Sinema Sanatçısı Türkan Şoray ilk gün; “Gençlerimiz neden tutuklu? Bu hepimizin en büyük yarası olmalıdır” demişti.  Dün de yine sinema sanatçısı Ediz Hun, “Gençlerin sesini kesmek aslında geleceği karartmaktır” dedi.

★★★

Sanat dünyasından gençlere sahip çıkan sadece Türkan Şoray ile Ediz Hun değildi.  Yeni kuşak sanatçılar ilk günden gençlerin yanında olduklarını açıkladı. Cem Yiğit Üzümoğlu (31 yaşında) ile birlikte 12 kişi gözaltına alınınca Oyuncular Sendikası Başkanı Zuhal Olcay, oyuncular Ahmet Mümtaz Taylan, Onur Saylak, Kerem Fırtına, Barış Atay, Kubilay Aka ve Özgün Çoban; “Cem yalnız değildir” diye İstanbul Adliyesi’ne geldiler.

★★★

Oyuncu Kaan Urgancıoğlu, Ahsen Eroğlu, Nurgül Yeşilçay, Nihal Yalçın da gençlerin yanında saf tuttular. Aybüke Pusat, TRT’nin “Teşkilat” dizsinden atıldı. Ona destek verdi diye de Başak Gümülcinelioğlu da TRT’nin “Muhabir” dizisinden çıkarıldı.

★★★

İktidar, kaba güç.

Polise emir veriyor.

Gençlerin başına cop vurduruyor. Yatarı olmayan suçtan hapse koyuyor. Ev hapsinde ayak bileğine kelepçe geçiriyor. Yeteri kadar kelepçe bulamadığı için “yeni kelepçe alım ihalesi” açmak zorunda kaldı.

★★★

Ciddi kaba yanılgı.

Polisin, gençlerin başına vurduğu her cop, gençleri iktidardan biraz daha kopardı, uzaklaştırdı. İktidar adamlarının gözü dönmüş; gençleri anlamak istemedi. Gençler, sanatın gerekliliğine inanmışlar. Çoğunlukla sinema, tiyatro, konser izleyicisi onlar. Biletle değil tabletle izliyorlar. Bu yüzden ellerinde kitap görmüyorsunuz. Ancak dijital ortamda roman, öykü, senaryo, tarih, fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi okuyorlar.

★★★

Dil biliyorlar. Dünyayı takip ediyorlar. İyi ile kötüyü, yalan ile doğruyu, samimi ile sahteciyi ayırabiliyorlar. Cumhuriyetin en kültürlü kuşağının bugünkü gençler olduğunu anlatan kitaplar yazılıyor. Biraz kaba olacak ama halk deyimiyle tarif edeyim: Başına cop vurdurduğun genç, iktidar adamlarını suya götürür, susuz getirir.

★★★

Gençler bencil değiller.

Arkadaş canlısı onlar. Konuksever ve yüksek düzeyde paylaşımcılar. Özgürlüklerine düşkünler. Bu özelliklerini meydanlara milyon olup akarak ve “demokrasi, adalet, fırsat eşitliği, hak, hukuk” diye bağırıp hep bir ağızdan “Temiz Türkiye”  isteyerek gösterdiler.

★★★

Şiddetten, kan dökmekten yana değiller. Polisin biber gazı püskürtmesi karşısında Mevlevi dervişi oldular. Birdirbir oynadılar: Halay çekip dans ettiler.  Pikachu kılığına girip kaçtılar. Böylece gençler biber gazlı meydanda “mizahı gül yapıp” iktidar adamlarına uzattılar.

★★★

İktidar adamları bu demokratik gül uzatma inceliğini ve “kadife eldiven içinde demir yumruk demokratik tavrını” sanatçıya yakışır anlatımını kavrayamadı. Meydanlara akışın öncülüğünü yapan gençlerin hepsi solcu, sosyalist, sosyal demokrat değildi. İlk gün Vatan Emniyet’de gözaltına alınan 2.000 genç içinde muhafazakar, sağcı, liberal, dindar olanlar da çok sayıda vardı. İktidar, o kadar derin bir güç zehirlenmesine gömülmüş ki, bunu bile göremedi. Kelepçe ihalesini yeniledi.

★★★

Gencin başına cop vurduran iktidar adamları; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcısı, Meclis Başkanı, Bakanlar, Cumhurbaşkanı’nın çok bilmiş birkaç koltuktan ballı maaşlar alan danışman kadroları, iktidar destekçisi besleme gazete ve TV’lerin yazarları, yorumcuları, iktidarın ittifak ortağı partinin lideri gençleri anlayamadı. Gençler için; “vandal- dış güçlerin maşası-kandırılmış” karalaması yaptılar. Gençlerin anneleri ile babalarının ellerinde çiçek demetleriyle adliye kapısına gelerek çocuklarını karşıladıklarını görmediler, göremediler, görmek istemediler.

★★★

Bu iktidar, 23 yıllık kesintisiz yönetimde kalmasına ve yasama-yürütme-yargı- basın- polis- ordu- devlet- meclis- banka sermayesi- sanayi sermayesi- kara para sermayesi bütün gücü elinde toplamasına rağmen o kadar berbat, bencil, ilkesiz, cahil, geri, verimsiz, dünyadan ve çağdaş gelişmelerden kopuk ekonomi modeli kurdu ki, gençlerin geleceğini kararttı. Gençler en iyi üniversiteyi en üst derece ile bitirseler bile “bir ev- bir otomobil alamayacaklarını” gördüler.

★★★

Sonuçta şu oldu:

Gençlerin haykırışı ile sanatçının gücü birleşti. Korku ve acı yenildi. Film ya da dizi kahramanı ile onu izleyen genç bir bütün oldu. Ayrım ortadan kalktı. Gençlerle sanatçılar ve onları destekleyen halk çoğunluğu, evrensel çağdaş insan olma ilkelerinde buluştu. Sanatçı ile gençler; toplumsal kötüye gidişi değiştirmek için kenetlendi. Halk da onların yanında yer aldı. Başına cop vurdurduğun genç, işte bunları başardı. Gençlik sanatla buluştu; mizahı gül yaptı, iktidarın vitrin camına attı, tuzla buz etti.