-Cumhuriyetimiz Atatürk’ümüzün armağanı yaşam güneşimizdir.-
Demokratik düzenin siyasal göstergelerinin başında halkın özgür istenciyle düzenlenen seçimler sonucu kurulan yönetimler gelir. Hukukun dışlanarak değişik baskılar ve yöntemlerle sonuç alma çabalarının yarattığı düzensizlikle elde edilen makamlar ve konumlar, siyasal yolsuzluk ve demokrasi yıkımından başka birşey değildir.
Son zamanlarda kimi siyaset adamlarının, tam hukuksal karanlık ve dikta çağrısı sayılacak konuşmaları oldu. Cumhuriyet ve demokrasi karşıtlığı sergileyen bu çarpıklık günümüz ortamında düş kırıklığı ağırlıklı bir burukluk yarattı. Oy için, parti sultası için, görünmek ve tanınmak için girişilen bu kalkışmalar düzen bozuculuktan başka bir şey değildir. Partisini devletinden, ulusundan ve ülkesinden önce düşünmenin yurtseverlikle bağdaşmadığını siyasetçilerin iyi bilmesi gerekir. İlgililer bulundukları katlara, görev unvanlarına yaraşmayan tutum ve davranışlarla sözlerden uzak kalmalıdır. Tersine gidişleri çok yönlü sakınca içerir ve zarar getirir.
Siyaseti başarı ve becerileriyle ulusa ve ülkeye hizmet için değil de mevki, makam ve unvanla gelir için düşünenler bir süre sonra toplumsal tepkilerle karşılaşırlar. Hizmet ve yarar ilkesi olmadıkça siyaset bir yük olmaktan öteye geçemez. Görev alanlarına ve bulundukları katlara yakışmayan kimileri birer siyaset kamburudur.
Gösteri, değişik çıkarlar ve güdüler için siyasal alanı elverişli ve yararlı görenler demokrasi bilincinden yoksun olanlardır. Demokrasiyi bir hizmet nedeni, aracı ve alanı saymadıkça yaşam aydınlığına bir katkı söz konusu olamaz. Siyaset adamlarının nitelikleri bu doğrultuda büyük bir anlam ve önem taşır. Siyaseti kendileri ve partileriyle partilileri için değil tüm yurttaşlar için bir hizmet dalı saymaları gerekir. Ulusal yapıya hizmet, siyasetin asıl amacı ve ereğidir. Partizanlık ve bencillik ilkelliktir.