Kırım parlamentosu, bağımsızlık ilanının ardından yarımadada yaşayan Tatar azınlığın haklarını genişleten bir kararname de kabul etti.

İki gün önce Kırım Başbakanı tarafından Tatar azınlığa verilen vaatlerin yer aldığı parlamento kararnamesinde şöyle denildi:

“Kırım Cumhuriyetinde Tatar dili temel dil Rusça’nın yanı sıra resmi dil sayılacaktır. Kırım Tatarlarına Cumhuriyet parlamentosunda yüzde 20 sandalye ile temsil hakkı tanınacaktır. Yasama organı parlamentodaki temsil garantisinin yanı sıra yürütme organı olan Kırım hükümetinde de söz hakkı tanınacaktır. Tatar azınlığın topluca yaşadığı bölgelerde öz yönetim organları oluşturulmasına izin verilecektir. Tatar Halkı Meclisi ve Kurultayı’na Kırım Cumhuriyeti’nde yasal statü tanınacaktır. 1944 yılında Kırım’dan sürülen Tatarların Kırım’a dönmeleri teşvik edilecektir. Kırım’a dönen ailelere beş yıl boyunca devlet tarafından mali yardım yapılacaktır. Kırım Cumhuriyeti’nde ayrıca Tatar dilinde eğitim veren ilk, orta ve yüksek okullar açılacaktır”.

Kırım Tatar Meclisi geçen hafta, 16 Mart’ta yapılacak referandumu boykot edeceğini açıklamıştı. Kırım Tatar halkı verilen bu sözlerin 1944 yılında olduğu gibi çok çabuk unutulacağından endişe ediyor.

"DURUMU DA ZORLAŞTIRACAK"

Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov parlamentoda Kırım Tatarlarına yönelik alınan kararları iyi bir sinyal olarak gördüklerini belirtti ancak bağımsızlık ilanını olumsuz karşıladıklarını ve bu kararın sorunları daha da zorlaştırabileceğini söyledi.

Başkent Simferopol’da basın toplantısı düzenleyen Çubarov, Kırım'ın Ukrayna'ya bağlı kalmasını savunduklarını belirterek, "Kırım yarımadasının devlet statüsünün Kırım'da çizilmeyeceği anlaşıldı. Biz parlamentonun bağımsızlık kararının sorunları büyüteceğini düşünüyoruz ve bu kararı olumsuz değerlendiriyoruz" dedi.

16 Mart'ta yapılacağı açıklanan referanduma karşı olduklarını ve boykot edeceklerini yineleyen Çubarov, Kırım'daki diğer halkları da boykota çağırdı.

Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov da bölgede yaşayan halkların tüm haklarına saygılı bir yönetim olacaklarını; Rusça, Ukraynaca ve Tatarcanın gelişimi için çalışacaklarını kaydetti. Konstantinov, referandumda Rusya ile birleşme kararına yüzde 80 civarında destek çıkmasını beklediklerini söyledi.





Tatarlar güvenmiyor

Kırım Tatar Milli Meclisi eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ise Rus-Tatar ortak yönetimi kurma önerisine “Kağıt üzerinde böyle bir anlaşmanın değeri yok. Yarın her şey değişebilir” yanıtını verdi. Referandumu boykot eden Kırım Tatar Milli Meclisi, iç savaş tehlikesine dikkat çekip BM, AB, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na acil barış gücü gönderilmesi çağrısı yapmıştı.

Rusya’da parlamentonun iki kanadının başkanları referandumdan çıkacak sonuca şimdiden destek açıklarken Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kiev’de ‘makul’ bir yönetimin tesis edilmesi halinde Kırım’ı Ukrayna’dan koparacak bir adım atmayacağı düşünülüyor. Referandumda ‘Kırım’ın Rusya Federasyonu’na dahil olmasını istiyor musunuz?’ ve ‘Kırım’ın 1992 Anayasası’nın tekrar yürürlüğe girmesini istiyor musunuz?’ soruları sorulacak.

‘Rusya hiddetleniyor’

Rusya Dışişleri Bakanlığı da Sağ Sektör gibi milis güçlerinin Ukrayna’nın doğu bölgelerinde silahlı saldırılar düzenlediğini belirtip Kiev’deki yeni hükümeti bu duruma göz yummakla suçladı. Harkiv’de göstericilere bir maskeli grubun ateş açtığını ve Dnipropetrovsk’de 7 Rus gazetecinin gözaltına alındığını hatırlatan Rus Dışişleri, “Yasadışı eylemler Rusya’yı hiddetlendirmektedir” ifadelerini kullandı.

‘‘Çeçenyalaşırız’

Kırım’ın Ukrayna’dan kopması halinde iç savaş korkusu yaşanırken Kırım Tatar Milli Meclisi’nin eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, İslamcı militanizmin harekete geçeceği uyarısında bulundu. Financial Times’a konuşan Kırımoğlu, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi halinde Çeçenya’daki gibi kanlı bir misilleme riskini göze almış olacağını söyledi. Bazı militan Tatarların kendisine Ruslarla savaşmak istediklerini söylediğini aktaran Kırımoğlu “Aramızda İslamcılar, Selefiler, Vahabiler var. Suriye ’de muhaliflerle savaşmış örgütler var” dedi. Radikal İslamcı bir savaşı teşvik etmediğini vurgulayan Kırımoğlu, “Bana ‘Topraklarımıza düşman girdi ve biz hazırız’ diyorlar. Onurları için ölmek isteyen insanları durduramayız” diye ekledi.