Toplumsal yaşamın olumlu ve olumsuz yanları insan doğasının yansımalarıdır. Kadın ve erkek olarak dünyaya gelen insanların birbirlerine destek-dayanak olmaktan çok birbirlerine karşı olduğu izlenimini uyandıran saldırı olayları insanlığın düştüğü kötülüklerin başında gelmektedir. Gün geçmiyor ki bir ya da birkaç kadının hunharca öldürüldüğüne ilişkin gazete haberleri olmasın. Hattâ birkaç gazetenin üçüncü sayfaları bu haberlerle dolmaktadır. İnsanın insana eziyetinin bu çirkin görünümleri devleti düşündürmeli, toplumsal ve hukuksal önlemlerle yaptırımların yaşama geçirilmesi öncelikle gündeme alınmalıdır. Dinsel yönden de kadınlara ilişkin duyarlık, özen ve saygı önerilirken ülkemizdeki utandırıcı durum, her gün yeni olaylar ve haberlerle üzüntüleri artırmaktadır. Kadına, çocuğa, hayvana yönelik şiddet bilgisizlik, terbiyesizlik, saldırganlık, hastalıklı kişilik tutumudur. Anneye saygıdan söz edilen bir toplumda kadınlara saldırı tam bir barbarlıktır.
Yazılarla değinilecek, eleştirilecek ve önerilecek birçok durum var. Yetkili ve sorumluların ilgileneceği kuşkulu olmakla birlikte yurttaşlık bilinci açıklayıp bilgiye sunmaktan alıkoyamıyor. Yurdumuz, uygarlıkların beşiği niteliğiyle zengin bir tarih hazinesi. Geçmişin onur veren olayları yanında üzücü durumlar da birer gerçek yarası. Günümüzde ulusal birliğe aykırı siyasal ayrılıklar çağdaşlığı karartan yanlarıyla yaşamı olumsuz etkiliyor. Birbirimizi yıkıp yok etmeye varan aşırı sertlikler yapımıza indirilen insanlık dışı kazmalardır. Düşmanlığa dönüşen karşıtlıklar, inanç bağlarını bile hiçe saymaktadır.
Fiyatlar alabildiğine hızlı artıyor, aylıklara ve ücretlere ilişkin yakınmalar medyada geniş yer buluyor. Yurttaşın çarşı-pazar alım gücündeki yetersizlik yaşam ışıklarını karartıyor. Asgari ücretteki düşüklüğü düşünen iktidar ilgisi görülmüyor. Çözülmesi gereken sorunlar giderek azalacak yerde giderek artıyor.
Siyasal ve ekonomik sorunlar nedeniyle yaşam koşulları giderek artmakta ve ağırlaşmaktadır. Geçim sorunu, iktidarcılar dışında her ailenin, her yurttaşın öncelikli derdi olmuştur. Özellikle işçiler, emekliler ve memurlar büyük güçlükler içindedir. Bu evrede asgarî ücret saptanmasında iktidarın emeğe yaklaşımının ne olduğunu bir kez daha göreceğiz. Her alanda, her konuda, her dalda giderek artan fiyatlar-ücretler, geçim sıkıntılarının neden olduğu yıkımları, yitikleri ve yaraları ağır sonuçlarıyla ortaya koymaktadır.