Tweetleriyle birilerini zıplatan, haber atlatıp, ‘mühim’ gazetecileri bile haber yapan Sedat Peker’in tarzı ile başlayacağım bugün... 40 değil, 30 değil yaşı 25’in altındakilere, 8 Ağustos’a kadar üniversite tercihlerini yapmaya çalışan gençlere sesleneceğim.

Elbette büyükler de okuyabilir!

Önce bir soru... Memleketimizi ‘tek adamın keyfi’ nasıl isterse öyle idare eden AKP hükümetleri bugüne değin en fazla hangi okulu açmıştır?

a- Kur’an kursu b- imam hatip ortaokulu c- imam hatip lisesi d- ilahiyat fakültesi e- hiçbiri.

Doğru yanıt: e şıkkı!

Düşünen, sorgulayan, yağlamayan gazetecilerden, doğruyu arayan medyadan, hatta insanca merak edip araştıran, bulduğunu, bildiğini, misal ‘ağaçları kesiyorlar’ diyerek gördüğünü sosyal medya hesabından paylaşanlara bile gıcık kapılan AKP döneminde şöyle olmuş...

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İletişim Fakültesi(Ü.İ.F), Adnan Menderes Ü.İ.F, Akdeniz Ü.İ.F, Aksaray Ü.İ.F, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, Ankara Atılım Ü.İ.F, Ankara Hacı Bayram Veli Ü.İ.F, Ankara Ü.İ.F, Atatürk Ü.İ.F, Bahçeşehir Ü.İ.F, Başkent Ü.İ.F, Beykent Ü.İ.F, Bozok Ü.İ.F, Bülent Ecevit Ü.İ.F, Çanakkale Onsekiz Mart Ü.İ.F, Cumhuriyet Ü.İ.F, Çukurova Ü.İ.F, Dicle Ü.İ.F, Doğu Akdeniz Ü.İ.F, Ege Ü.İ.F, Erciyes Üniversitesi Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi, Fırat Ü.İ.F, Galatasaray Ü.İ.F, Gaziantep Ü.İ.F, Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi, Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gümüşhane Ü.İ.F, Hacettepe Ü.İ.F, Haliç Ü.İ.F, İnönü Ü.İ.F, İstanbul Arel Ü.İ.F, İstanbul Aydın Ü.İ.F, İstanbul Bilgi Ü.İ.F, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, İstanbul Kültür Ü.İ.F, İstanbul Şehir Ü.İ.F, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi, İstanbul Ü.İ.F, İstanbul Yeni Yüzyıl Ü.İ.F, İstinye Ü.İ.F, İzmir Ekonomi Ü.İ.F, Kadir Has Ü.İ.F, Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi, Kocaeli Ü.İ.F, Lefke Avrupa Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, Maltepe Ü.İ.F, Manas Üniversitesi Kırgızistan Türkiye İletişim Fakültesi, Marmara Ü.İ.F, Medipol Ü.İ.F, Mersin Ü.İ.F, Munzur Ü.İ.F, Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi, Muş Alparslan Ü.İ.F, Niğde Ömer Halis Demir Ü.İ.F, Nişantaşı Üniversitesi İktisai, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Pamukkale Ü.İ.F, Sakarya Ü.İ.F, Samsun 19 Mayıs Ü.İ.F, Selçuk Ü.İ.F, Süleyman Demirel Ü.İ.F, Uluslararası Kıbrıs Ü.İ.F, Uşak Ü.İ.F, Üsküdar Ü.İ.F, Yakın Doğu Ü.İ.F, Yalova Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, Yaşar Ü.İ.F, Yeditepe Ü.İ.F...

Zahmet etmeyin ben saydım, 72!

2005’te 24 iletişim fakültesi olan memlekette bugün (yazı bitene kadar yenisi açılmazsa) sayı 72.

10’ar kontenjan açsa her biri, yılda 720 yeni öğrenci eder. Keşke böyle olsa...

2021’de mesela, ki henüz 71 iletişim fakültesi varmış, toplam kontenjan 14 bin 300... Bugün 16 bini bulmuştur!

Yani baştaki sorunun yanıtı şaşırtıcı ama gerçek, iletişim fakültesi!

2021’de BirGün gazetesine değerlendirmeler yapan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Gezgin şunları demiş...

“Biz yıllar önce daha fazla iletişim fakültesi açılmasın dedik ama sonuç alamadık. Ben pırıl pırıl gençlerimiz için o kadar üzülüyorum ki... Çoğu bin bir zorlukla, aileleri büyük paralar harcayarak okulu bitiriyorlar. Ve iş bulamayıp hayallerinden vazgeçiyorlar. Bu, o gençlerin suçu değil!”

Hoca yanılmıyor. TÜİK’de doğruluyor onu. Verilere göre, iletişim mezunlarının ancak yüzde 5’i medyada iş bulabiliyor. En yüksek işsizlik oranı sıralamasında bu fakülte mezunları ilk üçte!

TÜİK’e göre iletişim mezunları iş bulmak için ortalama 1.5 yıl didiniyor. Maaşlar mı? İş bulan üniversite mezunları kazanç tablosunun en alt sırasındalar.

Madalyonun bir yüzü böyle...

Gazeteci gibi gazetecilerin yanında gururla çıraklık ettiğim, muhabirlikten istihbarat şefliğine, haber müdürlüğünden yazı müdürlüğüne, koordinatörlükten gazete genel yayın müdürlüğüne, internet haberciliğinden televizyona yaklaşık 40 yıldır içinde bulunduğum mesleğin öbür yüzü ise giderek tuhaflaşıyor!

Mesela ‘dünyanın en güzel işi’ muhabirlik... Yine de iletişim fakültesini seç diyebilir miyim?

Elde diploma iki sene falan iş arayan, ‘ne iş olsa yaparım’ kıvamına gelmişken üç otuz maaşa bir yere giren genç, kira ödeyecek, bir yandan yiyip içecek, kitap alacak, kültürel etkinliklere katılacak, donanıp müdürüne, şefine kendisini nasıl kanıtlayacak!

Diyelim dipçik gibi muhabir oldu... Kapısından girmeyi başardığı yerde kıymeti anlaşılacak mı, iyi olanla tanıdığı olan arasında kalmaktan kurtulacak mı?

Sıradanlık tezgahından geçip, tek tip olmayacağı ne malum?

Ya verilen işi sorgusuz sualsiz yapmayı reddeden bir karakterse?

AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye, HDP’ye yalakalık yapan haberler yap denirse?

Onca dert, onca üç kağıt varken, 40 katlı, ısırınca haşııırt diye ses çıkan baklava, bademli aşure tarifi haberi yap denirse?

Yürü ya kulum şirketler fink atarken, milletin parası da ormanı da talan edilirken, insanlar burnundan solurken, ‘bana mutluluk haberi’ yap derse gökten zembille inmiş bir müdür?

Mutluluk haberini sen al da...

Diyemezsin tabi.

Ya aynaya bakacak yüzün kalmaz kısa sürede ya da sık sık şunu der bulursun kendine... Vay arkadaş ne oldu sana?

***

Durum bu genç kardeşim... Gazetecilik sevgi işidir, gönül vermek gerek gibi trişkadan laflar karın doyurmuyor! Onca deneyimime rağmen sana bu 72 fakülteden birini seç, 16 bin kişi arasına gir demek gelmiyor içimden ama, iletişim fakültesindeyken bir hocamızın sık sık tekrarladığı sözünü paylaşayım. Tercihi yine de sen bilirsin...

Dışarıdan imam getirebilirsiniz, öğretmen getirebilirsiniz, doktor getirebilirsiniz, siyasetçi getirebilirsiniz, fabrikatör getirebilirsiniz, bankacı getirebilirsiniz, satıcı getirebilirsiniz, mühendis getirebilirsiniz, çiftçi getirebilirsiniz, çoban getirebilirsiniz ama gazeteci getiremezsiniz. Getirseniz bile onun yaptığı haber memlekete ait olmaz!