Sevgili okurlarım Özgür Özel’in pazartesi günkü Aydın mitingi, hiç abartısız söylüyorum, gerçekten muhteşemdi.
İnanılmaz bir kalabalık ve coşku vardı. Türkiye’de böyle bir mitingi uzun yıllardan beri izlememiştik. İktidar kesimi de bu işten rahatsız olmuş ki, dün sabah saatlerinden başlayarak tam kadro devreye girip saldırıya geçtiler.
Saray, İletişim Başkanlığı, AKP yönetimi, Özlem Çerçioğlu, başta TRT olmak üzere Saray medyası ve Devlet Bahçeli birbiri ardına konuştular, çeşitli bahanelerle Özgür Özel’i eleştirdiler.
Rahatsız olmuşlardı!..
★★★
Ama artık çok geç...
Ok yaydan çıktı. Artık bunların at oynatacağı eski toplum yok. İnsanlar bilinçlendi. Kırsal kesimde olanlar bile bunun göstergesi. Eskiden ‘okur yazar olmamakla’ suçlanan ve belli kesimler tarafından aşağılanan insanlarımız artık ses veriyor.
Çiftçiler örneğin, para etmeyen ürünlerini sırf iktidarı protesto etmek amacıyla yollara döküyor.
CHP’nin birkaç hafta önce Yozgat mitingi vardı. Yozgat Anadolu’nun ortasında tutucu, muhafazakâr, CHP’ye her zaman uzak durmuş bir kentimiz. Yozgat ahalisi o mitinge yüzlerce traktörle katılıp ses verdi.
Bence ilk ses ve ilk uyarı o Yozgat mitinginde gelmişti ama AKP-MHP koalisyonu bunu bile görmek istemedi. Zaten huyları budur, işlerine gelmeyince görmezden gelirler!
Önceki gün yapılan Aydın mitinginde ise bu tepkiler tavan yaptı ve Saray medyası hemen devreye sokuldu.
★★★
Kimlerden oluşmaktadır bu Saray medyası, öteki adıyla yandaş medya, kısaca anlatmaya çalışayım...
En başta TRT geliyor. Devletin ve milletin parasıyla tek taraflı yayın yapan, iktidara yağ çeken, muhalefet partilerini ise yerden yere vuran bir kamu kuruluşu!
Televizyon kanallarından bazıları şunlar:
CNN-Türk, Habertürk, TGRT, NTV, atv, Kanal-D, Yeni Şafak, Star, Beyaz TV, Ülke TV vesaire...
Bunlar gibi yüzlercesi var ve çoğu Anadolu’nun dört bir yanında yerel yayın yapıyor. Görevleri ne pahasına olursa olsun iktidar propagandası yapmak! Tamamına yakını iktidar tarafından, Saray’dan verilen talimatlar doğrultusunda özel olarak besleniyor.
★★★
Gelelim Saray gazetelerine, başka bir deyişle yandaş gazetelere...
Bunlar arasında satış açısından ilk sırayı hiç kuşkusuz Sabah alıyor.
Onu Hürriyet izliyor.
Sonra gelenler Türkiye, Milliyet, Takvim, Yeni Şafak, Star, Yeni Akit, Posta vesaire.
★★★
Şu anda en büyük medya patronu kimdir diye merak edecek olursanız, devletin bankalarına yüzlerce milyar borcunu bir türlü ödemeyen (ya da ödeyemeyen) büyük patron Yıldırım Demirören!
Sahibi olduğu yandaş medya kuruluşları özetle şöyle:
CNN-Türk, Kanal D, Hürriyet, Miliyet, Posta.
Gazetelerin satış rakamları yerlerde sürünüyor.
Hürriyet 18 bin, Milliyet 8 bin adet!
Geçmiş yıllarda ben de bu iki gazetede uzun yıllar boyunca (onurla ve şerefle) görev yapmıştım.
Milliyet’in başında Abdi İpekçi vardı.
Hürriyet’in sahibi Erol Simavi idi.
Şimdi her ikisi de rahmetli oldu, onları saygıyla anıyorum.
Bir geçmiş yıllara bir de şimdiye bakıyorum, Türkiye’nin geçmiş yıllardaki bu iki saygın gazetesinin nereden nerelere sürüklendiğini üzülerek ve yüzüm kızararak izliyorum.
Üstelik AKP iktidarı bu Hürriyet grubuna büyük bir kıyak daha yaptı.
Milli Piyango ve bir sürü şans (kumar) oyunlarının tekelini onlara verdi. Ancak durumları yine de pek parlak değil...
Meraklısına duyurmuş olayım, şimdi Ankara başta olmak üzere matbaa binalarını falan satıyorlar! Bir subayın savaşta kılıcını satması gibi!
★★★
Sevgili okurlarım, adına Saray medyası ya da yandaş medya denilen televizyon ve gazeteleri size kısaca anlatmaya çalıştım ama elbette yetmez!
Bunların bir adı da besleme medya olarak geçer. Devlet parasıyla beslenirler, kendilerine her türlü kıyak yapılır. Küçük bir örnek vereyim.
Bizim Sözcü’ye Ziraat Bankası, Halkbank ya da Vakıfbank gibi kamu bankaları, ya da örneğin THY gibi diğer kamu kuruluşları tarafından bir kuruşluk bile ilan verilmez ama Saray medyası bol kepçe verilen o ilanlarla beslenir!
Devlet parası deniz yemeyen keriz!
Hayrını görsünler!