşleri Başkanı, Milli Eğitim Bakanı atsalar, öncü olsalar... “Bitlis’te ortaokul öğrencilerine yaptırılan hacı tatbikatı modelini” örnek alıp “Her Müslüman Ülkeye Bir Kabe” reformunu gerçekleştirseler; işte o zaman dinde büyük yenilikçi diye yazılırlar.
★★★
Türkiye bütçesinden en yüksek paylar verilen Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı yanlarına Gençlik ve Spor Bakanlığını da alarak “Çevreme Duyarlıyım... Değerlerime Sahip Çıkıyorum” adı altında okullara Fetullah’ın FETÖ olmadan önce kurduğu “ablalar ve abiler” benzeri tarikat, cemaat üyesi çoğaltma destekçiliği yapıyorlar. Bitlis’te ortaokul öğrencilerine “tavaf ve şeytan taşlama tatbikatı” da tarikat destekçiliğinin devamı.
Zamların anatomisi!
Niçin benzine, mazota, elektriğe ve bunlara bağlı olarak iğneden ipliğe zam yağıyor? Bu sorunun cevabı olacak en ibretlik haber; Orman Genel Müdürlüğü’nün Devlet Malzeme Ofisi aracılığıyla satın aldığı beyaz renkli araçları griye boyatmasıydı. 177 adet Toyota marka beyaz araç almışlar. Devlet Malzeme Ofisi’nin elinde “gri renk araç” yokmuş. Araçları kurumsal renkleri griye boyatmak için de 11.5 milyon TL ödemişler. Bu araçlar ormanın korunması ve geliştirilmesi hizmeti verecek olanları taşırken beyaz olarak kullanılamaz mıydı? Orman beyazı görünce alev mi alıyor? Ağaçlar beyazı görünce kökleri mi kuruyor? Ayrıca Devlet Malzeme Ofisi, Japon şirketi Toyota’dan “gri renk boyalı araç” almayı niçin beceremedi? Orman Genel Müdürlüğü, renk tercihini önceden Devlet Malzeme Ofisi Yönetimi’ne niçin bildirmedi? Bildirdi de niçin dinletemedi? Bu soruların cevabını merak etmeyen vatandaşın başı zamdan kurtulamaz. Çünkü boya parası halkın vergileriyle toplanan bütçeden çıktı. Bütçe bu yıl daha başlangıçta; 1 trilyon 373 milyar TL açıkla bağlandı.