Hücum bölgesinde etkili ve teknik oyuncularınız fazlaysa maçta her zaman gole yakın olabilirsiniz. Mesela Tadic, Talisca ve Dzeko’nun çabuk paslaştığı bir an var ki, o klas işi her takım beceremez.
Fenerbahçe dün ilk devre maçı çok iyi kontrol etti. Oyun Fenerbahçe nasıl istediyse öyle gelişti. Yalnız stoper sakatlıkları artık bir
korku dizisine dönüşüyor sanki. Bu maçta da Çağlar adale sakatlığı yaşadı ve devam edemedi.
Analizi iyi yapan Sami Uğurlu, bu kez oyunu takımı adına çözemedi. Alanyaspor’un takım savunmasında arıza vardı. Oğuz’un hazırladığı ilk golde imza Szymanski’den gelmişti. İkinci gol Kostic’in Talisca’nın tam sevdiği ortayla oluştu. Golden sonra oyuncu sevinir, attığı golün mutluluğunu yaşar. Pet su şişesi veya değişik maddeler atan arkadaşlar kendileri açısından ceza kestiklerini mi zannediyorlar? Futbol bir şov! Yıl 2025, hâlâ oyuncuya madde atılıyor.
Mourinho’nun istediği oyun disiplini dün ortaya çıkmıştı. Topu kaybeden kim olursa olsun sadece göz markajı ile yetinmedi ve mücadelesine devam etti. Bu anlayış devam ederse, savaşan ve hep arayışta olan bir Fenerbahçe izleyebiliriz.
Amrabat dün sakin kaldı ve defans bölgesinde olumlu bir görüntü çizdi. Fred iyi mücadelesini sürdürüyor. Tadic yine hücumun vazgeçilmez aklıydı.
İkinci yarının 10 dakikalık bölümünde Fenerbahçe üçüncü golü atsa maç büyük farka gidebilirdi. Oğuz oyun disiplininden hiç taviz vermedi. Her geçen hafta tam bir takım oyuncusu olma yolunda ilerliyor. Samuel artık sonradan oyuna giren hamle oyuncusu oldu. Bu konuyu Mourinho tercihinin yanı sıra kendisinin de sorgulaması lazım... Jose Mourinho, oyuncularından duygularından çok akıl ve mantıkla hareket etmelerini istemişti. Alanya maçında bu anlayışı gördük ve Fenerbahçe çok rahat kazandı.