Türk sineması, güneşini kaybetti.

65 yıldır Türk filmlerine hayat veren bir isimdi o...

88 yaşında yaşama veda eden Türker İnanoğlu önceki gün toprağa verildi.

Türk filmlerini seyirciye sevdiren üstün bir yapımcı olan Türker İnanoğlu’nun lakabı “Bay Sinema” idi...

Hayatı boyunca sinemadan kazandığını yine sinemaya yatırdı, zor duruma düşen birçok sinema sanatçısına kucak açtı, güçsüzlere kol-kanat gerdi.

Kültür, sanat ve sinemaya verdiği katkı nedeniyle çok sayıda ödül aldı.

★★★

 Türker İnanoğlu’nun yapımcılığını üstlendiği yüzlerce film arasında, konuları bana ait olan 9 film vardır.

Bir döneme damga vuran tarihi kahraman Kara Murat’ın serüvenlerini 1971 yılında yazmaya başlamıştım.

Kısa zamanda Türkiye’nin en çok okunan aşk ve kahramanlık romanı olan Kara Murat’ın maceralarını Yeşilçam’daki 8 ayrı firma filme almak istedi.

Bu şirketler arasında Türker İnanoğlu’nun sahibi olduğu Erler Film de vardı.

Türker İnanoğlu, ailece görüştüğümüz bir arkadaşımdı... Kara Murat filmlerini en iyi onun yapacağına inandım.

Aramızda bir telif sözleşmesi imzaladık. Başrolünü ünlü aktör Cüneyt Arkın’ın oynadığı Kara Murat filmleri çok büyük ilgi gördü ve gişe rekorları kırdı. İlki 1972 yıkında olmak üzere 9 ayrı Kara Murat Filmi çevrildi.

★★★

Gerçek anlamda mükemmel bir insan olan bir dostumu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.

Türk sinemasının efsane isminden geriye güzel anılar kaldı.

Türker İnanoğlu, eski yıllardaki bir sohbet sırasında:

“60 seneden fazla bir süredir bu işi yapıyorum, hep kendi imkanlarımla çalıştım, devletten bir kuruş yardım almadım. Devlet ile de hiç iş yapmadım. Bunca yıldır kimseye boyun eğmediğim için başım hâlâ dik ve buradayım. Hiç kimseye minnetim yok. Tabii ki bununla gurur duyuyorum” demiş ve şunları eklemişti:

“280 tane şahsi film çektim. Arşivimde 5000’e yakın film ve 7000’e yakın afiş bulunuyor. Erler Film’i, Ulusal Video’yu kurdum, Maslak’ta TİM (Türker İnanoğlu Maslak Show Center) adlı kültür merkezini, müze, okul ve sinema salonlarını açtım. Halktan çok sevgi gördüm. Sinema sevdasıyla geçen bir hayattır benim yaşamım...”

Türkiye İnanoğlu önceki gün, geride görkemli bir isim bırakarak, dualarla son yolculuğuna uğurlandı...

Mekanın cennet olsun, nur içinde yat Büyük Sinemacı...

Eskişehir’in devrilmez üçlüsü... 

Eskişehir’de bir efsane olan Yılmaz Büyükerşen, görevi çok güvendiği 3 CHP’liye devrederek Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na veda etti.

Seçimi kazanan Ayşe Ünlüce, Yılmaz Büyükerşen’in bir öğrencisi olarak ustasından öğrendiği belediyeciliği Eskişehir’de devam ettirecek.

Eskişehir’deki diğer önemli isim Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç... O da Yılmaz Büyükerşen’in hamlelerini devam ettirecek.

Eskişehir Tepebaşı’nda toplam 20 yıl başkanlık yapan ve yeniden başkan seçilen Ahmet Ataç, önümüzdeki dönemde yaşama geçirecekleri projeleri tanıtırken:

“Büyükşehir’de Ayşe Ünlüce, Odunpazarı’nda Kazım Kurt ve Tepebaşı’nda ben... İnanın bu üçlüyü kimse deviremez. Eskişehirli hemşerilerimizin güvenine layık olmak için tüm gücümüzle çalışacağız.” dedi.

Eskişehir halkı Yılmaz Hoca’nın öğrencilerine güveniyor.

TEBESSÜM

Ne doktoru olmalı?

Temel’in oğlu imtihanı kazanıp tıbbiyeye girmiş. Kalp doktoru olmak istiyormuş...

Temel bunu duyunca fena halde kızmış:

“Ulan sende hiç akıl yok mu? Neden kalp doktoru olmak istiyorsun?”

“Ya ne olayım baba?”

“Hemen diş doktoru ol...”

“Neden baba?”

“Kafanı kullan oğlum... İnsanda bir kalp, 32 diş vardır. Sürümden kazanırsın!”