Özel sektör başlayan faiz indirimlerini, “olumlu bir adım ama yeterli değil” diye değerlendiriyor. Bunun yanında enflasyon yeterince düşmeden faiz indirimlerine başlanması, “Şimşek öncesi politikalara geri dönüş” tedirginliği yaratıyor. 

Hem bankacılar hem büyük işletmelere sahip iş insanlarıyla son dönemde yaptığımız sohbetlerde, sık sık “Mehmet Şimşek’in görevi bırakma ihtimali var mı” sorularıyla karşılaştık. İş insanlarının, yeniden eski nas politikalarına geri dönüşten korktuklarına şahit oluyoruz. Bir iş insanı bu korkuyu “Zaten işler iyi gitmiyor, Şimşek de giderse durum çok kötü olur” diye özetledi. 

Bu korkunun en önemli nedeni, uzun süredir uygulanan ekonomik politikalara rağmen enflasyonla mücadelede istenen düzeye gelinememesi. Herkes yaşanan gecikmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gereken politikaların uygulanmasını frenleyen tavrının etkili olduğunu görüyor. Bu nedenle Şimşek ve ekibinin “başarılı olamadıkları için” istifa etmelerinden çekiniliyor. 

Artık yaklaşmaya başlayan seçimler de tedirginliği artırıyor. Çünkü enflasyonun düşmemesine rağmen, seçim öncesi muslukların açılması, faizlerde aşırı indirim yapılmasından endişe ediliyor. Enflasyon düşmezken faiz indirimlerinin hızlanması ise nas politikalarına geri dönüşü hatırlatıyor. 

NAS’IN ETKİSİ ARTIK GÖRÜLDÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 19 Mart’la başlayan, Ekrem İmamoğlu ve CHP’ye dönük yargı baskılarını devam ettirmesi bekleniyor. Ekonomiye darbeler vuran bu siyasi havanın sürmesi beklenirken, yaşanan sıkıntılara rasyonel olmayan ekonomi politikalarının eklenmesinden korkuluyor. 

İşte bu kaygılar nedeniyle iş insanları, Şimşek ve ekibinin ya istifa etmek zorunda kalabileceği ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın popülist politikalar uygulayacak yeni isimleri göreve getireceği söylentileri çıktığını belirtiyor.  

Bu arada özellikle Anadolu’daki şirketler de nas politikalarıyla kullandırılan ucuz kredilerin ekonomiye çıkardığı ağır faturayı görüyor, ekonomideki mevcut sıkıntının nedeni olduğunu, artık itiraf ediyor.  

Hatta özel sohbetlerde “iki yıldır o dönemde yaptıkları birikimleri yediklerini ancak o birikimlerin de erimesiyle sıkıntıların son dönemde baş edilemez hale geldiğini” anlatıyorlar. 

Özel sohbetlerde, o dönem çok hoşlarına gittiğini ama faturasının herkese ağır biçimde çıktığını söylemeye başladılar. O nedenle Anadolu’daki iş insanlarının, bir yandan işlerin açılmasını istedikleri ama bunun eski politikalara dönerek yapılmaması gerektiğini söylediklerine şahit oluyoruz 

İzlediğimiz kadarıyla; Bakan Şimşek ve ekibinin görevden ayrılması, ya da  istifa etmesi gibi bir havanın hakim olmadığını söyleyebiliriz. Bakan Şimşek’in göreve geldiği sırada çok daha iddialı olduğunu, ancak bu idari sistemde, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrıyla nasıl iş yapılacağını anladığını gözlemliyoruz. Bu nedenle de Şimşek’in artık eskisi kadar hırslı olmadan, küçük ilerlemelerle yol yürümeye çalıştığını ifade edebiliriz.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakan Mehmet Şimşek’i görevinden alıp, yerine nas politikaları uygulayacak birisini getirmesi de, artık çok zor. Çünkü eski politikaların yarattığı tahribat, bence Erdoğan tarafından da anlaşılmış durumda.  

Ayrıca Mehmet Şimşek ve yeni Merkez Bankası ekibinin görevden alınmasının piyasalarda yaratacağı ağır tahribat da bence Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da artık görülüyor.  

Siyasi çatışmaların ekonomiyi olumsuz etkileyeceği gerçeği ortadayken, Erdoğan’ın Şimşek’in görevden ayrılması riskini göze alacağı tahmin edilmiyor.